Bilkent Nano Teknoloji Merkezi'ndeki İncelemesinin Ardından Basın Mensuplarına Yaptıkları Açıklama

02.09.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Maalesef tarihimize şöyle baktığımızda, sanayi devrimi dünyada gerçekleştirildiğinde, o fırsatı kaçırdık. Daha sonra teknolojide birçok adımlar oldu. Onları da çok arkadan yakaladık. En son mikro teknoloji ortaya çıktı. Onu da biz çok arkadan yakaladık. Şimdi 2000 yıllarının başından itibaren nano teknoloji diye yeni bir bilim alanı bütün dünyada gelişmeye başlıyor ve bunun başındayız. Şimdi bu sefer bunu kaçırmamak niyetinde Türkiye. Onunla ilgili, bütün Türkiye'deki devlet kurumları, ilgili birimler, üniversiteler, araştırma enstitüleri hepsi bir heyecan içerisinde. Ve yatırımlar düzgün bir şekilde yapılıp, öncelikler düzgün bir şekilde verildiğinde, Türkiye, daha önce kaçırdığı teknolojiyle ilgili safhaları bu sefer kaçırmayacak. Ve inanıyorum ki, nano teknolojide kısa bir süre sonra dünyada ismi geçen, öncü olan ülkelerden birisi olacak. Bugün gezdiğim bu merkezde, çok sayıda doktoralı, master yapmış dünyanın seçkin bilim adamlarını gördüm, Türk bilim adamlarını gördüm. Dünyanın en iyi üniversitelerini, dünyanın en iyi araştırma laboratuvarlarını bırakıp buraya gelen bilim adamlarını ve burada gerçekten çok önemli çalışmaların yapıldığını gördüm. Bundan iki ay kadar önce, kendilerinden bir brifing almıştım ve gelip gezeceğimi söylemiştim. Bugün ilgili Sayın Bakanlar, YÖK Başkanı, TÜBİTAK Başkanı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı ve buranın değerli yöneticileri, hep beraber gezdik. Türkiye için çok önemli olduğuna inanıyorum. Türkiye'nin geleceği için çok önemli olduğuna inanıyorum. Aslında Türkiye'nin heyecanının bu tip konulara dönmesi gerektiğine de inanıyorum.
Bakın tekrar söylüyorum, Sanayi Devrimini çok sonra yakaladık, yakalayamadık bile, modası geçtikten sonra, fırsatı geçtikten sonra. Ondan sonra ortaya çıkan diğer yine teknolojiyle ilgili, bilimle ilgili gelişmeleri, hep arkadan takip ettik. Bilgisayar konuları ortaya çıktığında, 1970'li yıllarda, çok sonradan ancak takip ettik. Ve bütün bunları transfer eden ülke durumuna düştük. Teknolojiyi transfer eden bir ülke durumuna düştük. Türkiye gibi büyük bir ülke, nüfusu olan, tarihi, büyük geçmişi olan, önemli coğrafi noktada bulunan bir ülkenin, teknoloji üreten bir ülke olması gerekir. Çok sevindirici bir şey şudur ki: Son yıllarda Türkiye bunun farkına vardı. Araştırma-geliştirme konularında, başta hükümet olmak üzere, bütün kurumlar bu konulara öncelik vermeye başladılar. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Ve bu sefer 2000'li yılların başında başlayan nano teknolojide, Türkiye öncü ülkelerden birisi olacaktır. O kapasiteyi burada gördüm. O birikimi burada gördüm. Bununla ilgili bütün cihazları burada gördüm. Dolayısıyla Türkiye için çok sevindirici bir tabloyla karşı karşıyayız. O söylediğiniz, başında soruduğunuz konuları, zaten biliyorsunuz, daha önceden de bunlar çok konuşulmuştur. Bundan sonra da ilgili Sayın Bakan, Sayın Başbakan açıklamalarını yapıyorlar.
Bu tek bir proje değil. Yani bu işin, tabii ki bir magazin yanı vardır. Yani önemli buluşlar heyecan veriyor, bunların yansıtılmasını, sizler tarafından yansıtılmasını çok önemsiyorum. Ama benim burada gördüğüm en önemli şey, tekrar söylüyorum, dünyanın en iyi üniversitelerini, teknoloji üniversitelerini, dünyanın en iyi laboratuvarlarını bırakıp buraya gelen, doktoralı, master yapmış bilim adamlarını gördüm. Buranın kapasitesini gördüm. Ve yine Türkiye'deki ilgili bütün kurumların başkanlarını ve sorumlularını bu heyecan içerisinde gördüm. Beni en çok etkileyen budur. İnanıyorum ki dünyada bahsi geçecek nano teknolojiyle ilgili, birçok öncelikleri, birçok ilkleri buradan duyacaksınız. Bunların bazılarını anlattılar. Bunlarla ilgili patent alma çalışmaları hep devam ediyor. Ama bunların çok yenilerinin ekleneceğine inanıyorum. Bu kapasiteyi burada gördüm. Onun için emeği geçen destek veren herkesi tebrik ediyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı