Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 35. Yıl Dönümü
20.07.2009
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 35. yıldönümü nedeniyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mehmet Ali TALAT'a Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İSEN aracılığıyla gönderdikleri mektubun metni aşağıda sunulmaktadır:
"Sayın Cumhurbaşkanı,
Kıbrıs Türkü'nü hürriyetine kavuşturan Barış Harekâtı'nın 35'inci yıldönümü münasebetiyle Türk Milleti ve şahsım adına Kıbrıs Türk halkının Barış ve Özgürlük Bayramı'nı en samimi duygu ve dileklerime kutluyorum.
Kıbrıs Türkü, baskı, terör ve sindirme teşebbüslerine boyun eğmeyerek, mevcudiyetini, hürriyetini ve Ada'nın eşit sahibi olarak hukukunu muhafaza etme mücadelesini azimle sürdürmüştür. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirdiği Barış Harekâtı Kıbrıs Türkü'nün kendini yönetme hakkının güvencesini teşkil etmiştir.
Barışa olan bağlılığını her vesileyle kanıtlayan Kıbrıs Türkü, karşı karşıya bırakıldığı haksız kısıtlamalara rağmen, demokratik olgunluğu, birlik ve dayanışma bilinci ve hukukuna sahip çıkma kararlılığıyla her türlü güçlüğün üstesinden gelebilecek kudret ve iradeye sahiptir.
Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme yönelik olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin iyiniyet misyonu çerçevesinde devam eden müzakere sürecini ve Zat-ı Devletlerinin yapıcı çabalarını destekliyoruz.
Yerleşik BM parametreleri olan iki kesimlilik, siyasi eşitlik, eşit statüde iki Kurucu Devleti haiz yeni bir Ortaklık temeline dayanacak, hukuki güvenlik ve kesinliği AB içinde de güvenceye alınacak bir çözümün, yalnızca Ada'da değil, tüm bölgede barış ve istikrarın sürdürülebilirliği bakımından önem arzettiğine samimiyetle inanıyoruz. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi, varılacak çözümle sağlanacak barış ve istikrarın vazgeçilmez unsuru olacaktır.
Müzakerelerin ilanihaye devam edemeyeceğini, Kıbrıs Türkü'nün sabırlı ve iyiniyetli çabalarının karşılıksız bırakılması ve sürecin bir kez daha akamete uğratılması durumunda, çözümsüzlüğün bedelinin Kıbrıs Türkü'ne ödetilemeyeceğini herkesin bilmesi gerekir.
Türkiye, tarihi ve ahdi sorumlulukları çerçevesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haklı mücadelesinde Kıbrıs Türk halkının yanında olacaktır.
Bu vesileyle kurtuluş mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla anarken, Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin refah, esenlik ve mutluluğunun devamı için en kalbi temennilerimi ifade ediyorum."
"Sayın Cumhurbaşkanı,
Kıbrıs Türkü'nü hürriyetine kavuşturan Barış Harekâtı'nın 35'inci yıldönümü münasebetiyle Türk Milleti ve şahsım adına Kıbrıs Türk halkının Barış ve Özgürlük Bayramı'nı en samimi duygu ve dileklerime kutluyorum.
Kıbrıs Türkü, baskı, terör ve sindirme teşebbüslerine boyun eğmeyerek, mevcudiyetini, hürriyetini ve Ada'nın eşit sahibi olarak hukukunu muhafaza etme mücadelesini azimle sürdürmüştür. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirdiği Barış Harekâtı Kıbrıs Türkü'nün kendini yönetme hakkının güvencesini teşkil etmiştir.
Barışa olan bağlılığını her vesileyle kanıtlayan Kıbrıs Türkü, karşı karşıya bırakıldığı haksız kısıtlamalara rağmen, demokratik olgunluğu, birlik ve dayanışma bilinci ve hukukuna sahip çıkma kararlılığıyla her türlü güçlüğün üstesinden gelebilecek kudret ve iradeye sahiptir.
Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme yönelik olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin iyiniyet misyonu çerçevesinde devam eden müzakere sürecini ve Zat-ı Devletlerinin yapıcı çabalarını destekliyoruz.
Yerleşik BM parametreleri olan iki kesimlilik, siyasi eşitlik, eşit statüde iki Kurucu Devleti haiz yeni bir Ortaklık temeline dayanacak, hukuki güvenlik ve kesinliği AB içinde de güvenceye alınacak bir çözümün, yalnızca Ada'da değil, tüm bölgede barış ve istikrarın sürdürülebilirliği bakımından önem arzettiğine samimiyetle inanıyoruz. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi, varılacak çözümle sağlanacak barış ve istikrarın vazgeçilmez unsuru olacaktır.
Müzakerelerin ilanihaye devam edemeyeceğini, Kıbrıs Türkü'nün sabırlı ve iyiniyetli çabalarının karşılıksız bırakılması ve sürecin bir kez daha akamete uğratılması durumunda, çözümsüzlüğün bedelinin Kıbrıs Türkü'ne ödetilemeyeceğini herkesin bilmesi gerekir.
Türkiye, tarihi ve ahdi sorumlulukları çerçevesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haklı mücadelesinde Kıbrıs Türk halkının yanında olacaktır.
Bu vesileyle kurtuluş mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla anarken, Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin refah, esenlik ve mutluluğunun devamı için en kalbi temennilerimi ifade ediyorum."
