Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 36. Yıldönümü

20.07.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 36. yıldönümü nedeniyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu'na Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen aracılığıyla gönderdikleri mektubun metni aşağıda sunulmaktadır:
"Sayın Cumhurbaşkanı,
Kıbrıs Türkünün Ada'nın eşit sahibi olarak hukukuna, hürriyetine ve nihayet varlığına kasteden teşebbüsü nihai olarak bertaraf eden Barış Harekatı'nın 36. yıldönümü münasebetiyle, Zat-ı Devletlerini ve Kıbrıs Türk halkını en içten dileklerimle tebrik ediyorum.
Kıbrıs Türkü, meşru haklarından vazgeçirilemeyeceğini, varlığının sona erdirilemeyeceğini ve tarih sahnesinde hakkı olandan düşük bir konuma asla razı edilemeyeceğini en güç zamanlarda dahi ispat etmeyi bilmiştir. Keza, Kıbrıs Türk halkı, karşı karşıya bırakıldığı haksız kısıtlamalara rağmen, demokrasiye, barışa, uzlaşıya ve hakkaniyete bağlılığından ödün vermeyecek olgunluğu haiz olduğunu da her daim ortaya koymuştur.
Kıbrıs Türkü, bu temel üzerinde meşru haklarını bugün de birlik ve beraberlik içinde savunmakta, bunu yapıcı bir tutumla Ada'da ve tüm bölgede istikrar ve işbirliğini hakim kılacak adil ve kalıcı bir kapsamlı çözümle taçlandırmak için samimiyetle çaba sarfetmektedir. Ada'da iki eşit taraf arasında iki yıldır devam eden Birleşmiş Milletler müzakerelerinin hedefi de budur.
Zat-ı Devletlerinin önderliğinde devam eden müzakere sürecinin, BM Genel Sekreteri'nin ortaya koyduğu hedef doğrultusunda, 2010 yılı sonundan önce kapsamlı çözüme ulaşması en samimi temenni ve arzumuzdur.
Kapsamlı çözüm Ada için olduğu kadar, tüm Doğu Akdeniz için de güvenlik, istikrar, işbirliği ve refah anlamına gelecek, Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi de bir bütün olarak bu barış ve istikrar ortamının teminatı olacaktır.
Tabiatıyla, bu gayretler, ancak Rum tarafından aynı samimiyet ve yapıcılıkla karşılık görmesi halinde arzu edilen başarıya ulaşabilecektir. Çözüm erişilebilir durumdadır. Bununla birlikte, müzakerelerin ilanihaye devam edemeyeceği de aşikardır. Kıbrıs Türk tarafının samimiyetini ve süreci başarıya ulaştırmak amacıyla getirdiği yapıcı önerileri daha fazla karşılıksız bırakmamak, bu fırsatı da 2004 yılında olduğu gibi heba etmemek ilgili tüm tarafların sorumluluğudur.
Türkiye'nin, ahdi ve tarihi yükümlülükleri doğrultusunda, her zaman ve her koşulda Kıbrıs Türk halkının yanında yer alacağından emin olunuz.
Bu vesileyle, Türk halkı ve şahsım adına Kıbrıs Türk halkının Barış ve Özgürlük Bayramını en kalbi duygularımla kutluyor, kurtuluş mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla anıyor, Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin refah, esenlik ve mutluluğunun devamı için en iyi dileklerimi yineliyorum."
Yazdır Paylaş Yukarı