Dünya Tiyatro Günü Mesajı
27.03.2008
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Dünya Tiyatro Günü mesajları aşağıda sunulmaktadır:
"İnsanlar ve kültürler arası ilişkilerin gittikçe araçlara bağlı ve dolaylı hale geldiği günümüzde, sözü kullanabilmenin ve yüz yüze olmanın değerini derinden hissetmemek mümkün değildir. Jestlerin, mimiklerin, ses tonunun ve yerine göre sükûtun yoğun anlamlar içerdiği insan ilişkileri, mekanik veya elektronik araçlarla bir yandan kolaylaşırken, diğer yandan daha karmaşık ve kodlara mahkûm hale gelmiştir. Oysa sözlü kültürün hepimizi bir anda sarıveren sıcak, canlı ve ruha seslenen ürünlerinin, güçlerini dolaysızlıktan ve içtenlikten aldığı açıktır.
İnsanla yaşıt olan iletişim faaliyetlerinin geçirdiği tarihsel süreçler kabaca 'söz, yazı ve görüntü' dönemleri olarak sınıflandırılır. Hayatın gülünç veya acıklı her türlü halini anlatan tiyatro sanatı da bütün bu süreçlerde ilk andan beri insanın yanındadır. Bu anlamda tiyatro, insanlığın ortak kültürünün en somut göstergelerinden biridir. Sözlü kültürden doğmasına rağmen, yazı ile daha sistemli bir yapıya kavuşan tiyatro, görüntünün baskın olduğu modern dönemde ise, insanî olanı öne çıkararak farkını ortaya koyar. Böylece tiyatro ve tiyatrocular, başta sinema olmak üzere, modern görsel sanat ürünlerine ruh verir ve sanatseverler için sahici bir sığınak olarak değer ifade eder.
Üniversite yıllarında öğrenci yurdunda tiyatro sorumlusu olarak görev yapmış bir sanatsever vasfıyla da bütün tiyatrocularımızın 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nü kutlarım. Bu vesileyle, başta duayen sanatçımız Nejat Uygur olmak üzere, tüm tiyatrocularımıza sağlık ve esenlik dolu günler dilerim."
"İnsanlar ve kültürler arası ilişkilerin gittikçe araçlara bağlı ve dolaylı hale geldiği günümüzde, sözü kullanabilmenin ve yüz yüze olmanın değerini derinden hissetmemek mümkün değildir. Jestlerin, mimiklerin, ses tonunun ve yerine göre sükûtun yoğun anlamlar içerdiği insan ilişkileri, mekanik veya elektronik araçlarla bir yandan kolaylaşırken, diğer yandan daha karmaşık ve kodlara mahkûm hale gelmiştir. Oysa sözlü kültürün hepimizi bir anda sarıveren sıcak, canlı ve ruha seslenen ürünlerinin, güçlerini dolaysızlıktan ve içtenlikten aldığı açıktır.
İnsanla yaşıt olan iletişim faaliyetlerinin geçirdiği tarihsel süreçler kabaca 'söz, yazı ve görüntü' dönemleri olarak sınıflandırılır. Hayatın gülünç veya acıklı her türlü halini anlatan tiyatro sanatı da bütün bu süreçlerde ilk andan beri insanın yanındadır. Bu anlamda tiyatro, insanlığın ortak kültürünün en somut göstergelerinden biridir. Sözlü kültürden doğmasına rağmen, yazı ile daha sistemli bir yapıya kavuşan tiyatro, görüntünün baskın olduğu modern dönemde ise, insanî olanı öne çıkararak farkını ortaya koyar. Böylece tiyatro ve tiyatrocular, başta sinema olmak üzere, modern görsel sanat ürünlerine ruh verir ve sanatseverler için sahici bir sığınak olarak değer ifade eder.
Üniversite yıllarında öğrenci yurdunda tiyatro sorumlusu olarak görev yapmış bir sanatsever vasfıyla da bütün tiyatrocularımızın 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nü kutlarım. Bu vesileyle, başta duayen sanatçımız Nejat Uygur olmak üzere, tüm tiyatrocularımıza sağlık ve esenlik dolu günler dilerim."
