Lozan Barış Antlaşması'nın İmzalanmasının Yıl Dönümü Dolayısıyla Yayınladıkları Mesaj
24.07.2008
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının yıldönümü münasebetiyle yayınlanmasını istedikleri mesaj aşağıda sunulmaktadır:
"Türk Milleti, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk'ün önderliğinde verdiği varolma mücadelesinden tartışmasız bir askeri zaferle çıkmıştır. Tarihte eşine az rastlanır bu örnek kahramanlık mücadelesi, Türk Milletinin ve Ordumuzun azminin, inancının, iradesinin ve sarsılmaz vatan sevgisinin eseridir.
Türkiye, Kurtuluş Savaşı'yla kazandığı askeri başarısını, Lozan'da elde edilen diplomasi zaferiyle taçlandırmış, böylece Cumhuriyetimizin ve Milletimizin varlığı, egemenliği, birliği ve bütünlüğü uluslararası düzeyde kayıt altına alınmıştır. Lozan Barış Antlaşması, bu nitelikleriyle Devletimizin en önemli kurucu belgelerindendir.
Lozan Antlaşması aynı zamanda, Büyük Önder Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" sözüyle en yalın ve en etkili şekliyle ifade ettiği çağdaş Türkiye'nin ve Milletimizin barışçı kimliğinin de bir yansımasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi, hem Milletimizin uyum ve barışına, hem de insanlığın kardeşliğine ve dünya barışına karşı büyük bir sorumluluk bilincine dayanmaktadır.
Demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti, zengin tarihinden süzülen birikim, yetenek ve tecrübelerden elde ettiği güçle bu istikamette kararlılıkla ilerlemeye, uluslararası barış, istikrar ve işbirliğine katkıda bulunmaya devam edecek, Türk diplomasisinin ruhunu teşkil eden bu anlayış yakın tarihimizde olduğu gibi gelecekte de her zaman geçerli kalacaktır.
Lozan Antlaşması'nın imzalanmasının ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce kabul edilmesinin ardından, Cumhuriyetimizin ilanıyla başlayan ve yirminci asrın en büyük dönüşüm hareketlerinden birini oluşturan çağdaşlaşma sürecimizin de aynı azim ve kararlılıkla devam edeceğinden kuşku duyulmamalıdır. Esasen, Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin, Büyük Önder Atatürk sayesinde başlattığı ve devam ettirmek iradesinde olduğu inkılap ve reformların önemini her geçen gün çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır.
Lozan Antlaşması, sağladığı başarılarla fevkalade önemli bir diplomasi zaferidir. Hem cephede hem diplomasi masasında kazanılan bu tarihi zaferin gelecek nesillere ışık tutacağına ve rehberlik etmeyi sürdüreceğine samimiyetle inanıyorum.
Bu vesileyle, Lozan Antlaşması'nın yıldönümünü kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kararlarıyla Lozan görüşmelerine yön veren Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini, Lozan görüşmelerini yürüten seçkin Devlet adamı İsmet İnönü ile çalışma arkadaşlarını saygı ve rahmetle anıyorum."
"Türk Milleti, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk'ün önderliğinde verdiği varolma mücadelesinden tartışmasız bir askeri zaferle çıkmıştır. Tarihte eşine az rastlanır bu örnek kahramanlık mücadelesi, Türk Milletinin ve Ordumuzun azminin, inancının, iradesinin ve sarsılmaz vatan sevgisinin eseridir.
Türkiye, Kurtuluş Savaşı'yla kazandığı askeri başarısını, Lozan'da elde edilen diplomasi zaferiyle taçlandırmış, böylece Cumhuriyetimizin ve Milletimizin varlığı, egemenliği, birliği ve bütünlüğü uluslararası düzeyde kayıt altına alınmıştır. Lozan Barış Antlaşması, bu nitelikleriyle Devletimizin en önemli kurucu belgelerindendir.
Lozan Antlaşması aynı zamanda, Büyük Önder Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" sözüyle en yalın ve en etkili şekliyle ifade ettiği çağdaş Türkiye'nin ve Milletimizin barışçı kimliğinin de bir yansımasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi, hem Milletimizin uyum ve barışına, hem de insanlığın kardeşliğine ve dünya barışına karşı büyük bir sorumluluk bilincine dayanmaktadır.
Demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti, zengin tarihinden süzülen birikim, yetenek ve tecrübelerden elde ettiği güçle bu istikamette kararlılıkla ilerlemeye, uluslararası barış, istikrar ve işbirliğine katkıda bulunmaya devam edecek, Türk diplomasisinin ruhunu teşkil eden bu anlayış yakın tarihimizde olduğu gibi gelecekte de her zaman geçerli kalacaktır.
Lozan Antlaşması'nın imzalanmasının ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce kabul edilmesinin ardından, Cumhuriyetimizin ilanıyla başlayan ve yirminci asrın en büyük dönüşüm hareketlerinden birini oluşturan çağdaşlaşma sürecimizin de aynı azim ve kararlılıkla devam edeceğinden kuşku duyulmamalıdır. Esasen, Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin, Büyük Önder Atatürk sayesinde başlattığı ve devam ettirmek iradesinde olduğu inkılap ve reformların önemini her geçen gün çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır.
Lozan Antlaşması, sağladığı başarılarla fevkalade önemli bir diplomasi zaferidir. Hem cephede hem diplomasi masasında kazanılan bu tarihi zaferin gelecek nesillere ışık tutacağına ve rehberlik etmeyi sürdüreceğine samimiyetle inanıyorum.
Bu vesileyle, Lozan Antlaşması'nın yıldönümünü kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kararlarıyla Lozan görüşmelerine yön veren Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini, Lozan görüşmelerini yürüten seçkin Devlet adamı İsmet İnönü ile çalışma arkadaşlarını saygı ve rahmetle anıyorum."
