Birleşmiş Milletler'in Kuruluşunun 63. Yıl Dönümü

24.10.2008
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler'in kuruluşunun 63. yıldönümü münasebetiyle yayınladıkları mesaj aşağıda sunulmaktadır:

"Birleşmiş Milletler Örgütü'nün 63. kuruluş yıldönümü bugün kutlanmaktadır.
Türkiye'nin, 2009-2010 dönemi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesi bu yılki kutlamaları bizim açımızdan daha da anlamlı kılmaktadır.
Kuruluş temelinde uluslararası barış ve güvenliğin korunması gibi yüksek bir ülkü yer alan Birleşmiş Milletler, tüm devletlerin fikirlerini ve sorunlarını dile getirebildikleri, seslerini duyurabildikleri ve çözüm önerilerini gündeme taşıyabildikleri yegâne evrensel oluşum niteliğini taşımaktadır.
63. BM Genel Kurulu Genel Görüşmelerinde yaptığım konuşmada da vurguladığım üzere, Türkiye bakımından Birleşmiş Milletler Yasası insanlığın ortak özlemlerini ve vicdanını temsil etmektedir.
Günümüzün artan, değişen ve farklı boyutlar kazanan küresel sorunlarına kalıcı ve tüm insanlığın yararına çözümler getirebilmenin temel şartı uluslararası alanda etkin ve verimli bir işbirliğinin tesis edilmesidir.
Dünyamızın çeşitli bölgelerinde süren sıcak çatışmalar, hain amaçlarını gerçekleştirmek için insanlık dışı her türlü yola başvurmaktan çekinmeyen terörizm, açlık, yoksulluk, salgın hastalıklar, olumsuz sonuçlarını daha da fazla hissetmeye başladığımız küresel çevre sorunları, insan kaçakçılığı ve ticareti, yasadışı göç gibi tehditler uluslararası işbirliğinin ana platformu olan Birleşmiş Milletler'in önemini daha da artırmaktadır.
BM Yasası'nda yer alan ilke ve hedeflere uygun olarak uluslararası meşruiyeti, sorunların barışçı yollarla çözümünü, diyalogu ve işbirliğini dış siyasetinin temel unsurları olarak benimseyen Türkiye Cumhuriyeti, izlediği yapıcı, sorumlu ve duyarlı politika ile tüm dünyanın saygısını ve takdirini kazanmıştır.
Esasen, BM Güvenlik Konseyi üyeliğimize verilen yüksek orandaki destek de bu saygı ve takdirin, Devletimize duyulan güvenin bir göstergesidir.
Türkiye'nin, zengin tarihinden, köklü diplomasi geleneğinden ve uluslararası alandaki saygın konumundan güç alarak BM Güvenlik Konseyi'nde iki yıl sürecek olan görevini layıkıyla yerine getireceğine olan güvenim tamdır.
Türkiye, bu dönemde, BM Reformuna verdiği desteği, dünyanın çeşitli bölgelerindeki sorunların çözümü yolunda oynadığı kolaylaştırıcı rolü, farklı kültürler ve dinler arasında diyalog tesis edilmesi ve kalkınma hedeflerine ulaşılması doğrultusundaki gayretlerini sürdürerek, Güvenlik Konseyi'nin çalışmalarına artı değer katacaktır.
Ülkemiz aynı anlayışla, demokrasi, insan hakları, saydamlık, kadın-erkek eşitliği gibi ortak değerlerimizin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasına; ırkçılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ile her türlü etnik-dini ayrımcılık ve aşırılıkla mücadele edilmesine yönelik girişim ve çabalarını da büyük bir özen ve kararlıkla takip edecektir.
Bu düşüncelerle, Birleşmiş Milletler Örgütü'nün çalışmalarının dünyamıza barış, huzur ve refah getirmesi dileğiyle 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü'nü en içten duygularımla kutluyorum."
Yazdır Paylaş Yukarı