Kenya ve Tanzanya'ya Hareketlerinden Önce Yaptıkları Açıklama

20.02.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Kenya ve Tanzanya'ya hareketlerinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptıkları açıklama aşağıda sunulmaktadır:

"Değerli Basın Mensupları,
Kenya Cumhurbaşkanı Kibaki'nin davetlisi olarak bu ülkeye bir resmi ziyarette bulunmak üzere biraz sonra Nairobi'ye hareket ediyorum.
Kenya ziyaretimi tamamladıktan sonra, 22 Şubat Pazar günü Tanzanya Cumhurbaşkanı Kikwete'nin resmi davetlisi olarak Nairobi'den Darüsselam'a geçeceğim.
Her iki ziyaretimde de, Devlet Bakanı Sayın Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu ile Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım; TBMM çatısı altında Kenya ve Tanzanya Dostluk Gruplarının Başkanlıklarını yürüten değerli Milletvekillerimiz ve geniş bir işadamları heyetimiz bana eşlik edecekler.
Sivil toplum kuruluşlarımızdan, üniversitelerimizden, bilim dünyamızdan temsilciler de heyetimizde yer alıyorlar.
Böylece, Cumhurbaşkanı olarak ikili düzeyde ilk kez Sahra-altı Afrika'yı ziyaret etmiş olacağım. Aslında bu Türkiye'den Sahra-altı Afrika'ya yapılan ilk ziyarettir.
Kenya ve Tanzanya Doğu Afrika'nın istikrar unsuru olan iki önemli ülkesidir.
Afrika'ya açılım politikamız çerçevesinde bu ülkelerle ilişkilerimizin geliştirilmesine önem veriyoruz.
Afrika'da mevcut 12 Büyükelçiliğimizden biri Kenya'dadır.
Tanzanya ise Afrika'da yeni Büyükelçilik açılmasını kararlaştırdığımız 15 ülke arasında öncelikli olarak yer almaktadır.
Aslında Tanzanya Büyükelçiliğinin açılması kararlaştırılmıştır. Tanzanya Büyükelçisi de atanmştır, şimdi benimle beraber geliyor. Kendisi Atina Büyükelçiliği elçi müşteşarı Sayın Şander Gürbüz'dür. Kendisi bundan sonra Darüsselam'da Türkiye'nin Büyükelçisi olacaktır. Tabii kurucu bir Büyükelçi olacaktır. Kendisi heyetimizle birlikte geliyor.
Kenya'da 2007 Aralık ayında yapılan seçimler sonrasında sergilenen sağduyulu yaklaşımı; Tanzanya'nın da 2008 yılında Afrika Birliği Dönem Başkanlığı sırasında Kıta'nın sorunlarının çözümü yolunda gösterdiği samimi tutumu takdirle karşıladığımızı bu vesileyle vurgulamak istiyorum.
Her iki ülke de çok büyük takdir toplayan bir siyasi performans göstermektedirler.
Ziyaretlerim sırasında, Kenya Cumhurbaşkanı Kibaki, Başbakan Odinga ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Kikwete ile görüşmeler gerçekleştireceğim.
Tanzanya'da ayrıca "özerk bölge" hüviyetindeki Zengibar'in Cumhurbaşkanıyla da biraraya geleceğim.
Bu çerçevede, ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle ve ayrıntılı bir şekilde değerlendirme imkanına sahip olacağız. Aynı şekilde, güncel bölgesel gelişmeleri gözden geçireceğiz.
Kenya ve Tanzanya'da işadamlarımızın katılımıyla toplantılar düzenleyeceğiz.
Bildiğiniz gibi işadamlarımız yeni pazarlar, yeni açılımlar peşindedir. Dolayısıyla Afrika kıtası da bizim için çok önemlidir. Başka ülkelerin devlet başkanlarının Afrika'ya ziyaretlerini izlerseniz, takip ederseniz, Afrika'ya ne kadar önem verildiğini ve ne kadar çok ziyaret yapıldığını göreceksiniz.
Bu ziyaretlerimin, işadamlarımızın, girişimcilerimizin, yatırımcılarımızın Kenya ve Tanzanya'daki muhataplarıyla tanışmalarına, birbirlerini daha iyi tanımalarına, iş imkanlarını, yatırım fırsatlarını yerinde değerlendirmelerine zemin hazırlayacağına inanıyorum.
Bildiğiniz gibi, BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğimiz dolayısıyla Afrika ülkeleriyle yakın bir danışma süreci başlattık.
Burada şunu da ifade etmek isterim ki, BM Güvenlik Konseyi'ne seçilirken Afrika ülkelerinin tamamının neredeyse -sadece iki ülke hariç- oyunu aldık. Bu çok büyük bir olaydır, bütün Afrika'nın güvenini kazanmak, Afrika'nın oyunu almak büyük bir olaydır. Bundan dolayı da tabii Afrika'ya karşı sorumluluklarımız da, şüphesiz ki, vardır.
BM Güvenlik Konseyi'nin gündeminde yeralan konuların %60'dan fazlası Afrika kıtasını ilgilendirmektedir.
Dünyanın siyasi gündemindeki önemli olaylar Afrika ile ilgili sorunlardır. Hâlâ sorunları çözülmemiş, siyasi olaylar, güvenlik meseleleri, insanlık meseleleri var. Birleşmiş Milletler sadece siyasi olaylarla ilgilenmez. Kalkınma olayları, insanlık dramları, açlık, susuzluk, hastalıklar, bütün bunlar tabii insanlığın temel meseleleridir ve maalesef bu temel meseleler Afrika'da bugün yaşanmaktadır. Dolayısıyla BM'nin birinci görevidir bütün bu konularla ilgilenmek. Biz de BM Güvenlik Konseyi'nin bir üyesi olarak bu konularla şüphesiz ki yakından ilgilenmek zorundayız, bunları yakından bilmek zorundayız.
Bu bağlamda, Afrika ülkeleriyle başlattığımız yakın istişarelere devam edeceğiz.
Geçen yaz İstanbul'da toplanan Birinci Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi, ki bu her ülke ile yapılmamaktadır. Bütün Afrika kıtasını temsil eden birlik, Afrika Birliği Türkiye ile stratejik bir işbirliğine girmiştir. Birkaç ülke ile böyle bir işbirliği vardır. Biri Çin, biri Hindistan, diğeri de Türkiye olmuştur. Bu zirveye büyük bir katılım olmuştu hatırlayacaksınız, yine
1998 yılında başlatılan Afrika'ya açılım politikamız sürmektedir. 2005 yılında Afrika yılı ilan edilmiştir Türkiye'de. Bütün bunlar, Türkiye'nin Afrika'ya olan ilgisinin bügunden değil, daha önceki yıllardan da, önceki dönemden de başladığını gösteren işaretlerdir.
Afrika ülkeleriyle 2008 yılı sonu itibariyle toplam 16 milyar ABD Dolarını aşmış olan toplam ticaret hacmimizin 2010 yılı sonunda 30 milyar ABD Dolarına çıkarılması hedeflenmektedir.
Türk inşaat sektörünün 2007 yılı sonu itibariyle tüm dünyada gerçekleştirdiği 105 milyar ABD Doları iş hacmi içinde Afrika ülkelerinin payı %22'dir.
Bu oranın, toplam 5.8 milyar ABD Doları tutarındaki projelerle, 2008 yılında %29'a yükseldiğini ifade etmekten memnuniyet duyuyorum.
Afrika ülkelerinde çeşitli alanlarda faaliyet gösteren 355 Türk şirketi vardır.
Türkiye, geçtiğimiz Mayıs ayında, Afrika Kalkınma Bankası'na bölge dışından üye olan 25. devlet olmuştur. Afrika kıtasında olmamasına rağmen Afrika'ya gösterdiğimiz ilgiden dolayı Afrika Kalkınma Bankasının üyesi olmuştur.
Tüm bu verilerin, Afrika'yla kurmak istediğimiz yakın işbirliğinin ve bölgenin kalkınmasına verdiğimiz önemin güçlü bir göstergesi olduğuna inanıyorum.
Ayrıca Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) Afrika'da çok büyük insani faaliyetler içerisindedir ve Afrika'da bütün ülkeler tarafından çok büyük bir takdirle karşılanmaktadır faaliyetleri. Her ülke devlet başkanı, başbakanı TİKA'nın kendilerine de bir proje yapması için adeta sıraya girmişlerdir. Dünyada belki de prestiji en çok yükselen, teknik yardım yapan, insani yardım yapan bir kuruluş haline gelmiştir TİKA. Bununlar da tabii Türkiye gurur duymaktadır.
Türkiye Afrika'da barış ve istikrarın sağlanması konusuna da önem vermektedir. Afrika'da halen görev yapan 8 BM Misyonundan 6'sına mali destek ve personel katkısı veriyoruz.
Ziyaretimin, gerek Türkiye-Kenya ve Türkiye-Tanzanya ilişkilerini ve işbirliğimizi geleceğe dönük bir anlayışla değerlendirmek, gerek uluslararası ve bölgesel konularda istişarelerde bulunmak bakımından yararlı ve zamanlı olacağına inanıyorum.
Teşekkür ederim."
Yazdır Paylaş Yukarı