Slovenya Cumhurbaşkanı Sayın Danilo Türk ile Düzenledikleri Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama
14.07.2010
Değerli Basın Mensupları,
Önce Değerli Dostum, Sayın Cumhurbaşkanı Danilo Türk'e gösterdiği yakın misafirperverlikten ve çok sıcak ilgiden dolayı, şahsım ve bütün arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı Türk ile biz sık görüşüyoruz çeşitli vesilelerle. En son kendisiyle İstanbul'da, Balkanlar dediğimiz, Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci ve Kültürel Koridorlar Devlet Başkanları Zirveleri vesilesiyle bir araya gelmiştik. Orada görüşlerimizi karşılıklı yine paylaşmıştık.
Türkiye ile Slovenya arasındaki ilişkiler çok mükemmel bir şekilde gelişiyor. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Siyasi konularda karşılıklı büyük bir anlayış içerisindeyiz. Ekonomik konularda da yine iki ülke arasında ilişkiler gayet iyi gelişmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı Türk'ün de ifade ettiği gibi, ticaret hacmimiz giderek artmaktadır. Krize rağmen iyi bir dönem geçirdik. 1 milyar Dolar'a yakın bir ticaret hacmimiz var.
İnanıyorum ki, iki ülke arasındaki potansiyel daha büyüktür. Yarın beraber iş adamlarımızla bir araya geleceğiz, onları yine teşvik edeceğiz, bu büyük potansiyelin değerlendirilmesi için. Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylediği gibi, sadece Slovenya'da ve Türkiye'de değil, üçüncü ülkelerde de beraber şirketlerimiz iş yapabilirler. Bunları teşvik edeceğiz.
Bugün yaptığımız, gerek baş başa gerekse heyetler arası görüşmelerde ikili ilişkilerimizi ele aldığımız gibi, çok taraflı ilişkileri, özellikle Avrupa Birliği meselelerini, Balkanlardaki konuları, hatta Ortadoğu konularını da kendi aramızda görüştük. Bütün bu konularda fikir alışverişinde bulunduk. Bütün bu konularda, ortak, aynı doğrultuda düşündüğümüzü görmekten büyük bir memnuniyet duydum.
Türkiye, Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri yapan bir ülkedir, bildiğiniz gibi. Avrupa Birliği Türkiye'nin stratejik bir kararıdır. Partiler üstü bir meseledir Türkiye'de bu. Bir devlet politikasıdır. Ve tam üye olmak için de Türkiye olağanüstü bir çaba içerisindedir. Noksanlıklarını tamamlamak için uğraşmaktadır. Bazı fasıllar açılmıştır, bazı fasıllar açılmayı beklemektedir. Ama inanıyorum ki, sonunda Türkiye'nin üyeliği Avrupa Birliği'ndeki pastayı büyütecektir. Ve daha büyük bir Avrupa Birliği olacaktır.
Türkiye bugün Avrupa'nın 6. büyük ekonomisidir. Çok zenginlikleri olan bir ülkedir. Gayrisafi milli hasılası harcama paritesine göre 1 trilyon Dolar'a yaklaşmıştır. Dolayısıyla Avrupa Birliği'ne yük değil, tam tersine Avrupa Birliği'ni daha zenginleştirecek bir ülkedir. Bu yolda Slovenya'nın Türkiye'ye verdiği desteğe bir kez daha sizin huzurunuzda teşekkür ediyorum, başta Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümetiniz olmak üzere. Ama, Sloven halkı da Türkiye'nin üyeliğine en çok sempatiyle bakan bir halktır. Bundan dolayı halkınıza da çok teşekkür ediyorum. Halkınız bu desteği zaten göstermese, hükümetiniz de bu kadar güçlü bir şekilde, her yerde bize destek ifade etmezdi.
Kıbrıs ile ilgili de görüşlerimizi Sayın Cumhurbaşkanı ile paylaştık, kendisini bilgilendirdim. Kıbrıs'ta şu anda iki taraf arasında müzakereler devam etmektedir. Bu müzakereleri Türkiye güçlü bir şekilde desteklemektedir. Ümit ediyoruz ki, 2010 yılının sonunda bir neticeye varırlar ve bu her iki halkın da onayına sunulur ve bu problem biter. Çünkü bu problem, Avrupa Birliği'nin çok stratejik konularını zaman zaman engellemektedir açıkçası. Halbuki Avrupa Birliği'nin şu anda daha büyük bir oyuncu olarak stratejik konularda rol alması gerekmektedir. Ümit ediyorum ki, bu da gerçekleşir. Türkiye, Kıbrıs, tamamı ve Yunanistan; Doğu Akdeniz'de ayrı bir işbirliği alanı oluşturulur, bizim vizyonumuz budur.
Balkanlar'daki istikrar muhakkak ki hepimiz için çok önemlidir. Balkanlar'da ne kadar çok istikrar ve güvenlik meseleleri halledilirse, o kadar çok ekonomik işbirliği, refah ve mutluluk da olur. Bu yönde önemli gelişmeler vardır. Özellikle Türkiye-Sırbistan ilişkilerinde, son dönemde olağanüstü bir gelişme vardır. Hem ben Cumhurbaşkanı olarak hem Başbakanımız Sırbistan'ı ziyaret etmiştir. Sırbistan Cumhurbaşkanı Sayın Tadiç de defalarca Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Dolayısıyla bu gelişmeler, bizleri yakından ilgilendirmektedir. İnanıyorum ki, Avrupa'nın, bütün Avrupa'nın zenginliği, güvenliği, istikrarı için de, Balkan bölgesindeki istikrarın çok ayrı bir katkısı olacaktır.
Tekrar Sayın Cumhurbaşkanı'na bize gösterdikleri bu çok dostane ve sıcak karşılama ve misafirperverlikten dolayı teşekkür ediyorum.
Önce Değerli Dostum, Sayın Cumhurbaşkanı Danilo Türk'e gösterdiği yakın misafirperverlikten ve çok sıcak ilgiden dolayı, şahsım ve bütün arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı Türk ile biz sık görüşüyoruz çeşitli vesilelerle. En son kendisiyle İstanbul'da, Balkanlar dediğimiz, Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci ve Kültürel Koridorlar Devlet Başkanları Zirveleri vesilesiyle bir araya gelmiştik. Orada görüşlerimizi karşılıklı yine paylaşmıştık.
Türkiye ile Slovenya arasındaki ilişkiler çok mükemmel bir şekilde gelişiyor. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Siyasi konularda karşılıklı büyük bir anlayış içerisindeyiz. Ekonomik konularda da yine iki ülke arasında ilişkiler gayet iyi gelişmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı Türk'ün de ifade ettiği gibi, ticaret hacmimiz giderek artmaktadır. Krize rağmen iyi bir dönem geçirdik. 1 milyar Dolar'a yakın bir ticaret hacmimiz var.
İnanıyorum ki, iki ülke arasındaki potansiyel daha büyüktür. Yarın beraber iş adamlarımızla bir araya geleceğiz, onları yine teşvik edeceğiz, bu büyük potansiyelin değerlendirilmesi için. Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylediği gibi, sadece Slovenya'da ve Türkiye'de değil, üçüncü ülkelerde de beraber şirketlerimiz iş yapabilirler. Bunları teşvik edeceğiz.
Bugün yaptığımız, gerek baş başa gerekse heyetler arası görüşmelerde ikili ilişkilerimizi ele aldığımız gibi, çok taraflı ilişkileri, özellikle Avrupa Birliği meselelerini, Balkanlardaki konuları, hatta Ortadoğu konularını da kendi aramızda görüştük. Bütün bu konularda fikir alışverişinde bulunduk. Bütün bu konularda, ortak, aynı doğrultuda düşündüğümüzü görmekten büyük bir memnuniyet duydum.
Türkiye, Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri yapan bir ülkedir, bildiğiniz gibi. Avrupa Birliği Türkiye'nin stratejik bir kararıdır. Partiler üstü bir meseledir Türkiye'de bu. Bir devlet politikasıdır. Ve tam üye olmak için de Türkiye olağanüstü bir çaba içerisindedir. Noksanlıklarını tamamlamak için uğraşmaktadır. Bazı fasıllar açılmıştır, bazı fasıllar açılmayı beklemektedir. Ama inanıyorum ki, sonunda Türkiye'nin üyeliği Avrupa Birliği'ndeki pastayı büyütecektir. Ve daha büyük bir Avrupa Birliği olacaktır.
Türkiye bugün Avrupa'nın 6. büyük ekonomisidir. Çok zenginlikleri olan bir ülkedir. Gayrisafi milli hasılası harcama paritesine göre 1 trilyon Dolar'a yaklaşmıştır. Dolayısıyla Avrupa Birliği'ne yük değil, tam tersine Avrupa Birliği'ni daha zenginleştirecek bir ülkedir. Bu yolda Slovenya'nın Türkiye'ye verdiği desteğe bir kez daha sizin huzurunuzda teşekkür ediyorum, başta Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümetiniz olmak üzere. Ama, Sloven halkı da Türkiye'nin üyeliğine en çok sempatiyle bakan bir halktır. Bundan dolayı halkınıza da çok teşekkür ediyorum. Halkınız bu desteği zaten göstermese, hükümetiniz de bu kadar güçlü bir şekilde, her yerde bize destek ifade etmezdi.
Kıbrıs ile ilgili de görüşlerimizi Sayın Cumhurbaşkanı ile paylaştık, kendisini bilgilendirdim. Kıbrıs'ta şu anda iki taraf arasında müzakereler devam etmektedir. Bu müzakereleri Türkiye güçlü bir şekilde desteklemektedir. Ümit ediyoruz ki, 2010 yılının sonunda bir neticeye varırlar ve bu her iki halkın da onayına sunulur ve bu problem biter. Çünkü bu problem, Avrupa Birliği'nin çok stratejik konularını zaman zaman engellemektedir açıkçası. Halbuki Avrupa Birliği'nin şu anda daha büyük bir oyuncu olarak stratejik konularda rol alması gerekmektedir. Ümit ediyorum ki, bu da gerçekleşir. Türkiye, Kıbrıs, tamamı ve Yunanistan; Doğu Akdeniz'de ayrı bir işbirliği alanı oluşturulur, bizim vizyonumuz budur.
Balkanlar'daki istikrar muhakkak ki hepimiz için çok önemlidir. Balkanlar'da ne kadar çok istikrar ve güvenlik meseleleri halledilirse, o kadar çok ekonomik işbirliği, refah ve mutluluk da olur. Bu yönde önemli gelişmeler vardır. Özellikle Türkiye-Sırbistan ilişkilerinde, son dönemde olağanüstü bir gelişme vardır. Hem ben Cumhurbaşkanı olarak hem Başbakanımız Sırbistan'ı ziyaret etmiştir. Sırbistan Cumhurbaşkanı Sayın Tadiç de defalarca Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Dolayısıyla bu gelişmeler, bizleri yakından ilgilendirmektedir. İnanıyorum ki, Avrupa'nın, bütün Avrupa'nın zenginliği, güvenliği, istikrarı için de, Balkan bölgesindeki istikrarın çok ayrı bir katkısı olacaktır.
Tekrar Sayın Cumhurbaşkanı'na bize gösterdikleri bu çok dostane ve sıcak karşılama ve misafirperverlikten dolayı teşekkür ediyorum.
