İsviçre Konfederasyonu Başkanı Sayın Pascal Couchepin ile Düzenledikleri Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama

10.11.2008
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
"Değerli Basın Mensupları,
İsviçre Konfederasyonu Başkanı Sayın Pascal Couchepin'i ülkemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğumu burada bir kez daha yinelemek istiyorum.
Bu ziyaretin başka bir anlamı şuradan gelmektedir: Ülkelerimiz arasında ilk kez Devlet Başkanı düzeyinde bir ziyaret gerçekleşiyor ve bu ziyareti Sayın Couchepin yapıyor. Bundan dolayı da ayrıca mutluluk duyuyorum.
İsviçre ile Türkiye arasında tarihi dostluk vardır. Bildiğiniz gibi, İsviçre'deki bazı şehirler Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla ilgili çok önemli dönemlere şahitlik yapmışlardır.
İsviçre'nin Ankara'daki ilk diplomatik temsilcisi bundan 80 yıl önce
Güven Mektubunu Atatürk'e sunmuştur. Bugün aslında İsviçre'nin ülkemizdeki diplomatik mevcudiyetinin 80. yılıdır.
Bu vesileyle yarın Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesinde düzenlenecek törene Sayın Couchepin'le birlikte katılacağız.
Sayın Couchepin'le başbaşa ve heyetlerarasında yaptığımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi, bölgesel ve uluslararası konuları ele aldık. Büyük bir memnuniyetle ifade edebilirim ki; son dönemde İsviçre ve Türkiye arasındaki ziyaretler çok yoğunlaşmış, sıklaşmıştır. İlişkilerimiz her bakımdan kuvvetlenmektedir. İsviçre geniş, büyük pazar olarak nitelendirdiği on ülke arasına Türkiye'yi de koymuştur ve Türkiye'ye önem vermektedir.
Siyasi ilişkilerin yanısıra, ekonomik ilişkiler söz konusu olduğunda enerji tabii ki önemli bir sahadır. Bu konudaki işbirliğini, potansiyeli olan konuları geniş bir şekilde görüştük. Yatırımların artması, ticaret gibi hususları da yine detaylı bir şekilde ele aldık ve teşvik ediyoruz. Kültürel konularda İsviçre'de son dönemde Türkiye'yi tanıtıcı önemli faaliyetler, etkinlikler düzenlenmiştir. Önümüzdeki yıl Cenevre Uluslararası Kitap Fuarına onur konuğu olarak katılmamız öngörülmektedir. Bütün bunlar her iki ülkeyi çok daha fazla yaklaştırmakta ve birbirlerine tanımalarına fırsat vermektedir. Bundan memnuniyet duyuyorum.
Sizin de takip ettiğiniz gibi, aslında Sayın Couchepin Türkiye'ye Cuma günü geldi. İkili görüşmelerimizin ardından Nevşehir'e gitti, hafta sonunu Kapadokya'da geçirdi. Daha sonra Konya'ya gitti, Konya'da hem ekonomi ve sanayi alanındaki faaliyetlerle ilgili incelemelerde bulundu, hem kültürel faaliyetlere katıldı. Kendisi aslında Türkiye'yi gerçekten çok yakından biliyor, hatta Türkiye'yi 1963 yılında gelip gezmiş. Aramızda konuşurken "benden önce İstanbul'u gördüğünü" söyledim. Çünkü, o 1963 yılında İstanbul'a gitmiş, ben ise ilk kez 1969 yılında gitmiştim. Türkiye'ye gerçekten çok büyük bir sevgisi olan bir Devlet adamı. Kendisini Türkiye'de misafir etmekten bundan dolayı da ayrıca mutlu oluyorum, bir kez daha hoşgeldiniz diyorum.
SORU- Sayın Cumhurbaşkanı, az önce Sayın Couchepin, Türkiye ile İsviçre arasındaki ilişkilerin çok iyi düzeyde olduğunu, ancak dönem dönem bazı gerilimler, bazı sürtüşmeler olabileceğini ifade etti. Siz de buna katılıyor musunuz, bunların üstesinden gelinir diye ifade ettiler, aradaki ilişkilerin düzeyi bunun için yeterli midir?
CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL- Türkiye ile İsviçre arasında çok köklü, tarihi ilişkiler var. Hatta İsviçre, Türkiye'nin en önemli günlerine şahitlik yapmış, evsahipliği yapmış bir ülke, o günden bugüne gelen de dostluğumuz vardır. Bu çerçeve içerisinde zaman zaman problemler olabilir, farklı farklı anlayışlar olabilir, ama önemli olan bütün bunları aşabilmektir. O açıdan şu anda Türkiye ile İsviçre arasındaki ilişkiler gayet güçlüdür, kuvvetlidir. Bugün her şeyi gözden geçirdik. Zaman zaman yanlış anlaşılan konular da dahil olmak üzere tüm bu hususları gözden geçirdik. Özellikle son dönemde terör örgütleriyle ilgili İsviçre'nin aldığı tedbirleri takdirle karşıladık ve bunların tabii uygulamasının da en iyi şekilde yapılacağından eminiz. Ben ilişkilerin daha da iyi olacağına inanıyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı