Makedonya Cumhurbaşkanı Sayın Gjorge Ivanov İle Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama

16.10.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
"Değerli Basın Mensupları,
Makedonya Cumhurbaşkanı Sayın İvanov'u ülkemizde misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle, Sayın Cumhurbaşkanına ve beraberindeki değerli heyet üyelerine Türkiye'ye hoşgeldiniz diyorum.
Resmi görüşmelerimizi az önce tamamladık. İkili ilişkilerimizi ve işbirliğimizi tüm yönleriyle, etraflı şekilde gözden geçirdik. İki ülke arasında son yıllarda gelişmekte olan işbirliğinden duyduğumuz memnuniyeti karşılıklı ifade ettik.
Ortak tarih ve kültürün yanısıra, yakın insani bağlara dayanan köklü dostluğumuzun bir ürünü olarak geçen yıl iki ülke arasında Ankara'da imzalanan "Strateji Belgesi"nin hükümleri doğrultusunda, ilişkilerimizin ve işbirliğimizin her alanda daha da ileriye götürülmesi konusunda irademizi karşılıklı olarak teyit etik.
Başta Balkanlar olmak üzere, ülkelerimizi ilgilendiren güncel bölgesel ve uluslararası konuları da konuştuk.
Gerçekleştirdiğimiz verimli ve faydalı görüşmelerin ilişkilerimizin daha da ileriye taşınmasına, bölgesel ve uluslararası konulardaki diyaloğumuzun geliştirilmesine hizmet edeceğine inanıyorum.
Türkiye, Balkanlar'daki stratejik konumu ile çok etnili ve kültürlü toplumsal dokusuyla dost Makedonya'nın bağımsızlığını ve istikrarını her zaman kuvvetli bir şekilde desteklemiştir.
Türkiye, Makedonya'nın Avrupa-Atlantik kurumlarına bir an önce üye olmasını arzulamaktadır.
Bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Sayın İvanov'a, ülkemizin Makedonya'nın NATO üyeliği konusunda bugüne kadar vermiş olduğu güçlü desteğin bundan sonra süreceğini ifade ettim.
Ayrıca, AB Komisyonu'nun Makedonya'ya müzakere tarihi verilmesi konusundaki tavsiye kararından da büyük bir memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Görüşmelerde, ekonomik ve ticari ilişkilerimizde son yıllarda yaşanan hızlı gelişmeler doğrultusunda mevcut işbirliğimizin daha da güçlendirileceği hususundaki kararlılığımızı vurguladık.
Makedonya'ya ilgi duyan Türk iş dünyasının bu ülkeye yatırım yapması konusunda daima teşvikkar olduğumuzu, Balkan bağlantılı çok sayıda vatandaşımız bulunduğunu ve dolayısıyla çok etkin ekonomi faaliyetleri olduğunu hatırlatarak, iş adamlarımızın bu bölgeye çok daha fazla ilgili göstermeleri konusunda gösterdiğimiz gayreti ifade ettim.
Son yıllarda önemli Türk firmalarının Makedonya'ya olan ilgisinin artması Türkiye kadar Makedonya'nın da menfaatinedir. Balkanlara yatırım yapılması bölgedeki istikrar ve refahın pekiştirilmesi konusunda da çok önemlidir. Bu bağlamda Türkiye ile Makedonya arasında imzalanmış Serbest Ticaret Anlaşması'nın da çok önemli katkıları olacağından da öneminiz.
Görüşmelerimizde, kültür alanındaki işbirliğimiz kapsamında, Üsküp ve İstanbul'da karşılıklı olarak Kültür Merkezlerinin açılması konusuna da değindik.
Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanına, ortak tarihi mirasımız sayılan Makedonya'daki Osmanlı döneminden kalma kültür eserlerinin onarım ve restorasyonunun özgünlüğüne uygun olarak yapılmasına verdiğimiz önemi de vurguladım.
Değerli konuğuma, Türk kökenli Makedonya vatandaşlarının iki ülke arasındaki dostluğun en sağlam unsurunu oluşturduğunu bu vesileyle tekrar teyit ettim.
Makedonya Türklerinin, Makedonya'nın siyasal yaşamına, ekonomik kalkınmasına ve sivil toplum kültürünün gelişmesine olabilecek katkılarının önemine de değindim. Bu vesileyle, eğitim alanındaki işbirliğimizin geliştirilmesi yönünde yine görüş alışverişinde bulunduk.
Sayın Cumhurbaşkanına, savunma ve güvenlik alanındaki işbirliğimizin kazandığı ivmeden duyduğumuz memnuniyeti ifade ettim ve bu doğrultuda çalışmalarımızın devam etmesi gerektiğini söyledim.
Değerli Basın Mensupları,
Sayın Cumhurbaşkanı bugün gelirken Türkiye'ye çok güzel bir jest de yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi'nin Üsküp yakınlarındaki Kocacık Köyü'ndeki evinin bir "anı evi" olarak yeniden yapılması kararı alınmış ve bu ev yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı bu evin temel taşlarından birini de getirerek Anıtkabir Komutanlığı'na vermiştir. Bu jest hepimizi çok mutlu etmiştir, kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Ayrıca Kocacık Belediyesi'ne de teşekkür ediyorum, bu konuda gösterdikleri hassasiyet ve titizlikten dolayı.
Sayın Cumhurbaşkanı'na bir kez daha Türkiye'le hoşgeldiniz diyorum, ilişkilerimizin güçlü bir şekilde bundan sonra daha da büyüyeceği yönündeki görüşümüzü burada bir kez daha tekrarlamaktan memnuniyet duyuyorum."

Soru: Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye Ermenistan ve Suriye ile tarih yaparken, son iki haftadır İsrail ile gerginlikler söz konusu. Önce tatbikat ile başladı. Daha sonra da Türk devlet televizyonunda yayınlanan bir dizi ciddi bir gerginlik yarattı. Siz son iki haftadır iki ülke arasında yaşanan bu gerilimli süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Bu konuları, hükümet en dikkatli bir şekilde zaten götürüyor, götürecektir. Ortadoğu'da biz hem İsrail ile hem diğer ülkelerle, gayet iyi bir ilişki içerisindeyiz. Zaman zaman bu tip şeyler olabilir ama bunlar ilişkilerin özüne zarar vermez.
Soru: Hepimizin farkında olduğumuz şey, Türkiye'nin çok güçlü ve NATO ittifakı içerisinde çok güçlü bir ülke olduğu. Makedonya'nın NATO üyeliği konusundaki sıkıntıların farkındayız. Biliyoruz ki bir ülke tarafından gösterilen bir direnç vardı Ve Türkiye'nin Makedonya'ya verdiği desteğin tamamen farkındayız. Acaba Türkiye, bu desteğini daha güçlü bir düzeyde, üst düzeyde Fransa ve Polonya örneklerinde olduğu gibi, Bulgaristan örneklerinde olduğu gibi, mesela Almanya ile Bulgaristan, Slovenya'da olduğu gibi, Romanya ve Polonya örneklerinde olduğu gibi, Türkiye de Makedonya için gösterebilecek mi acaba? Makedon vatandaşları ve Türk halkı da esasında belki daha güçlü bir destek beklentisi içerisinde. Makedonya Cumhuriyeti'nin NATO üyeliği konusunda, bölgenin istikrarına katkı sağlayacağı için, böyle bir desteği beklediğini söyleyebilirim.
Sayın Cumhurbaşkanımız: Demin de ifade ettiğim gibi, Türkiye, Makedonya'nın bağımsızlığına kavuşunca ilk tanıyan ülkedir ve kendi ismiyle kabul etmiştir. Bundan sonra da bu güçlü iradesini devam ettirecektir. Ayrıca, Türkiye Makedonya'nın sadece NATO içerisinde değil, AB bütün Avrupa, Atlantik yapıları içerisinde yer almasını arzu etmektedir, bütün Balkan ülkelerinin. Çünkü Balkanların güvenliği, istikrarı, Avrupanın bütün güvenliği ve istikrarı, büyük bir şemsiye içerisinde olmaktan geçmektedir. Zaman zaman Avrupa içerisindeki bazı konjonktürel problemler söz konusu olsa da nihai amaç budur ve böyle de olacaktır. Bu da kaçınılmaz bir şeydir. Nasıl, tarihte tüm Balkanların huzur içerisinde yaşadığı dönemleri hatırladığımızda, Osmanlı döneminde 300 yıl, daha önceki Bizans döneminde aynı şekilde, şimdi de başka bir şekilde büyük bir şemsiyeye ihtiyaç vardır. O da Avrupa Birliği'dir. NATO, aynı şekilde güvenlik kurumudur. Ve bu kurum içerisine giren bütün ülkeler o istikrarı ve güvenliği sağlamaktadır. NATO zirvesinde Türkiye güçlü bir şekilde Makedonya'nın kendi ismiyle NATO'nun üyesi olmasını desteklemiştir. Önemli olan burada NATO'nun ilkelerini ve prensiplerini yerine getirmektir. Kriterleri yerine getirmektir. Makedonya bu kriterleri yerine getirmiştir. Ama maalesef bilinen sebepten dolayı üyelik gerçekleşmemiştir. Türkiye, orada güçlü bir şekilde Makedonya'nın hakkını savunmuştur. Bundan sonra da savunmaya devam edecektir.
Soru: Sayın Cumhurbaşkanım, AB ile müzakereler sizin dışişleri bakanlığınız döneminde başlamıştı. İlerleme raporu yayınlandı, ilk olarak ilerleme raporunu nasıl buldunuz, size bunu sormak istiyorum. İkinci olarak da Ermenistan ile bir süreç başladı. Bursa'ya Ermenistan Cumhurbaşkanı geldi. Bundan sonra ne olacak? Başka ziyaretler de beklemeli miyiz Türkiye olarak?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Türkiye'nin AB ile ilişkileri kendi devlet politikasıdır, bildiğiniz gibi. Partilerüstü bir konudur bu. Bu konuyla ilgili de gerek hükümet, gerek parlamento, gerekse bütün partiler elinden geleni yapmaktadır. Müzakereye başlamış bir ülke olarak bizim görevimiz, AB müktesebatını ülkemizde geçerli kılmak. Yani Avrupa standartlarını, bildik standartlarını Türkiye'de geçerli kılmaktır. Bu yönde de güçlü çalışmalar vardır. Bu çalışmaların daha ileri düzeye gitmesi konusunu fikrini de TBMM'de yaptığım açış konuşmasında ortaya koydum. İlerleme raporları, genişleme raporları, bunlar bir fotoğraf çekmedir aslında. Dolayısıyla bu fotoğrafta bazen ilerlemeler, bazen yeteri kadar bu konuda eğer ilerleme yoksa, bunların resimleri çekilir. Bunu bu şekilde görmek gerekir. Bununla ilgili, yine bildiğim kadarıyla, dışişleri bakanlığımız da yine bir açıklamada bulundu. Bu da Türkiye'nin görüşüdür, şüphesiz ki hepimizin görüşüdür.
Türkiye, Kafkaslara önem veriyor. Bütün komşularına önem veriyor. Biraz önce Sayın Cumhurbaşkanıyla yaptığımız görüşmede, o da Türkiye'nin komşularıyla ilgili politikalarını ne kadar takdir ettiklerini hep söylediler. Bu bağlamda, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi bağlamında bir süreç yaşanıyor. Ümit ederiz ki bu süreç, dikkatli bir şekilde devam eder. Biz aslında sadece iki ülke olarak değil, bütün Kafkaslarda istikrara önem veriyoruz. Kafkaslar'da huzura önem veriyoruz. Kafkaslar deyince de en önemli meselelerden birisi, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki problemlerdir, konulardır. Rusya ile Gürcistan arasındaki meselelerdir. Bunun için işte Kafkasya istikrar ve işbirliği forumu teklif edilmiştir. Beş ülkeyi kapsamaktadır, Türkiye, Rusya, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan. Tüm bu problemler, hepsinin tek tek çözümü önemlidir. Bunu geniş bir fotoğraf olarak görün ve bu Kafkaslara dönük bir güvenlik bir istikrar ve işbirliği çalışması olarak görün. Onun bir boyutu, Türkiye-Ermenistan ilişkileridir. Ümit ederim ki bütün cephelerde, bütün alanlarda, iyileşmeler ve olumlu gelişmelere hep beraber şahit oluruz. Şunu unutmayalım ki Kafkaslar'da yeni bir dönem başlamıştır. Yıllardır ihmal edilen önemli problemler, donmuş bir halde terk edilen problemler, bu sayede en üst seviyede tekrar ele alınmıştır. Bunlar en üst seviyede görüşülmektedir. Karabağ sorunu, Azerbaycan işgal altındaki toprak meselesi, diğer konular, bunlar yıllardır, en düşük diplomatlar seviyesinde konuşulan, 18 yıldır konuşulan konulardır. Bu seviyede en üst seviyeye, başkanlar seviyesine çıkartılabilmiştir. Ümit ediyorum ki bu iyi gelişmeler, hepsi bir gerçekleşir.
Soru: Sedat Haliloğlu, Makedonya Radyo Televizyonu Türkçe Yayınlar Sorumlusu. Sorum, her iki Cumhurbaşkanına. Yani Makedonya'da yıllardır, Türk Kültür Merkezinin açılması söz konusudur. Bu konuda hem genel değişik heyetler arası bu konu görüşülüyor, anlaşmalar imzalanıyor, maalesef bir türlü netice bulamıyor. Yani bu konuda, bir Türk Kültür Merkezinin açılması için son durum nedir? Ne zaman açılacaktır? Yanılmıyorsam, Makedonya hükümeti tarafından böyle Türk Kültür Merkezinin açılması için onay alınmıştır. Bu da Kurşunlu Han öngörülmüştür. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanlarım, ikinize yönelik, bu konuda cevabınızı alırsak, memnun oluruz.
Bir de diğer bir sorum, biraz önce Sayın Cumhurbaşkanı Gül bahsettiniz, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün anı evinin, aile evinin inşa edilmesi öngörülmüştür. O anı eviyle ilgili temel atma töreni düzenlenmiştir. Onun ardından faaliyetler durdurulmuştur. Bir çalışma yok. Yani bu konuda hem Sayın Cumhurbaşkanım, Makedonya Cumhurbaşkanına yöneliktir. Son durum nedir, yani bu konuda cevabınızı alırsak memnun oluruz. Saygılar.
Sayın Cumhurbaşkanımız: Şimdi siz bir Makedon vatandaşısınız, Türkçe konuştunuz. Bu bile şunu gösteriyor ki Türkiye ile Makedonya arasındaki ilişkiler, ne kadar tabii doğal, ne kadar çok kültürel konularda, tarihi konularda, bugünkü sosyolojik anlamda birbirine ne kadar çok bağlı iki ülke olduğumuzu gösteriyor. Böyle olunca tabi ki mevcut kültürel zenginlikleri ve işbirliğini daha da geliştirme iradelerimiz var. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı bugün çok bizi memnun edici bir şey de söyledi. 1 Kasım'a kadar, bu Kurşunlu Han'da işlerin tamamlanabileceğini ümit ettiğini söyledi. Bundan büyük bir memnuniyet duyduk. Orada biz tabi ki bu ortak kültürümüzü, hep beraber, yaşatmak istiyoruz. Aynı şekilde Makedonya'ya da biz, Taksim, İstanbul'da Taksim meydanı ki İstanbul'un merkezidir, orada tahsis ettiğimiz bir yer var. Oranın da restorasyon çalışmaları, Kasım ayının sonuna kadar biteceğini ümit ediyoruz. Kısa süre içerisinde bunların karşılıklı gerçekleştirilebileceğine inanıyorum. Ayrıca benim bildiğim kadarıyla, Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi'nin hatırasına, O'nun doğduğu ve resimlerine bakılarak yapılmakta olan o anı eviyle ilgili faaliyetler devam ediyor. Bunlar tabi ki dikkatli yapılacak, titizlikle yapılacak inşaatlar olduğu için, benim bildiğim kadarıyla gayet titiz bir şekilde, Makedon makamları buna çok önem veriyorlar ve bunu gerçekleştiriyorlar. Ayrıca bugün bizim için sembolik anlamı büyük olan hediyeyi de Anıtkabir'e getirmiş olmaları, bu konudaki iradelerinin bir göstergesidir.
Yazdır Paylaş Yukarı