Arnavutluk'a Hareketlerinden Önce Havaalanında Yaptıkları Açıklama

10.12.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
"Değerli Basın Mensupları,
Köklü tarihi, kültürel ve insani bağlara sahip bulunduğumuz Arnavutluk'u ve bilahare Karadağ'ı ziyaret etmek üzere az sonra Tiran'a hareket edeceğim.
Karadağ'ı ziyaret edecek ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olmaktan da ayrıca memnuniyet duyduğumu bu vesileyle bilhassa vurgulamak isterim.
Ziyaretlerim sırasında Devlet Bakanı Sayın Selma Aliye Kavaf, Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Nihat Ergün, milletvekillerimiz ve iş dünyamızın seçkin temsilcilerinden oluşan üst düzeyli bir heyet de bana refakat etmektedir.
Gerek Arnavutluk'ta gerek Karadağ'daki temaslarımda, ülkelerimiz arasında mevcut olan ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle değerlendirme, ilave işbirliği imkânlarını gözden geçirme ve bölgesel meselelere dair fikir teatisinde bulunma imkânına sahip olacağım.
Yakın zamanda NATO üyesi olan Arnavutluk'un, Avrupa Atlantik Kurumları'na entegrasyonuna yönelik desteğimizi de sürdürüyoruz. Aynı şekilde, ülkemizin süre giden desteği çerçevesinde 3–4 Aralık 2009 tarihinde yapılan NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Karadağ'ın üyelik eylem planına dâhil edilmesinden de memnuniyet duyduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Böylece her iki Balkan ülkesiyle sahip olduğumuz tarihî dostluk ve işbirliği münasebetlerini ittifak ilişkileriyle taçlandırmamız şüphesiz sevinç vericidir.
Arnavutluk ve Karadağ'daki görüşmelerimiz sırasında, ortak coğrafyamızı oluşturan Balkanlarda sürdürülebilir barış, istikrar ve refahın sağlanmasına ilişkin görüşlerimizi de paylaşacağız.
Ayrıca, "Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci" ki buna "Balkan Ülkeleri İşbirliği Süreci" diyoruz kısa olarak, dönem başkanlığımıza ilişkin işbirliği imkânlarını da ele alacağız. Bildiğiniz gibi Türkiye, Balkan Ülkeleri İşbirliği Süreci'nin dönem başkanıdır. Dolayısıyla bu ziyaretimin, Balkanlara yaptığım bu ziyaretimin bu dönem başkanlığına rastlaması da, planlanması da ayrıca önem arz etmektedir.
Bu ziyaretin, ortak tarih ve kültürümüzden güç alan dostluk bağlarımızın pekiştirilmesine ve ülkelerimizin her alanda birbirine vermekte olduğu desteğin bir kez daha en üst düzeyde vurgulanmasına vesile olacağına inanıyorum. Tiran'da Türk kültürünü ve dilini tanıtmak amacıyla faaliyet gösterecek Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin açılışını da gerçekleştireceğim.
Ayrıca her iki ziyaretim sırasında düzenlenecek İş Forumu toplantılarına katılacağım. Böylece iş çevrelerimiz birbirlerini daha yakından tanıma, doğrudan bağlantıya geçme ve müşahhas projeleri yerinde değerlendirme imkânına sahip olacaklardır. Özellikle Arnavutluk'ta Türk yatırımları önemli miktarlara ulaşmıştır. Yine bu ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşması olduğu için ticaret de giderek büyümektedir. Bundan dolayı heyetimizde çok sayıda değerli işadamı ve firmaların temsilcileri de vardır.
Kısaca şunu ifade etmek isterim ki; Arnavutluk ve Karadağ'a yapacağımız bu ziyaret, hem ikili ilişkilerimizi ele alıp geliştirme açısından, hem Balkanların istikrarı açısından ki bugünlerde Balkanlarda bazı önemli meseleler de vardır. Bunları konuşmak için iyi bir fırsat olacaktır ve önemli bir ziyaret olacağı kanaatindeyim. Hepinize teşekkür ederim.
Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, Tokat'taki hain saldırının yankıları devam ediyor. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapmıştınız ama Ankara'da siyasi tansiyonu da yükseltti bu provakatif saldırı. Hem saldırıyla ilgili hem de dozu yükselen tartışmalarla ilgili yeni bir mesajınız olacak mı?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Söyleyeceğim şey şu; bugün birlik ve beraberlik günüdür, dayanışma günüdür. Teröre karşı hep beraber güçlü bir şekilde mücadele etme günüdür. Onun için herkesin buna dikkat etmesi gerekiyor. Söylediklerimizi, konuştuklarımızı hep daha bilinçli bir şekilde yapmamız gerekiyor ve dayanışmamızı da en üst seviyede göstermemiz gerekiyor.
Bu hain saldırının zamanlanması, yeri, şekli; bütün bunlar düşünüldüğünde tabii ki çok düşünmemiz gerekiyor. O açıdan hepimizin şu anda milli birliğimizi, beraberliğimizi en güçlü şekilde ifade etmemiz gerekir. Farklı görüşler, farklı düşünceler olabilir; bunlar ayrıdır. Bunları tartışma üslubu da tabii ki çok önemlidir.
Bu vesileyle bütün şehitlerimize bir kez daha rahmet diliyorum. Ailelerine ve bütün Türk milletine de tekrar başsağlığı söylüyorum. Teşekkür ederim, sağ olun.
Yazdır Paylaş Yukarı