Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve İSEDAK Başkanı Sayın Abdullah Gül'ün, 24. İSEDAK İzleme Komitesi Toplantısı'na Mesajları

14.05.2008
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Başkan,
Sayın İKT Genel Sekreteri,
İzleme Komitesi'nin Değerli Üyeleri,
İslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) Yirmidördüncü İzleme Komitesi Toplantısı'na katılan tüm temsilcileri ülkemizde görmekten büyük mutluluk duyuyoruz.

Bu toplantıda da birçok önemli ekonomik ve ticari işbirliği konusunu görüşmek ve bu alanlardaki işbirliğimizi daha da geliştirmek için biraraya gelmiş bulunuyorsunuz.

Hepimiz işbirliği çabalarımızın ve sürdürdüğümüz projelerin, sahip olduğumuz potansiyele ulaşmamızda özel bir önemi haiz olduğunun farkındayız.

Bu inançla, hep birlikte işbirliğimizi daha da derinleştirerek, İSEDAK gündemindeki projelerin hızlı şekilde uygulanması için azami gayreti göstermeliyiz.

Saygıdeğer Delegeler,

Ekonomik işbirliğindeki yöntem ve araçları belirlerken, halklarımızın ihtiyaçlarını ve dünya ekonomisinde ortaya çıkan gelişmeleri de gözönüne almalı ve ekonomilerimizi küresel ekonomide zaman zaman yaşanan dalgalanmalara ve şoklara hazırlamalıyız.

Dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri hep birlikte izliyoruz. Son yıllarda petrol ve emtia fiyatlarında yaşanan artış 2007 yılı ortasından itibaren daha da hızlanmıştır. Bu fiyat artışlarında arz ve talep arasındaki uyumsuzluk etkili olmakla birlikte, başka etkenler de artış eğilimini körüklemiştir.

Halklarımızın günlük yaşantısından sanayi üretimine kadar birçok alanda soruna sebep olan bu artışlar, küresel düzeyde ortak hareket edilmesinin yararını göstermektedir. İslam Ülkeleri arasında ekonomik ve ticari işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan İSEDAK'ın bu gelişmelere kayıtsız kalmaması ve bu çerçevede işbirliği geliştirmesi faydalı olacaktır.

Saygıdeğer Delegeler,

İslam Ülkeleri arasında ekonomik ve ticari işbirliği faaliyetleri giderek gelişmektedir. Üye ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 2006 yılında %16.3'e çıkmıştır. Bu kapsamda, dünya ticaretinin yaklaşık %7'sini oluşturan tarımsal ticaretin üye ülkelerimizde %11.5 dolayında olduğunu sizlere hatırlatmak isterim.

Bu nedenle, petrol ve tarım ürünlerindeki fiyat artışının İKT üyesi ülkelerin ticaret hacmini ve İKT içi ticareti çoğaltması beklenmekle birlikte, ülkelerimiz arasındaki petrol ve tarım ürünleri dışındaki ticaretin arttırılması için de özel gayret göstermeliyiz.

Bu amaca yönelik olarak İKT çerçevesinde, İSEDAK ve İslam Kalkınma Bankası bünyesindeki mevcut ve geliştirilecek yeni mekanizmaların etkin olarak kullanılacağına inanıyorum.

Öte yandan, "İslam Konferansı Teşkilatı On Yıllık Eylem Programı"nda İSEDAK'a verilen İKT içi ticaretin 2015 yılında %20'ye çıkarılması hedefi için İKT Tercihli Ticaret Sistemi (TPS-OIC) önemli bir araçtır.

Bu itibarla, Tercihli Ticaret Sistemi'nin 2009 yılı başında yürürlüğe girmesi için tüm ilgili ülkeleri, bir kez daha, Çerçeve Anlaşması'nı, Tercihli Tarifeler Protokolü'nü ve Menşe Kuralları'nı bir an önce imzalamaya ve onaylamaya çağırıyorum.

Son dönemde İKT içi ticarette, Tercihli Ticaret Sisteminin kurulmasında ve ticaret finansmanında yaşanan olumlu gelişmeler ve fakirlikle mücadelede atılan adımlar, İKT camiasının üye ülkelerin ekonomik kalkınması ve refahına ciddi bir katkısı olabileceğini göstermiştir.

Bu birikim ve özgüven üzerine yeni başarılar inşa edebileceğimize inanıyorum.

Saygıdeğer Delegeler,

Uluslararası ticaretin artmasında yatırımların ve bu doğrultuda yatırım ortamının iyileştirilmesinin çok önemli bir yeri olduğunu hepimiz biliyoruz.

Esasen yatırım ortamının iyileştirilmesi tecrübesi bazı üye ülkelerimizde mevcuttur. Ayrıca, İKT'nin net ticaret fazlası ve ülkelerimizde bulunan önemli sermaye birikimi bize yeni yatırım imkanları sunmaktadır.

Bu kapsamda, bu yıl görüş alışverişi oturumunun konusu olarak "Yatırım Ortamının İyileştirilmesi" konusunun belirlenmiş olması yerinde bir seçimdir.


Sayın Başkan,
Saygıdeğer Delegeler,

İslam ülkelerinde fakirlik ne yazık ki önemli ölçüde devam etmektedir. Üyelerimizin 22'si en az gelişmiş ülke statüsündedir. Bu çerçevede İslam Kalkınma Bankası bünyesinde kurulmuş olan "Kalkınma İçin İslami Dayanışma Fonu", ekonomik olarak zor durumdaki kardeş ülkelere yapılan yardımları arttırmak ve etkinleştirmek için büyük bir adımdır.

Bu fonun yönetimine ilişkin en uygun yöntemin bir an önce belirleneceğini ve bu alanda teknik yardım ve finansman faaliyetlerinin en kısa sürede ivme kazanacağını ümit ediyorum.

Halen ülkelerimizin fiziki ve sosyal altyapılarını geliştirmek için azami gayret gösteren İslam Kalkınma Bankası'nın, bu fonu, az gelişmiş üye ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmaları için de en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum.

Bu çerçevede, ülkelerimizde üretim altyapısının sürekli geliştirilmesine, eğitime, özellikle işgücü eğitimine, yeni buluş ve yaklaşımlara özel önem verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, nüfusumuzun yaklaşık %40'nın geçim aracı olan tarımda, katma değerin arttırılmasına ve tarımsal ürünlerin sınai ürünlere dönüştürülerek pazarlanmasında bu fonun önemli imkanlar sunacağına inanmaktayım.
Halen sürmekte olan pamuk işbirliğinin daha da geliştirilmesinin ve bu konudaki Eylem Planı'nın etkin bir şekilde uygulanması da bazı üye ülkelerdeki fakirlikle mücadele çabalarına önemli katkı sağlayacaktır.

Sayın Başkan,
Saygıdeğer Delegeler,

İslam coğrafyasında köklü ve içiçe geçmiş sorunlar maalesef varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

Bu bağlamda, 16 Kasım 2007 tarihinde İstanbul'da 23. İSEDAK Toplantısı'nın açılış töreninde yaptığım konuşmada belirttiğim hususlara dikkatinizi çekmek isterim.

Türkiye, bu sorunların çözümü yönündeki yapıcı katkılarını sürdürecektir.

Bu düşüncelerle, tüm katılımcıları içtenlikle selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı