Çin Halk Cumhuriyeti'ne Hareketlerinden Önce Basına Yaptıkları Açıklama
23.06.2009
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Çin Halk Cumhuriyeti'ne hareketlerinden önce basına yaptıkları açıklama aşağıda sunulmaktadır:
"Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hu Jintao'nun davetlisi olarak birazdan Çin'e hareket edeceğim.
Pekin, Xi'an (Şiyan), Shenzhen (Şıncın) ve Urumçi kentlerini kapsayacak ziyaretim, Türkiye'den bu ülkeye, Cumhurbaşkanı düzeyinde 1995 yılından bu yana yapılacak ilk ziyarettir.
Ziyaretim sırasında bana, Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay ile milletvekilleri, üst düzey bürokratlar ve işadamlarımızdan oluşan bir heyet refakat edecektir.
Çin Halk Cumhuriyeti, sahip olduğu zengin tarihi ve kültürel mirasın yanısıra, dünyadaki fevkalade önemli konumu ve ekonomik gücü ile Türkiye'nin büyük önem verdiği bir ortağıdır.
Yüzyıllar öncesine dayanan dostluk ilişkilerine sahip Türk ve Çin halkları başlangıçta komşu topraklarda yaşadıkları için, daha sonra da tarihi İpek Yolu aracılığıyla, birbirlerini sosyal ve kültürel bakımdan da etkilemişlerdir. Bunun ilişkilerimizin temellerini daha da sağlamlaştırdığına inanıyoruz.
Bu seyahatimde bana eşlik eden heyette çok sayıda öndegelen işadamı ve işkadını bulunmaktadır.
Seyahatimizin başlıca amaçlarından biri dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olan Çin ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi, iş dünyamızın burada yeni ortaklıklar kurması ve projeler geliştirmesi için bir fırsat yaratmaktır.
Bugün Uzakdoğu'daki en önemli ticaret ortağımız olan Çin ile ekonomik ilişkilerimiz bağlamında yapılabileceklerin gerisinde olduğumuz kanaatindeyiz. Temaslarımda bu konu üzerinde duracağım.
Ayrıca, 17 milyar Dolar olan ticaret hacmimizdeki büyük dengesizliği gidermenin yollarını da Çinli muhataplarımızla ele alacağım.
Bu bağlamda, Çin'in büyük mali kaynaklarının bir kısmının yatırım olarak ülkemize yöneltilmesi, turizm alanında yapılabilecekler ve Türk ve Çinli şirketlerin üçüncü ülkelerde ortak girişimlerde bulunmaları konularını ele almayı öngörüyorum.
Ekonomik konulardaki görüşmelerimizde ben ve heyet mensuplarımız Türk ve Çin sanayilerinin birbirlerine rakip değil tamamlayıcı olduğunu, bu anlamda beraberce yapılabileceklerin neredeyse sınırı bulunmadığını ayrıca vurgulayacağız.
Görüşmelerimizde enerji konularını da değerlendireceğiz ve olası işbirliği alanlarını araştıracağız.
Ziyaretim sırasında ikili siyasi ilişkilerimiz tüm veçheleriyle ele alınacaktır.
Kanaatimizce bu ziyaretimiz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde birlikte bulunduğumuz Çin Halk Cumhuriyeti ile muhtelif güncel uluslararası mesele ve sorunları en üst düzeyde ele almak için önemli bir imkan olacaktır.
Çin Halk Cumhuriyeti'ni ziyaretim vesilesiyle enerji işbirliğinden kültürel alana kadar uzanan bir dizi anlaşmanın imzalanması öngörülmektedir. Bu anlaşmalarla ilişkilerimizin hukuki altyapısı daha da kuvvetlendirilmiş olacaktır.
Amacımız, sağlam temellere dayanan mevcut ilişkilere ivme kazandırmak, yeni işbirliği alanlarını araştırmak ve Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti münasebetlerinde yeni bir dönemi açmaktır."
"Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hu Jintao'nun davetlisi olarak birazdan Çin'e hareket edeceğim.
Pekin, Xi'an (Şiyan), Shenzhen (Şıncın) ve Urumçi kentlerini kapsayacak ziyaretim, Türkiye'den bu ülkeye, Cumhurbaşkanı düzeyinde 1995 yılından bu yana yapılacak ilk ziyarettir.
Ziyaretim sırasında bana, Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay ile milletvekilleri, üst düzey bürokratlar ve işadamlarımızdan oluşan bir heyet refakat edecektir.
Çin Halk Cumhuriyeti, sahip olduğu zengin tarihi ve kültürel mirasın yanısıra, dünyadaki fevkalade önemli konumu ve ekonomik gücü ile Türkiye'nin büyük önem verdiği bir ortağıdır.
Yüzyıllar öncesine dayanan dostluk ilişkilerine sahip Türk ve Çin halkları başlangıçta komşu topraklarda yaşadıkları için, daha sonra da tarihi İpek Yolu aracılığıyla, birbirlerini sosyal ve kültürel bakımdan da etkilemişlerdir. Bunun ilişkilerimizin temellerini daha da sağlamlaştırdığına inanıyoruz.
Bu seyahatimde bana eşlik eden heyette çok sayıda öndegelen işadamı ve işkadını bulunmaktadır.
Seyahatimizin başlıca amaçlarından biri dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olan Çin ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi, iş dünyamızın burada yeni ortaklıklar kurması ve projeler geliştirmesi için bir fırsat yaratmaktır.
Bugün Uzakdoğu'daki en önemli ticaret ortağımız olan Çin ile ekonomik ilişkilerimiz bağlamında yapılabileceklerin gerisinde olduğumuz kanaatindeyiz. Temaslarımda bu konu üzerinde duracağım.
Ayrıca, 17 milyar Dolar olan ticaret hacmimizdeki büyük dengesizliği gidermenin yollarını da Çinli muhataplarımızla ele alacağım.
Bu bağlamda, Çin'in büyük mali kaynaklarının bir kısmının yatırım olarak ülkemize yöneltilmesi, turizm alanında yapılabilecekler ve Türk ve Çinli şirketlerin üçüncü ülkelerde ortak girişimlerde bulunmaları konularını ele almayı öngörüyorum.
Ekonomik konulardaki görüşmelerimizde ben ve heyet mensuplarımız Türk ve Çin sanayilerinin birbirlerine rakip değil tamamlayıcı olduğunu, bu anlamda beraberce yapılabileceklerin neredeyse sınırı bulunmadığını ayrıca vurgulayacağız.
Görüşmelerimizde enerji konularını da değerlendireceğiz ve olası işbirliği alanlarını araştıracağız.
Ziyaretim sırasında ikili siyasi ilişkilerimiz tüm veçheleriyle ele alınacaktır.
Kanaatimizce bu ziyaretimiz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde birlikte bulunduğumuz Çin Halk Cumhuriyeti ile muhtelif güncel uluslararası mesele ve sorunları en üst düzeyde ele almak için önemli bir imkan olacaktır.
Çin Halk Cumhuriyeti'ni ziyaretim vesilesiyle enerji işbirliğinden kültürel alana kadar uzanan bir dizi anlaşmanın imzalanması öngörülmektedir. Bu anlaşmalarla ilişkilerimizin hukuki altyapısı daha da kuvvetlendirilmiş olacaktır.
Amacımız, sağlam temellere dayanan mevcut ilişkilere ivme kazandırmak, yeni işbirliği alanlarını araştırmak ve Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti münasebetlerinde yeni bir dönemi açmaktır."
