Dünya Barış Günü

20.09.2008
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanımızın Dünya Barış Günü vesilesiyle yayımladıkları mesajları aşağıda sunulmaktadır:

"Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin giriş bölümünde "uluslar arasında dostça ilişkiler geliştirilmesini teşvik etmenin esaslı bir zaruret olduğu"ndan bahsedilmektedir. Bu tespit, insan temel hak ve hürriyetlerinin kullanılabilmesinin ön koşullarından birinin barışın tesisi ve korunması olduğunu göstermektedir.

Uluslararası alanda evrensel barışın sağlanmasına yönelik söylem birliği bulunmasına rağmen, bunun uygulamaya tam olarak yansıtıldığını söylemek mümkün değildir. Bir kısmı komşu coğrafyalarda olmak üzere dünyanın birçok yerinde sıcak çatışmalar sürmekte, mevcut sorunlara kalıcı çözümler bulunamamaktadır. Barışın sağlanamamasından ve silahlı çatışmaların sürmesinden en fazla etkilenen ise ne yazık ki sivil halk olmaktadır.

Türkiye, Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk tarafından ortaya konulan "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesi doğrultusunda, başta bölgesindekiler olmak üzere, sorunların barışçı yollardan çözümü için aktif bir tutum izlemekte ve barışın tesisi ile korunması için gerek ikili düzeyde gerekse çok taraflı forumlarda aktif girişimlerde bulunmaktadır. Türk diplomasisi, Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu'da bunun örneklerini vermiştir, vermeye de devam etmektedir.

Türkiye'nin dünyada barışın tesisi ve muhafazası yolundaki çabalarına en seçkin katkılarından birini de Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup birliklerin, Kosova'dan Bosna-Hersek'e, Filistin'den Afganistan'a ve Afrika'ya kadar birçok uluslararası barışı tesis veya koruma operasyonuna katılımları teşkil etmektedir.

Öte yandan, masum insanlara karşı en acımasız yöntemleri kullanmaktan çekinmeyen terörizm uluslararası barış ve güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Türkiye bu bağlamda, terörün olumsuz sonuçlarından derin bir şekilde etkilenmiş bir ülke olarak, terörizmle mücadele konusundaki uluslararası çabalara da aktif katkıda bulunmaktadır.

Bunun da ötesinde Türkiye, uluslararası barış ortamının yaratılmasının temel şartlarından biri olan kültürlerarası hoşgörü ve anlayışın geliştirilmesi için üstlendiği öncü rolünü sürdürmeye kararlıdır.

Dünya barışının önündeki engellerin kaldırılması, huzur, güven, kalkınma ve refah ortamının sağlanabilmesi için tüm ülkelerin bilinçli, duyarlı ve eşgüdümlü bir yaklaşım içinde çaba göstermesini gerekli kılmaktadır.

Türkiye, bu anlayıştan hareketle, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazasından sorumlu olan BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyeliğine aday olmuştur. 17 Ekim 2008 tarihinde yapılacak olan seçimler sonucunda BMGK üyeliğine seçilmesi halinde ülkemizin güçlü diplomasi geleneği ve tarihten kaynaklanan engin deneyimiyle Dünya Barışına daha etkin bir şekilde katkıda bulunma imkânına sahip olacağına inanıyorum.

Hoşgörünün ve barış içinde birlikte yaşama kültürünün tüm halklar tarafından benimsendiği; düşmanlıklardan, önyargılardan, nefretten ve savaştan arınmış bir dünyada insanlığın huzur ve mutluluk içinde geleceğe umutla bakması dileğiyle Dünya Barış Günü'nü kutluyorum."
Yazdır Paylaş Yukarı