NATO Zirvesi Münasebetiyle Gittiği Romanya'dan Dönüşlerinde Basına Yaptığı Açıklama

04.04.2008
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO Zirvesi münasebetiyle gittiği Romanya'dan dönüşlerinde basına yaptığı açıklama aşağıda sunulmaktadır:

Değerli Basın Mensupları,
Bükreş'te düzenlenen NATO Zirvesi'nden dönmüş bulunmaktayım.
Bükreş toplantısının bir "Genişleme Zirvesi" olarak kayıtlara geçtiğini söyleyebiliriz. Zirvede, Arnavutluk ve Hırvatistan İttifak üyeliğine davet edilmişlerdir. Bunun tarihi bir karar olduğuna inanıyorum.
Üçüncü aday olan Makedonya'nın üyeliğe davet edilmesi konusunda Müttefikler arasında maalesef bir oydaşma sağlanamamıştır.
Bu sorun, Yunanistan'ın Makdedonya'nın anayasal ismini kabul etmemesinden kaynaklanmıştır.
Oysa, NATO'nun genişleme politikası şu ana kadar hep performansa dayalı olmuştur.
Bu defa, bu kriterin dışına çıkılarak, ikili bir sorunun Makedonya'nın üyeliğine karşı kullanılmasından üzüntü duyduk.
Bu ülkenin de en kısa zamanda NATO'ya davet edilmesini kuvvetle destekliyor ve ümit ediyoruz.
Balkanlar'da istikrar ve güvenliğe önem verdiğimizi ve NATO'nun "açık kapı" politikasını desteklediğimizi biliyorsunuz.
Türkiye olarak bölge ülkelerinin NATO'yla entegrasyonunun Balkanlar'da istikrar ve güvenliğe katkıda bulunacağına inanıyoruz.
Zirvede ayrıca, Bosna-Hersek ve Karadağ'ın, NATO'yla ilişkilerini daha da geliştirmelerini sağlayacak "Yoğunlaştırılmış Diyalog" mekanizmasına dahil edilmelerine de karar verildi.
Bu kararı da aynı anlayışla destekledik.
Keza, Ukrayna ve Gürcistan'ın İttifak'la ilişkilerinin daha da yakınlaştırılması Zirve'nin bir diğer önemli sonucunu teşkil etti. Bu ülkelerin, koşullar olgunlaştığında Üyelik Eylem Planı'na katılmaya davet edilmeleri hususunda da mutabık kaldık.
Bükreş Zirvesi'nde, NATO'nun Afganistan ve Kosova'da yürüttüğü operasyonlar başta olmak üzere geniş bir yelpazede uluslararası güvenliği ilgilendiren güncel konuları Müttefiklerimizle karşılıklı ele aldık.
Bu bağlamda, ülkemizin NATO operasyonlarının başarısına verdiği önemi vurguladım ve bu doğrultuda yaptığımız katkıları anlattım.
Başta Afganistan'daki ISAF ve Kosova'daki KFOR olmak üzere, bu operasyonların başarısı için atılması gerekli adımlar hakkında ülkemizin görüşlerini yine bu Zirve vesilesi ile izah ettim. Türkiye'nin Afganistan'a sivil-askeri desteğinin güçlü bir şekilde süreceğini de bu Zirve'de tekrar vurguladım.
Afganistan konusunda Cumhurbaşkanı Karzai ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un katılımıyla geniş kapsamlı bir görüş alışverişi yapıldı.
Toplantıda sivil ve askeri gayretlerin uyumunun güçlendirilmesi gerektiğine işaret edildi. Türkiye olarak biz de, Afganistan'ın özgün yeteneklerinin geliştirilmesine yönelik taahhütlerimizin sürdüğünü teyit ettik.
NATO'nun özel ilişkilere sahip olduğu Rusya ve Ukrayna ile ayrı ayrı gerçekleştirdiğimiz oturumlarda, bu ülkeler ile NATO arasındaki mevcut ilişkilerin daha da ilerletilmesi imkanlarını araştırma kararı alındı.
Ortak ilgi alanını oluşturan güvenlikle ilgili ve siyasi içerikli konularda en üst düzeyde ilk elden görüş alışverişinde bulunduk.
Sonuç olarak, Bükreş Zirvesi, NATO'nun ağırlıklı bir müttefiki olan ülkemizin İttifak'ın gündemindeki konulara ilişkin tutum ve beklentilerinin ilk elden aktarılması bakımından son derece yararlı olmuştur.
Zirve vesilesiyle gerçekleştirdiğim ikili görüşmelerde muhataplarımla fikir alışverişinde bulunmak bakımından yararlı bir fırsat buldum.
Bu çerçevede, dün Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile tanışarak, ilk kez görüştük.
Kendisiyle görüşlerimizi açık sözlü ve samimi bir şekilde paylaşmaktan memnuniyet duydum.
Teşekkür ederim.
Soru - Sayın Sarkozy ile görüştüğünüzü ifade ettiniz. Biliyorsunuz kendilerinin Nabucco projesi konusunda talepleri var. Doğrudan bunu size aktardı mı? Karşılıklı resmi ziyaret takvimi konusu gündeme geldi mi?
Cevap - Bu görüşmede Nabucco konusunu görüşmedik. Ama başka konuları da, Avrupa Birliği konularında gayet açık seçik birbirimize görüşlerimizi aktardık. Faydalı oldu, iyi bir görüşme oldu.
Soru - Afganistan'a muharip güç değil ama sivil düzeyde katkımızın süreceğini söylediniz. Acaba ayrıntılar belli mi nasıl bir katkı süreci olacak?
Cevap - Zaten takip ediyorsanız şu anda orada bizim askerlerimiz var biliyorsunuz. 800 civarında askerimiz var. Bunlar devam ediyor, ayrıca Afgan ordusunun yeniden kurulması ile ilgili eğitime çok önem veriyoruz. Bildiğiniz gibi NATO ülkeleri içerisinde belki de sadece Türkiye tarihi ve kültürel açıdan Afganistan ile ilişkisi olan ülke. Birinci Dünya savaşından bu yana bu ilişkiler kuvvetli bir şekilde devam etmiştir. Hatta Çanakkaleye giderseniz Çanakkale'de Afgan Mezarlığı'nı da görürsünüz, İstiklal Harbi'ne ondan önceki bizim mücadelemize Afganların bize verdiği desteği de orada görürsünüz. Bunu şunun için söylüyorum Afganistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler gerçekten güçlüdür, diğer ülkelerin ötesindedir.
Soru - Sayın Sarkozy ile Avrupa Birliği konularını da konuştuğunuzu söylüyordunuz. Fransa'nın tavrında bir yumuşama sözkonusu olabilir mi? Bir de sözde soykırım konusu da gündeme geldi mi?
Cevap - Hayır onlar gündeme gelmedi. Ama güzel bir görüşme oldu. Açıkça biz fikrimizi onlar da fikrini söyledi. Her iki ülke de birbirine çok önem veriyor. Fransa'da Türkiye'ye çok önem veriyor, biz de Fransa'ya çok önem veriyoruz. Gelecek sene Fransa'da "Türk Mevsimi" diye duyurulan bir Türk kültür yılı olacak. Bununla ilgili özel, çok önemli bir kişiyi bu işin başına getirdiler. Biz de aynı şekilde Fransa ile ilişkilerimize önem veriyoruz.
Teşekkür ederim.
Yazdır Paylaş Yukarı