Portekiz Cumhurbaşkanı ile Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama

12.05.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Değerli Basın Mensupları,
Portekiz Cumhurbaşkanı Sayın Cavaco Silva'yı, sayın bakanları ve değerli heyetini Türkiye'de ağırlamaktan, büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Portekiz, Avrupa'nın batısında, Türkiye de Avrupa'nın doğusunda olan iki önemli ülkedir. Dolayısıyla bu iki önemli ülkenin başkanlarının ve değerli yöneticilerinin bir araya gelmesi ve sıkı bir işbirliği içerisinde olması gerçekten önemlidir. Bu ziyarete çok önem veriyoruz. Sayın Başkan'a bir kez daha Türkiye'ye bu vesileyle hoş geldiniz diyorum.
Türkiye ile Portekiz, aralarında herhangi bir sorun olmayan, iki müttefik ülkedir. Siyasi konularda, güvenlik konularında, diğer konularda hep birbirimizi daima desteklemişizdir. Bundan sonra da uluslararası bütün kuruluşlarda hep iki ülke birbirini destekleyecektir.
Portekiz, Türkiye'ye Avrupa Birliği konularında güçlü bir şekilde destekleyen bir ülkedir. Bundan dolayı Sayın Cumhurbaşkanı'na bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bütün siyasi partileriyle, bütün kurumlarıyla bu desteği sağlamıştır, Türkiye'ye. Ümit ediyorum ki bu destek, bundan sonra aynı şekilde devam edecektir.
Gerek baş başa, gerek heyetler arası yaptığımız görüşmelerde, hem ikili ilişkilerimizi hem de uluslararası birçok konuyu ele aldığımız gibi, Avrupa Birliği konularını da görüştük.
Sayın Cumhurbaşkanı, ülkesinde on yıl başbakanlık yapmış değerli bir politikacıdır. Bu çerçeve içerisinde demin söylediğim konulardaki görüş alışverişleri her ikimiz için de çok faydalı olmuştur.
Ekonomik ilişkilerimizi de geliştirmek için kararlıyız. Bu çerçevede, Sayın Cumhurbaşkanı'nın Portekiz'in çok değerli önemli işadamlarıyla birlikte Türkiye'ye gelmesine çok önem veriyoruz.
Portekiz, Latin Amerika'da başta Brezilya olmak üzere ve Afrika ülkelerine çok yakın ilişkileri olan ve çok büyük avantajları olan bir ülkedir. Türkiye'nin de Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Asya'da çok büyük etkileri ve avantajları vardır. Bütün bu konularda ortak işbirliği yapmanın çok faydalı olduğuna inanıyoruz. Hem siyasi, hem ekonomik alanda çok büyük çıkarlarımız olacaktır, bu işbirliğinden.
Bu ziyaretin Türk-Portekiz ilişkilerinde yeni bir sayfa açacağına inanıyorum.
Sayın Başkan, bir kez daha Türkiye'ye hoş geldiniz diyorum.

Soru: Sayın Cumhurbaşkanım, size yöneltmek istiyorum ama Sayın Cumhurbaşkanı da cevap verirse sevinirim. Avrupa Birliği'ne ilişkin, özellikle de Türkiye'nin giriş sürecine ilişkin görüş alışverişinde bulunduğunuzu belirttiniz. Ve siz de eski bir başbakan olarak değerli görüşlerinden de istifade ettiğinizi söylediniz, konuk cumhurbaşkanının. Ama iki gün önce, Avrupa Birliği'nin iki ağır topundan, Almanya ve Fransa'dan yine çok net ifadelerle, "Türkiye için konuşulacak tek şey imtiyazlı ortaklıktır", gibi çok kesin bir ifade geldi. Bütün bunlar aynı zamanda kamuoyunda AB desteğinin de düşmesine, bir bıkkınlığın yaşanmasına neden oluyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz, çözüm için ne tür bir adım atılacak?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Değerli arkadaşlar, Türkiye, Avrupa Birliği ile müzakerelere başlamış ve bu müzakereler oy birliğiyle başlamıştır. Ve bu müzakerelere başlamada imza atan liderlerin çoğu da henüz Avrupa'dadır. Bizi bağlayan hukuki durumdur. Bu, bizi bağladığı gibi bütün üye ülkeleri de bağlamaktadır. Komisyon, konsey, herkes aslında bunun farkındadır.
Biz, kararlı bir şekilde müzakere sürecini devam ettireceğiz. Çeşitli siyasetçiler, gelir geçer. Onlar çeşitli vesilelerle belki vizyon noksanlığından bazı şeyler söylerler ama bunlara hiç takılmayacağız. Zaten Komisyon, sizin söylediğiniz tip demeçlere cevap vermiştir.
Biz kendi işimize bakacağız. Ve Türkiye olarak kendi reformlarımızı güçlü bir şekilde devam ettirip bu müzakere süreci içerisinde yapılması gerekenlere yapacağız. Hatta bazı fasıllar açılmasa bile onların açılıp kapanmasını kendi kendimize yapabilme irademiz de var. Günü geldiğinde resmi açılış, kapanışlar beş dakikalık iştir.
Portekiz Cumhurbaşkanı Cavaco Silva: Size hatırlatmak isterim ki, Portekiz'in de Avrupa Birliği'ne girişinde bu süreç yedi sene olmuştur. Ve Avrupa'da bir çok ülkede kamuoyu negatif davranmıştır. Kuvvetli noktalarımızı gösterdik. Ve Avrupa Birliği Portekiz'in Avrupa Birliği'ne girmesinden ne kazanacak, onu gösterdik.
Eminim ki, Türkiye de -ki birçok aktifi var, Türkiye'nin- bu kamuoyunu kendine, kendi tarafına çekmek için bu aktif yönü kullanmak zorunda. Şunu da hatırlatmak isterim, son günlerde pozitif şeyler de ortaya çıktı. Önümüzdeki dönem başkan olacak İsveç, Türkiye'ye tam desteğini verdiğini belirtti. Çek Cumhuriyeti'nde senato Lizbon Anlaşması'nı kabul etti. Şu anda sadece İrlanda kaldı, ki burada da referandum yapılacak, bunun tamamen kabul edilmesiyle de Türkiye'nin bu yolunda daha kolaylıklar sağlayacaktır.

Soru: Avrupa Birliği'ne giriş yolunda Kıbrıs konusunda ne engeller çıkacak, ne düşünüyorsunuz? İkinci konu da bu müzakerelerin bir zaman sınırı var mı ki bu, Türkiye kamuoyunun motivasyonunu kaybettirmesin?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Türkiye olarak biz Kıbrıs sorununun çözülmesini çok arzu ediyoruz. Bizim vizyonumuz şudur: Kıbrıs sorunu çözülünce doğu Akdeniz ile Kıbrıs'ın tamamı, Türkiye, Yunanistan, hepimiz Avrupa Birliği içerisinde ayrı bir işbirliği alanı oluşturabiliriz, diye çok iyi niyetlerimiz var.
Maalesef büyük bir fırsat, 2004 yılında kaçırılmıştı biliyorsunuz. O zaman Birleşmiş Milletler'in ve Avrupa Birliği'nin planı, referanduma konduğunda Türkler "evet" demişti, Rum tarafı "hayır" demişti. Ve büyük bir fırsat kaçmıştı. Şimdi tekrar Kıbrıs Rumları ve Türkleri arasında müzakereler başlamıştır. Ümit ediyoruz ki, bu müzakereler başarıyla devam eder. Biz bu müzakereleri güçlü bir şekilde destekliyoruz.
Müzakere sürecinin ne kadar süreceğiyle ilgili bir şey söylemek biraz zor tabii. Bu, bir taraftan Türkiye'nin kararlılığı ve performansına bağlı. Bir taraftan da birliğin Türkiye'ye göstereceği ilgiyle ilgili. Ama şunu biliyoruz ki, Avrupa Birliği genişleme süreci tarihinden, büyük olan ülkelerin nüfusu ve ekonomisi büyük olan ülkelerin Avrupa Birliği'ne tam üyelik süreci daha sancılı olmuştur, daha zaman almıştır.

Soru: Ekonomi konusunda bir soru sormak istiyorum. Türk firmaları hangi sektörlerde, Portekiz'de yatırım yapmaya veya işbirliğine girmeye, aynı zamanda bu işin tersi de Portekiz firmaları Türkiye'de hangi sektörlerde girmek istiyorlar. Ve bilhassa Afrika'da bu işbirliği hangi konularda olabilir?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Aslında birçok alanda, işbirliği potansiyeli var, biraz önce de söylediğimiz gibi. Ortadoğu'dan Kafkaslar'a ve Asya'ya kadar, Türkiye'nin çok iyi bildiği piyasalar, Latin Amerika'dan Afrika'ya kadar Portekiz firmalarının çok iyi bildiği piyasalar. Bu piyasalarda ortak çalışmak için çok imkan var. Bu, inşaat sektörü olabilir. Bu, turizm sektörü olabilir ki, birçok Portekiz turizm firmasının çok büyük operasyonları, her ülkede kolları var. Büyük operatörler var, sizin firmalarınızın içerisinde. Türkiye'de de turizm çok önde gelen bir sektördür. Geçen sene 25 milyona yakın turist gelmiştir, Türkiye'ye. Çok geniş alanlarda işbirliği yapılabileceği kanaatindeyim. Birçok alt yapı konularında işbirliği yapılabilir. Firmalar zaten bir araya gelecekler, Sayın Cumhurbaşkanıyla birçok önemli Portekiz firmasının Türkiye'ye gelmesi önemlidir. Firmalar biraraya geldiğinde, işadamları potansiyelleri gördüğü yerlere giderler ve işbirliği yaparlar. Bizim görevimiz, onları buluşturmak ve teşvik etmektir.
Yazdır Paylaş Yukarı