Marmara Depremi'nin 10. Yılı
17.08.2009
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Marmara Depreminin 10. yılı nedeniyle yayımlanmasını istedikleri mesajları aşağıda sunulmaktadır.
"Marmara Depreminin üzerinden 10 yıl geçti. Binlerce insanımızın hayatını kaybettiği, yaralandığı, binlerce çocuğumuzun yetim ve öksüz kaldığı bu felakette yaşadıklarımızı unutmadık.
Aramızdan ayrılanların acılarını hâlâ içimizde hissediyoruz.
Türkiye, Devlet'in, vatandaşların ve tüm dünyanın katkılarıyla 1999 depreminin yaralarını sarmaya çalıştı. Milletimiz bu felakette büyük bir dayanışma gösterdi.
O günlerde binlerce insanın ölümüne yol açan ihmaller, hatalar sorgulandı. Yapılması gerekenler masaya yatırıldı. Depremlerin zararlarının en aza indirilmesi konusunda yol haritaları hazırlandı. Tüm bunların ışığında ciddi çalışmalar yürütüldü. Ancak bugün geriye dönüp baktığımızda, doğal afetler karşısında hâlâ atılması gereken adımlar olduğunu görüyoruz.
Şimdi bu acı ve üzüntülü olayın 10. yılında, yapılması gerekenleri bir kez daha gözden geçirmek, sağlam bir muhasebe yapmak zorundayız. Yaşananlardan ders çıkararak, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği karşısında vatandaşlarımızı bilinçlendirmek ve eksiklerimizi hızla tamamlamak durumundayız.
Bu süreçte Devlet'e, sivil toplum örgütlerine ve tek tek bireylere önemli sorumluluklar düşmektedir. Vatandaşlarımın bu konuda gerekli duyarlılığı göstereceğinden şüphe duymuyorum.
Türkiye'nin bir daha böyle üzücü olaylar yaşamaması ümidiyle, Marmara Depreminde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, yakınlarına sabırlar diliyorum."
"Marmara Depreminin üzerinden 10 yıl geçti. Binlerce insanımızın hayatını kaybettiği, yaralandığı, binlerce çocuğumuzun yetim ve öksüz kaldığı bu felakette yaşadıklarımızı unutmadık.
Aramızdan ayrılanların acılarını hâlâ içimizde hissediyoruz.
Türkiye, Devlet'in, vatandaşların ve tüm dünyanın katkılarıyla 1999 depreminin yaralarını sarmaya çalıştı. Milletimiz bu felakette büyük bir dayanışma gösterdi.
O günlerde binlerce insanın ölümüne yol açan ihmaller, hatalar sorgulandı. Yapılması gerekenler masaya yatırıldı. Depremlerin zararlarının en aza indirilmesi konusunda yol haritaları hazırlandı. Tüm bunların ışığında ciddi çalışmalar yürütüldü. Ancak bugün geriye dönüp baktığımızda, doğal afetler karşısında hâlâ atılması gereken adımlar olduğunu görüyoruz.
Şimdi bu acı ve üzüntülü olayın 10. yılında, yapılması gerekenleri bir kez daha gözden geçirmek, sağlam bir muhasebe yapmak zorundayız. Yaşananlardan ders çıkararak, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği karşısında vatandaşlarımızı bilinçlendirmek ve eksiklerimizi hızla tamamlamak durumundayız.
Bu süreçte Devlet'e, sivil toplum örgütlerine ve tek tek bireylere önemli sorumluluklar düşmektedir. Vatandaşlarımın bu konuda gerekli duyarlılığı göstereceğinden şüphe duymuyorum.
Türkiye'nin bir daha böyle üzücü olaylar yaşamaması ümidiyle, Marmara Depreminde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, yakınlarına sabırlar diliyorum."
