Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Sayın Haris Siladziç ve Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri ile Görüşmelerinin Ardından Basına Yaptıkları Açıklama
03.09.2008
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Sayın Haris Siladziç ve Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri ile görüşmelerinin ardından basına yaptıkları açıklama aşağıda sunulmaktadır:
"Değerli Basın Mensupları,
Ülkemize resmi bir ziyaret gerçekleştirmekte olan Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin Sayın Başkanı ve Sayın Konsey Üyeleriyle yararlı ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Sayın Başkan Slajdziç, Konsey Üyeleri Sayın Radmanoviç ve Sayın Komşic'e bir kez daha hoşgeldiniz diyorum.
Bu vesileyle Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyinin üç üyesinin birlikte ülkemizi ziyaret ediyor olmaları Bosna-Hersek Devleti'nin Türkiye'ye verdiği önemi göstermektedir. Aynı önemi biz de Bosna-Hersek'e gösteriyoruz. Zira, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin üç üyesinin birlikte seyahat etmeleri nadirdir, o bakımdan Türkiye'ye gösterdikleri bu alaka bizi gerçekten mutlu etmiştir.
Bosna-Hersek'le ülkemiz arasındaki ilişkiler, gerek Bosna-Hersek'te yaşanan savaş sırasında, gerek savaştan sonra yoğunluğunu yitirmeden devam etmektedir.
İki ülke arasında mevcut bulunan yakın tarihsel, kültürel ve insani bağlar işbirliğini her alanda geliştirmek bakımından sağlam bir temel oluşturmaktadır. Bundan yine memnuniyet duyuyoruz. Bosna-Hersek, Türkiye'nin ve Türk halkının gönlünde özel bir yere sahiptir.
Türkiye, Bosna-Hersek'te barışı sağlayan Dayton Anlaşmaları çerçevesinde faaliyette olan Barışı Uygulama Konseyi Yönlendirme Kurulu'nun etkin bir üyesidir. Bosna-Hersek'in egemenliğinin, siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi ve bu ilkelerin hiçbir şekilde sorgulanmaması yönündeki çabalarımız sürdürülecektir.
Balkanlarda kalıcı barışın sağlanması konusuna çok önem veren Türkiye, Bosna-Hersek'in çok kültürlü yapısını desteklemiş, bu yöndeki politikasını uluslararası forumlarda her fırsatta somut bir şekilde de ortaya koymuştur.
Bu açıdan Türkiye, Bosna-Herseklilik bilincinin yerleşmesi için Bosna-Hersek'in birliğine, bütünlüğüne çok önem vermekte ve bütün Bosna-Hersek'teki etnik gruplarla çok yakın ilişki içerisinde olmakta ve onlara eşit mesafede hareket etmeye özen göstermektedir.
Bosna-Hersek'in istikrarlı, etkin, demokratik ve Avrupa ile Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşme yolunda ilerleyen bir devlet haline gelmesini çok samimi olarak arzu etmekteyiz ve bu yöndeki gelişmeleri de büyük bir memnuniyetle izlemekteyiz. Bu bağlamda, Bosna-Hersek'in 2008 Haziran ayında AB'yle İstikrar ve Ortaklık Anlaşması imzalaması ve yine Bükreş Zirvesi'nden sonra NATO ile Yoğunlaştırılmış Diyalog'a başlaması çok önemli gelişmelerdir ve bunlar gerçekten Bosna-Hersek için çok önemli adımlardır.
Bosna-Hersek'in en kısa zamanda bu uluslararası yapılanmaların bir parçası olmasını sağlayacak reformları hayata geçirmesinin, aynı zamanda etkin ve sürdürülebilir bir devlet olmasına da katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Bu bağlamda, savaş suçundan aranan Radovan Karadziç'in adalete teslim edilmesi de bizi memnun etmiştir.
Bugün Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyinin Sayın Üyeleriyle yaptığımız toplantıda, ikili ilişkilerimizi de ele aldık. Ekonomilerimizin geliştirilmesi, işbirliğinin artırılması, ticaretin geliştirilmesi ve yatırımların özellikle Bosna-Hersek'te daha da artırılması için görüşmelerde bulunduk. Enerji, turizm, ulaştırma gibi konular da yine ele aldığımız alanlardır. Bütün bu alanlarda Türk yatırımcıların Bosna-Hersek'e daha çok ilgi göstermesini arzu ediyoruz, aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanlığı Konsey Üyeleri de bu yöndeki arzularını hep ifade ettiler. İnanıyorum ki bu ziyaret Türkiye ile Bosna-Hersek arasında yeni bir sayfanın açılmasına, işbirliğinin daha da geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Ayrıca değerli Üyeler İstanbul'da da iş çevreleriyle görüşmelerde bulunacaktır. Ben tekrar, sizlere Türkiye'ye hoşgeldiniz diyorum."
"Değerli Basın Mensupları,
Ülkemize resmi bir ziyaret gerçekleştirmekte olan Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin Sayın Başkanı ve Sayın Konsey Üyeleriyle yararlı ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Sayın Başkan Slajdziç, Konsey Üyeleri Sayın Radmanoviç ve Sayın Komşic'e bir kez daha hoşgeldiniz diyorum.
Bu vesileyle Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyinin üç üyesinin birlikte ülkemizi ziyaret ediyor olmaları Bosna-Hersek Devleti'nin Türkiye'ye verdiği önemi göstermektedir. Aynı önemi biz de Bosna-Hersek'e gösteriyoruz. Zira, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin üç üyesinin birlikte seyahat etmeleri nadirdir, o bakımdan Türkiye'ye gösterdikleri bu alaka bizi gerçekten mutlu etmiştir.
Bosna-Hersek'le ülkemiz arasındaki ilişkiler, gerek Bosna-Hersek'te yaşanan savaş sırasında, gerek savaştan sonra yoğunluğunu yitirmeden devam etmektedir.
İki ülke arasında mevcut bulunan yakın tarihsel, kültürel ve insani bağlar işbirliğini her alanda geliştirmek bakımından sağlam bir temel oluşturmaktadır. Bundan yine memnuniyet duyuyoruz. Bosna-Hersek, Türkiye'nin ve Türk halkının gönlünde özel bir yere sahiptir.
Türkiye, Bosna-Hersek'te barışı sağlayan Dayton Anlaşmaları çerçevesinde faaliyette olan Barışı Uygulama Konseyi Yönlendirme Kurulu'nun etkin bir üyesidir. Bosna-Hersek'in egemenliğinin, siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi ve bu ilkelerin hiçbir şekilde sorgulanmaması yönündeki çabalarımız sürdürülecektir.
Balkanlarda kalıcı barışın sağlanması konusuna çok önem veren Türkiye, Bosna-Hersek'in çok kültürlü yapısını desteklemiş, bu yöndeki politikasını uluslararası forumlarda her fırsatta somut bir şekilde de ortaya koymuştur.
Bu açıdan Türkiye, Bosna-Herseklilik bilincinin yerleşmesi için Bosna-Hersek'in birliğine, bütünlüğüne çok önem vermekte ve bütün Bosna-Hersek'teki etnik gruplarla çok yakın ilişki içerisinde olmakta ve onlara eşit mesafede hareket etmeye özen göstermektedir.
Bosna-Hersek'in istikrarlı, etkin, demokratik ve Avrupa ile Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşme yolunda ilerleyen bir devlet haline gelmesini çok samimi olarak arzu etmekteyiz ve bu yöndeki gelişmeleri de büyük bir memnuniyetle izlemekteyiz. Bu bağlamda, Bosna-Hersek'in 2008 Haziran ayında AB'yle İstikrar ve Ortaklık Anlaşması imzalaması ve yine Bükreş Zirvesi'nden sonra NATO ile Yoğunlaştırılmış Diyalog'a başlaması çok önemli gelişmelerdir ve bunlar gerçekten Bosna-Hersek için çok önemli adımlardır.
Bosna-Hersek'in en kısa zamanda bu uluslararası yapılanmaların bir parçası olmasını sağlayacak reformları hayata geçirmesinin, aynı zamanda etkin ve sürdürülebilir bir devlet olmasına da katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Bu bağlamda, savaş suçundan aranan Radovan Karadziç'in adalete teslim edilmesi de bizi memnun etmiştir.
Bugün Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyinin Sayın Üyeleriyle yaptığımız toplantıda, ikili ilişkilerimizi de ele aldık. Ekonomilerimizin geliştirilmesi, işbirliğinin artırılması, ticaretin geliştirilmesi ve yatırımların özellikle Bosna-Hersek'te daha da artırılması için görüşmelerde bulunduk. Enerji, turizm, ulaştırma gibi konular da yine ele aldığımız alanlardır. Bütün bu alanlarda Türk yatırımcıların Bosna-Hersek'e daha çok ilgi göstermesini arzu ediyoruz, aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanlığı Konsey Üyeleri de bu yöndeki arzularını hep ifade ettiler. İnanıyorum ki bu ziyaret Türkiye ile Bosna-Hersek arasında yeni bir sayfanın açılmasına, işbirliğinin daha da geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Ayrıca değerli Üyeler İstanbul'da da iş çevreleriyle görüşmelerde bulunacaktır. Ben tekrar, sizlere Türkiye'ye hoşgeldiniz diyorum."
