23 Nisan Mili Egemenlik ve Çocuk Bayramı Mesajı
22.04.2008
Saygıdeğer Vatandaşlarım, Sevgili Çocuklar,
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 88. yıldönümünü gurur ve coşkuyla kutluyoruz.
23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramında, sizleri sevgiyle ve saygıyla selâmlıyorum.
Bu bayram başta çocuklarımız olmak üzere hepimize kutlu olsun.
23 Nisan 1920, hepimiz için büyük anlamlar içeren, büyük bir gündür.
Meclisimizin açıldığı ve ilk toplantısını yaptığı bu günde, egemenliğin millete ait olduğu ilkesi hayata geçirilirken, milletimiz Atatürk'ün önderliğinde kaderine el koymuştur.
23 Nisan, millî egemenlik ilkesinin hayat verdiği yeni devletin kuruluşu amacıyla atılan en önemli adımı simgelemektedir.
Yurdun her köşesinden yükselen bağımsızlık ateşi, 23 Nisan'da Atatürk'ün önderliğinde ortak bir iradeye, ortak bir coşkuya ve millî bir güce dönüşmüştür.
İşte milletimizin büyüklüğü buradadır.
Türk milleti egemenlik haklarına sahip çıkarak, bağımsızlığını hiçbir gücün engelleyemeyeceğini dünyaya ilân etmiştir.
Olağanüstü şartlar altında, Atatürk'ün millet egemenliğine verdiği önemin bir göstergesi olarak açılan Meclisimiz, istiklal mücadelesinin kalbi olmuştur.
İmkânsızlıklar, güçlükler, yokluklar Meclisimizi yıldırmamıştır.
Meclisimiz, İstiklâl Savaşı'nın kazanılması ve Cumhuriyet'in kurulması sürecinde yüklendiği tarihî sorumluluğun altından başarıyla kalkmıştır.
Bu nedenle tarihe, savaş kazandıran "Gazi" bir Meclis olarak geçmiştir.
Milletimizden aldığı gücü ve yetkiyi, layıkıyla ve hakkıyla kullanmıştır.
Kararlarıyla milletimizin yolunu aydınlatmış, bugünlerimizi şekillendirmiştir.
Varlığıyla vatandaşlarımıza moral ve güç aşılamıştır.
Milletimizin bağımsız yaşama iradesi ve vatan sevgisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin doğmasını sağlamıştır.
Bu yönüyle 23 Nisan 1920 ülkemiz için bir milattır.
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir dönemin başlangıcıdır.
Millî egemenlik ilkesi ve millet iradesi, uygarlaşma, modernleşme ve serbestleşme kararlılığındaki devletimizin temelidir.
Bugün Türkiye, gücünü millî egemenlik ilkesinden alan, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.
Millet iradesinin üstünlüğünü ve hukukun üstünlüğünü benimsemiş, insan haklarına saygıyı temel alan çağdaş bir devlettir.
Anayasa'da esasları belirlenen Devletimizin nitelikleri, milletimizin değişmezleridir.
Türk milleti bu konuda tam bir mutabakat ve kararlılık içindedir. Bu mutabakat milletimizin çağdaş dünyayla bütünleşme kararlılığının bir göstergesidir.
Cumhuriyet'in felsefesini oluşturan bu ilkelerin varlığı, ülkemizin gelişen dünyadaki konumunu güçlendirmektedir.
Devletimizin bugünkü yapısı, milletimizin engin birikiminin ve tarihsel tecrübesinin vardığı son aşamadır.
85 yıllık Cumhuriyet döneminde elde edilen kazanımlar, milletimizin değişen dünya şartlarına ve evrensel değerlere uyum gösterme yeteneğine sahip olduğunun ispatıdır.
Türkiye ilerici reformlarla demokrasisinin standartlarını sürekli yükseltecek, sorunlarını demokratik yollarla, tartışarak aşacak, her zaman ve her şartta akılcı yaklaşımlarla hareket edecektir.
Türkiye'nin sergilediği performans, ülkemizin istikrar içinde gelişeceğinin, Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkacağının kanıtıdır. Bu konuda Türkiye'nin yolu açık, geleceği aydınlıktır.
Böyle bir Türkiye, yarınlarımızın teminatı çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli armağan olacaktır.
Dünyanın bugünlerde içinde bulunduğu hassas ekonomik ve siyasi koşullarda Türkiye, ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanması, güven ortamının hakim kılınması yolunda memnuniyet verici bir mesafe katetmiştir.
Halkımızın büyük fedakarlıkları, Devletimize sağladığı büyük destek, bu başarının yakalanmasında temel faktör olmuştur.
İçinden geçtiğimiz süreçte, halkımızın dişiyle, tırnağıyla, emeğiyle yarattığı kazanımları, ileri demokrasimizi, istikrar ve güven ortamını her zamankinden daha titiz biçimde korumaya özen göstermemiz gerekmektedir.
Burada toplumumuzun istisnasız bütün kesimlerine, kurumlarına ve fertlerine görev düşmektedir.
Bu görevimiz, sadece bugünle sınırlı değildir. Türkiye'nin geleceğini güvence altına almak, gelecek nesillerin refahı ve güvenliğini sağlamak için de şimdiden özenle davranmalıyız.
Sevgili Çocuklar,
23 Nisan'ın, sadece millî egemenlik bayramı olarak değil, aynı zamanda çocuk bayramı olarak kutlanmasının şüphesiz özel bir anlamı vardır.
Bu, milletimizin ve Atatürk'ün siz çocuklara verdiği önemin, inancının ve güveninin en önemli göstergesidir.
Dünya çocuklarının katılımıyla kutlanması, 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı, uluslararası alanda müstesna bir konuma taşımaktadır.
Bu bayram sizler için bir şenlik, milletimiz için gurur günüdür.
Sizler Türk milletinin ve devletinin geleceğisiniz.
Sizler milletimiz için sevinç ve ümit kaynağısınız.
Devletimiz, aileleriniz, öğretmenleriniz sizlere en iyi imkânları sunabilmek için canla başla çalışmaktadır.
Türkiye'nin en ileri demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları standartlarını yakalamış, rekabet gücü yüksek, zengin, müreffeh, güçlü bir ülke hâline gelmesini amaçlıyoruz.
Varlığınız bu çabalarımızda bizlere güç kazandırmaktadır.
Türkiye çabalarınızla ve başarılarınızla yeni ufuklara ulaşacaktır. Gelişen dünyada adından daha çok söz ettirecektir.
Sizden sonraki nesillerin de, sizler gibi mutlu ve umutlu olabilmesi için büyük sorumluluklar üstleneceksiniz.
Her birinizin milletimize layık olabilmek için fedakârlıktan kaçınmayacağınıza yürekten inanıyorum.
Sizlere sonsuz bir güven duyuyoruz. Biliyoruz ki, yarınlarımız emin ellerdedir.
Bu anlamlı günde Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü, Birinci Mecliste görev yapan üyeleri, Kurtuluş Savaşının tüm kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyorum.
23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı tebrik ediyor, mutluluğunuzun, sevincinizin, coşkunuzun ve ümidinizin daim olmasını diliyor, sizleri sevgiyle kucaklıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 88. yıldönümünü gurur ve coşkuyla kutluyoruz.
23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramında, sizleri sevgiyle ve saygıyla selâmlıyorum.
Bu bayram başta çocuklarımız olmak üzere hepimize kutlu olsun.
23 Nisan 1920, hepimiz için büyük anlamlar içeren, büyük bir gündür.
Meclisimizin açıldığı ve ilk toplantısını yaptığı bu günde, egemenliğin millete ait olduğu ilkesi hayata geçirilirken, milletimiz Atatürk'ün önderliğinde kaderine el koymuştur.
23 Nisan, millî egemenlik ilkesinin hayat verdiği yeni devletin kuruluşu amacıyla atılan en önemli adımı simgelemektedir.
Yurdun her köşesinden yükselen bağımsızlık ateşi, 23 Nisan'da Atatürk'ün önderliğinde ortak bir iradeye, ortak bir coşkuya ve millî bir güce dönüşmüştür.
İşte milletimizin büyüklüğü buradadır.
Türk milleti egemenlik haklarına sahip çıkarak, bağımsızlığını hiçbir gücün engelleyemeyeceğini dünyaya ilân etmiştir.
Olağanüstü şartlar altında, Atatürk'ün millet egemenliğine verdiği önemin bir göstergesi olarak açılan Meclisimiz, istiklal mücadelesinin kalbi olmuştur.
İmkânsızlıklar, güçlükler, yokluklar Meclisimizi yıldırmamıştır.
Meclisimiz, İstiklâl Savaşı'nın kazanılması ve Cumhuriyet'in kurulması sürecinde yüklendiği tarihî sorumluluğun altından başarıyla kalkmıştır.
Bu nedenle tarihe, savaş kazandıran "Gazi" bir Meclis olarak geçmiştir.
Milletimizden aldığı gücü ve yetkiyi, layıkıyla ve hakkıyla kullanmıştır.
Kararlarıyla milletimizin yolunu aydınlatmış, bugünlerimizi şekillendirmiştir.
Varlığıyla vatandaşlarımıza moral ve güç aşılamıştır.
Milletimizin bağımsız yaşama iradesi ve vatan sevgisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin doğmasını sağlamıştır.
Bu yönüyle 23 Nisan 1920 ülkemiz için bir milattır.
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir dönemin başlangıcıdır.
Millî egemenlik ilkesi ve millet iradesi, uygarlaşma, modernleşme ve serbestleşme kararlılığındaki devletimizin temelidir.
Bugün Türkiye, gücünü millî egemenlik ilkesinden alan, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.
Millet iradesinin üstünlüğünü ve hukukun üstünlüğünü benimsemiş, insan haklarına saygıyı temel alan çağdaş bir devlettir.
Anayasa'da esasları belirlenen Devletimizin nitelikleri, milletimizin değişmezleridir.
Türk milleti bu konuda tam bir mutabakat ve kararlılık içindedir. Bu mutabakat milletimizin çağdaş dünyayla bütünleşme kararlılığının bir göstergesidir.
Cumhuriyet'in felsefesini oluşturan bu ilkelerin varlığı, ülkemizin gelişen dünyadaki konumunu güçlendirmektedir.
Devletimizin bugünkü yapısı, milletimizin engin birikiminin ve tarihsel tecrübesinin vardığı son aşamadır.
85 yıllık Cumhuriyet döneminde elde edilen kazanımlar, milletimizin değişen dünya şartlarına ve evrensel değerlere uyum gösterme yeteneğine sahip olduğunun ispatıdır.
Türkiye ilerici reformlarla demokrasisinin standartlarını sürekli yükseltecek, sorunlarını demokratik yollarla, tartışarak aşacak, her zaman ve her şartta akılcı yaklaşımlarla hareket edecektir.
Türkiye'nin sergilediği performans, ülkemizin istikrar içinde gelişeceğinin, Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkacağının kanıtıdır. Bu konuda Türkiye'nin yolu açık, geleceği aydınlıktır.
Böyle bir Türkiye, yarınlarımızın teminatı çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli armağan olacaktır.
Dünyanın bugünlerde içinde bulunduğu hassas ekonomik ve siyasi koşullarda Türkiye, ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanması, güven ortamının hakim kılınması yolunda memnuniyet verici bir mesafe katetmiştir.
Halkımızın büyük fedakarlıkları, Devletimize sağladığı büyük destek, bu başarının yakalanmasında temel faktör olmuştur.
İçinden geçtiğimiz süreçte, halkımızın dişiyle, tırnağıyla, emeğiyle yarattığı kazanımları, ileri demokrasimizi, istikrar ve güven ortamını her zamankinden daha titiz biçimde korumaya özen göstermemiz gerekmektedir.
Burada toplumumuzun istisnasız bütün kesimlerine, kurumlarına ve fertlerine görev düşmektedir.
Bu görevimiz, sadece bugünle sınırlı değildir. Türkiye'nin geleceğini güvence altına almak, gelecek nesillerin refahı ve güvenliğini sağlamak için de şimdiden özenle davranmalıyız.
Sevgili Çocuklar,
23 Nisan'ın, sadece millî egemenlik bayramı olarak değil, aynı zamanda çocuk bayramı olarak kutlanmasının şüphesiz özel bir anlamı vardır.
Bu, milletimizin ve Atatürk'ün siz çocuklara verdiği önemin, inancının ve güveninin en önemli göstergesidir.
Dünya çocuklarının katılımıyla kutlanması, 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı, uluslararası alanda müstesna bir konuma taşımaktadır.
Bu bayram sizler için bir şenlik, milletimiz için gurur günüdür.
Sizler Türk milletinin ve devletinin geleceğisiniz.
Sizler milletimiz için sevinç ve ümit kaynağısınız.
Devletimiz, aileleriniz, öğretmenleriniz sizlere en iyi imkânları sunabilmek için canla başla çalışmaktadır.
Türkiye'nin en ileri demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları standartlarını yakalamış, rekabet gücü yüksek, zengin, müreffeh, güçlü bir ülke hâline gelmesini amaçlıyoruz.
Varlığınız bu çabalarımızda bizlere güç kazandırmaktadır.
Türkiye çabalarınızla ve başarılarınızla yeni ufuklara ulaşacaktır. Gelişen dünyada adından daha çok söz ettirecektir.
Sizden sonraki nesillerin de, sizler gibi mutlu ve umutlu olabilmesi için büyük sorumluluklar üstleneceksiniz.
Her birinizin milletimize layık olabilmek için fedakârlıktan kaçınmayacağınıza yürekten inanıyorum.
Sizlere sonsuz bir güven duyuyoruz. Biliyoruz ki, yarınlarımız emin ellerdedir.
Bu anlamlı günde Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü, Birinci Mecliste görev yapan üyeleri, Kurtuluş Savaşının tüm kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyorum.
23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı tebrik ediyor, mutluluğunuzun, sevincinizin, coşkunuzun ve ümidinizin daim olmasını diliyor, sizleri sevgiyle kucaklıyorum.
