Çorum Valiliği'nde Yaptıkları Açıklama

03.06.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Değerli Basın Mensupları,
Bugün Çorum'u ziyaret ediyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Aslında bütün illerimizi bir vesileyle ziyaret ediyorum biliyorsunuz. Bugün Çorum'dayım, bu geceyi de burada geçireceğim ve yarın Yozgat'a gideceğim.
Bundan bir süre önce ilinizin valisi, belediye başkanları, milletvekilleri ve ileri gelenleri beni Çankaya'da ziyaret ettiklerinde, Çorum'a davet etmişlerdi, ben de memnuniyetle geleceğimi söylemiştim, bugün onu gerçekleştiriyoruz.
Aslında vilayete gelmeden önce Çorum iline geldik ve buranın çok tarihi mirası olan, çok zenginlikleri olan bir il olduğunu herkes biliyor ama, bunu bir kez daha herkese göstermek için, sabahtan beri oraları ziyaret ettim. 4 bin yıllık, milattan önce 2 bin yıllarına kadar giden tarihi olan, Anadolu'da ilk yerleşim yerlerinden birisi olan Hitit Medeniyeti'nin kurulduğu Çorum'dayız. Bunun güzel örneklerini gördüm, Hattuşa'ya gittim ve diğer yine medeniyetlerle ilgili, o zamandan kalma kalıntıları, eserleri; onları ziyaret ettim ve oralardaki faaliyetleri özellikle gözden geçirdim.
Bunu şunun için yaptım k: Dünyanın en eski tarihi miraslarıdır burası, UNESCO'nun da koruması altındadır bildiğiniz gibi. İnsanlığın en eski yaşadığı topraklardır ve eser bıraktığı topraklardır buralar. Buraların bilinmesini, yerli ve yabancı herkes tarafından bilinmesini, gelinmesini, görülmesini ve buraların ayağa kaldırılmasını, bütün insanlığa tanıtılmasını doğrusu çok istedim ve ümit ediyorum ki bu gezim, buna da vesile olacaktır. Tabii ki daha sonra vereceğim talimatlarla da bunları takip edeceğim.

Çorum ilimiz bugün de Anadolu'da çok özellikleri olan bir ildir. Bugün Çorum'a girdiğimde gerçekten Çorum'u çok yenilenmiş ve yenileşmiş gördüm. Çok etkilendim, daha önce defalarca geldim ama, sanki büyük bir şehre giriyoruz. Gayet güzel, her taraf temiz, şehrin girişi, çevresi beni çok etkiledi gerçekten. O bakımdan emeği geçen herkesi ayrıca tebrik ediyorum.

Ayrıca tabii Çorum sadece devletten beklemiyor, kendisi de devletin verdiğinin üstüne ekleyen bir ilimiz. Bununla, Çorum'daki müteşebbisleri, girişimcileri, iş adamlarını, kabiliyetli insanları, çalışan insanları, çalışkan insanları, herkesi kastetmek istiyorum. Bu bakımdan aslında Türkiye'nin birçok iline de örnek oluyor burası. Küçük bir ilimizde çalışılırsa, ili aşıp, Türkiye'yi aşıp, Türkiye dışına bile ihracat yapılabileceğini gösterme açısından çok örnek bir ildir burası. Onun için bu gece burada olacağım, sanayicilerle beraber olacağım, organize sanayi bölgesini ziyaret edeceğim ve daha çok teşvik edeceğim herkesi. Bugün gerçekten mutluyum bu güzel ilimizi ziyaret ettiğim için.

Bugün birçok vesileyle beraber olacağız yine sizlerle. Onun için sözü fazla uzatmak istemiyorum ama, soracaklarınız varsa onlara cevap vereyim; madem hepiniz buradasınız.

SORU: Efendim, İsrail'in Gazze'ye giden insani yardım gemilerine saldırı olayı, dünyada da şiddetle kınandı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ardından, İnsan Hakları Komisyonu dün kınadı İsrail'in bu saldırganlığını. Efendim dünya ölçeğinde, dünya ülkeleri bazındaki bu tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz, yeterli buluyor musunuz?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Öncelikle hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Aslında hepsi şehittir onların. Çünkü güzel bir amaçla, insanlara yardım etme amacıyla, çok ulvi insanlık duygusuyla hareket eden insanlar. Ellerinde silah olmayan, ellerinde başka insana zarar verecek herhangi bir şey taşımayan, tam tersine başka insanlara fayda getirecek, ilaç, gıda, bunları taşıyan insanlardı. Ama maalesef İsrail tarihin en önemli hatalarından birisini yaptı. Bu yanlışın ne büyük bir yanlış olduğunu, ileride çok daha fazla anlayacaktır. Şüphesiz ki Türkiye, kendi vatandaşlarına ve kendi gemisine karşı yapılan, uluslararası sularda yapılan böyle bir saldırıyı, asla affetmeyecektir.
Soğukkanlı bir şekilde ama, bunun gereğini muhakkak yapacaktır. Zaten bununla ilgili, devlet kademelerinde, -hükümet- gerekli çalışmaları yapılmaktadır. Ama şunu burada bir kez daha ifade etmek isterim ki: İsrail yaptığı en büyük yanlışlardan, en büyük hatalardan çok pişman olacağı bir yanlışı yapmıştır. Bunu giderek daha çok anlayacaktır. Ve bunu hiçbir zaman unutmayacağız. Dünyada şüphesiz ki çok büyük bunun yankıları olmuştur. BM'de, Güvenlik Konseyi'nde oybirliğiyle bu işin kınanması ve bununla ilgili bağımsız bir komisyonun kurulması, bu çok önemlidir. Bu komisyon kesinlikle bağımsız bir komisyon olacaktır ve bu komisyon asla İsrail makamlarının kurduğu bir komisyon olmayacaktır; böyle bir komisyonu kabul etmemiz mümkün değildir zaten. Bunu bütün dünya kamuoyu ve ilgililer herkes biliyor.
Bütün dünya ayağa kalkmıştır. Ve kendilerinin insanlığa karşı nasıl bir suç işlediğini, bir kez daha kendi elleriyle deşifre etmişlerdir, bütün dünya kamuoyuna. O açıdan "bunun nasıl büyük bir yanlış ve hata olduğunu ileride çok daha iyi anlayacaklar" diyorum. Bütün vatandaşlarımızı tabii geri aldık. Bunları parça parça getirmeyi hiçbir zaman kabul etmedik. O bakımdan bu da çok önemli. Tabii ki bu olay çok önemli bir olaydır ve bu olay takip edilecektir. Unutulacak, unutturulacak ve üstü kapatılacak bir konu değildir bu.

SORU: Efendim peki bundan sonraki Türkiye-İsrail ilişkilerinin seyri açısından, yani Türkiye'nin bundan sonra İsrail ile ilgili bir yaptırım söz konusu olabilir mi? Örneğin askeri, savunma alanında işbirlikleri söz konusu. Bu anlamda İsrail'le ilgili ileride tekrardan bir ilişki gelişebilir mi, yoksa Türkiye'nin bu noktadan sonra İsrail'e karşı her zaman bir mesafesi olacak mı?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Bu saatten sonra, Türk-İsrail ilişkileri, hiçbir zaman, eskisi gibi olmaz. İsrail yaptığı hatayı anlar, bunu çok açık bir şekilde, kabul edilebilir bir şekilde giderirse, ancak o zaman belki telafi edebilir. Ama hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağı da artık ortadadır. O bakımdan İsrail, ileride anlayacaktır, yaptığı hatanın, yaptığı işin ne olduğunu ve kendisine maliyetinin ne olduğunu. Onun için ben burada sadece söz veyahut da arkadan konuşmak istemem ama, bunun unutulmayacağını ve bunun giderilemeyecek bir derin iz bıraktığını, sadece bunu söylemek isterim. Bundan sonra ne olacağını zaten herkes takip edecektir.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanı, Çorumluların demiryolu beklentisi var. Çorum'un büyük beklentisi var, demiryolu konusunda. Bu konuda Çorumlulara müjdeyi verebilir misiniz?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Çorumlular bana geldiğinde zaten bu arzularını söylediler. Ben de Ulaştırma Bakanlığı'na talimat verdim, "bununla ilgili çalışmaları yapın, incelemelerin yapın" diye. Biliyorsunuz, demiryolu yapmak, bir bina yapmak gibi değil. Bununla ilgili çalışmalar yapılacak, fizibilite raporları hazırlanacak, gündeme alınacak. Ama "bunu gündeme alın" dedim zaten, gelmeden önce bu talimatı verdim. Bunun burada büyük bir arzu ve istek olduğunu biliyorum. Sanayi açısından da tabii ki, demiryoluyla denizlere bağlanma, limanlara bağlanma önemlidir.

SORU: Efendim, zaman zaman yaptığınız açıklamalarda, Ortadoğu'daki barış sürecinin dünyadaki genel barış atmosferi için kilit rol oynadığını söylersiniz. Aynı zamanda bu son yaşanan olayların Türkiye-İsrail ilişkileri özelinin dışında Ortadoğu'daki genel barış sürecini etkileyeceği gibi değerlendirmeler var. Ayrıca Türkiye'nin arabuluculuk rolünün artık sona erdiği şeklinde değerlendirmeler de yapılıyor. Nasıl görüyorsunuz gelecek açısından Ortadoğu barış sürecini ve Türkiye'nin arabuluculuk konusunda bir değişiklik söz konusu olabilir mi?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Şimdi bu mesele, Türkiye-İsrail meselesi değildir. Bu mesele, İsrail ile dünya ve İsrail ile insanlık meselesidir. Önce bunun çerçevesinin iyi oturtulması gerekir. Dünyanın da bunu böyle görmesi gerekir. Türkiye-İsrail boyutu, bir Türk gemisinin vurulması ve Türk vatandaşlarının öldürülmesiyle, bu ayrı bir tabii ki mesele olmuştur. Ama İsrail'in davranışları ve İsrail'in politikaları ne İsrail-Filistin meselesi, ne İsrail-Arap meselesi, ne İsrail-Türk meselesi; İsrail ile bütün insanlığın meselesidir. Bu bakımdan İsrail aslında kendi geleceğiyle ilgili çok yanlış işler yapmaktadır. İsrail'deki hükümet kendi İsrail halkına yük olmaya başlamıştır. Yaptıkları politikalar, kendi geleceklerini hep karartmaktadır. Bu söylediğim laflar aslında anlayan için çok önemli laflardır. Ben demin de söylediğim gibi, uzaktan konuşarak, herhangi bir şekilde hamaset yapmıyorum. Bu söylediğim lafların bütün İsrailliler tarafından ve bu konuyla ilgilenen herkes tarafından, başta ABD'deki yetkililer tarafından, çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Evet, sağolun.
Yazdır Paylaş Yukarı