Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ile Birlikte Düzenledikleri Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama

26.10.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Değerli Basın Mensupları,
Öncelikle kıymetli dostum Cumhurbaşkanı Sayın Tadiç'e nazik davetinden dolayı, şahsıma ve heyetime gösterdikleri konukseverlikten dolayı teşekkür etmek istiyorum. Kendisiyle uzun yıllara dayanan bir arkadaşlığımız vardır. Şüphesiz ki bu karşılıklı birbirimizi bilmemiz ve birçok önemli konuları değişik platformlarda daha önceden konuşmuş olmamız, Türkiye ve Sırbistan'ın karşılıklı güvenlik ve dostluk içerisinde ilişkilerini geliştirmesine de çok büyük katkılar sağlamaktadır.
Türkiye ile Sırbistan arasında herhangi bir ortak sınır olmasa bile, biz iki ülke olarak komşuluk hissiyatı içerisindeyiz, birbirimizi komşu olarak görüyoruz. Dolayısıyla, ortak kültürümüz, birçok ortak yanlarımız vardır. Şimdi kullandığım "ortak" kelimesi bile her iki dilde varolan, aynı anlama gelen bir kelimedir. Bu bile Türkiye ile Sırbistan'ın ne kadar birbirine yakın olduğunu göstermektedir.
Yine Sayın Cumhurbaşkanı Tadiç, ben Cumhurbaşkanı seçildiğimde -2007 yılında- ilk gelip Türkiye'de beni ziyaret eden sayın cumhurbaşkanlarından birisidir. Bugün kendisiyle birçok konuyu geniş bir şekilde ve samimi bir şekilde konuştuk. Biraz önce kendileri çok güzel bir şekilde aslında özetlediler. Tüm bu görüşmelerimde Sayın Tadiç'in ülkesi için, Balkanlar için ve bütün bölge için öngördüğü stratejiyi, vizyonu gerçekten bir kez daha çok takdir ettiğimi burada huzurlarınızda paylaşmak isterim. Barıştan, istikrardan, ekonomik kalkınmadan, refahtan yana olan bu tavrın hem Sırbistan'a hem bölgeye hem de ikili ilişkilerimize çok büyük katkıları olacağına kesinlikle inanıyorum.
Türkiye ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin stratejik ilişki noktasına gelmesi, tarihî önemi olan, anlamı olan bir gelişmedir. Bundan büyük bir gurur duyuyorum. Türkiye ve Sırbistan, yakın işbirliği, ilişki içerisinde olduğu süre içerisinde, aynı istikamette politikaları destekledikleri süre içerisinde; her şeyden önce Balkanlar'da büyük bir huzur ve güvenlik söz konusu olacaktır ve bu bütün bölgeye, Avrupa'ya etki edecektir. Biraz önce kendilerinin söylediği gibi, tarihimizdeki en üst noktadayız; ilişkilerin en iyi olması açısından. Bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz, büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
İlişkilerimiz sadece siyasi anlamda değil, ekonomik anlamda da hızla gelişmek üzeredir. Ekonomik anlamda Karşılıklı Vergi İndirimleri Anlaşması'nı daha önce yapmıştık, Serbest Ticaret Anlaşması'nı imzaladık. Bu sene sonunda yürürlüğe girmek üzere biraz önce imzaladığımız beş anlaşmayla da ekonomik işbirliğinin gerekli altyapısını tamamlamış olduk. İnanıyorum ki iş adamlarımız bundan en iyi şekilde faydalanacaklardır. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Tadiç'le birlikte katılacağımız Sırp-Türk İş Konseyi toplantısında her iki ülkenin iş adamlarına güçlü çağrıda bulunacağız; daha çok iş yapmaları için.
Ben bugün buraya gelirken çok güçlü bir Türk iş hayatı, iş adamları heyetiyle birlikte geldim. Özellikle aralarında otoyol yapımında çok uzman olan büyük şirketlerimiz var. 10. Koridor'un otoyol olarak ne kadar çok önemli olduğunu biliyoruz. Aslında Belgrad, Sırbistan, Balkanlar'ın en kilit ülkesidir; anahtar ülkedir. Bu ülkeden geçecek otobanların geniş, güçlü ve Balkanlar'ın her tarafına ulaşması, ilişkileri her yönde çok daha güçlü kılacaktır. Bu yönde Türk firmaları çok ilgilidir. Sayın Cumhurbaşkanı buna çok önem vermektedir. Onun için ben de özellikle bu konudaki ihtisas sahibi olan büyük Türk firmalarını bugün buraya getirmiş bulunmaktayım.
Sadece otoyollar değil; organize sanayi bölgeleri, havaalanlarının genişletilmesi, askerî havaalanlarının sivil amaçlı olarak kullanılması konusunda da Türkiye'nin çok büyük tecrübeleri vardır. Bütün bunları beraber paylaşmakla büyük bir mutluluk duyacağız ve inanıyorum ki bu konuda somut gelişmeler olacaktır.
Ben bu ziyaretime çok önem veriyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve Sırbistan Hükümetinin de verdiği önemi bütün işaretlerde görüyoruz. Bundan dolayı bir kez daha kendilerine teşekkür ediyorum ve iki ülke arasındaki ilişkilerin çok daha ileri düzeye, başka alanlara taşınacağından da hiçbir kuşkum yoktur.
Bir kez daha, gösterilen konukseverlik için teşekkür ediyorum. Sancak'a da gitmeyi çok arzu ediyordum. Maalesef bu sefer gerçekleşmiyor ama inanıyorum ki oraya da en kısa süre içerisinde gideceğim. Yarın Sancak'tan gelen Sancaklılarla da bir toplantımız olacaktır. O bölgenin de gelişmesi her bakımdan çok önemlidir.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın bahsettiği gibi, dinler arasındaki, kültürler arasındaki ilişkiler, diyaloglar; bunu daima teşvik ediyoruz. Unutmayalım ki, dinler hoşgörüyü, iyilikleri hep tavsiye ederler. Dolayısıyla bizler de siyasetçiler olarak, devlet adamları olarak hep onlara destek vereceğiz.
Tarihten gelen ortak kültürümüzün bugünkü modern dünyaya en iyi şekilde uygulanması için, uyarlanması için ne gerekirse, bunları hep beraber yapacağımıza olan inancım tamdır. Bir kez daha gösterilen ilgi ve misafirperverlik için teşekkür ediyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı