Sudan Cumhurbaşkanı ile Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama

21.01.2008
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
"Değerli Basın Mensupları,
Sudan Cumhurbaşkanı Sayın Ömer Hasan Ahmet El Beşir ile baş başa ve heyetler halinde yaptığımız görüşmeleri bitirdik.
Bu görüşmelerimiz verimli ve yararlı olmuştur.
Hem ikili hem bölgesel konularda görüş alışverişinde bulunma olanağı sağlamıştır.
Sayın Cumhurbaşkanı ile, ülkelerimiz arasındaki dostane ilişkilerin önemini vurguladık.
İkili ilişkilerimizde kazanılan ivmenin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi konusunda görüş birliğine vardık.
Görüşmelerimizde, ilişkilerimizin geliştirilmesi, ekonomik ve ticarî işbirliğimizin daha da artırılması için hükümetlerimiz ve özel sektörlerimiz arasındaki temasların yoğunlaştırılması hususunda anlaştık.
Türk iş çevrelerinin başta inşaat ve enerji olmak üzere, Sudan'daki yatırımlarının Sudan'ın kalkınma çabalarına yaptığı ve yapabileceği katkıya büyük önem veriyoruz.
Görüşmelerimizde, ülkemizin Sudan'a yapmakta olduğu insanî ve teknik yardımlara devam edilmesi hususunda da mutabık kaldık.
Sudan'da örnek bir tarım işletmesi kurulmasına katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Sayın El Beşir yarın Polatlı Devlet Üretme Çiftliğini ziyaret ederek bu alanda ülkemizde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alacaktır.
Ankara Sanayi Odası da, Türk firmaları için Hartum'da 10.000 dönümlük bir arazide OSTİM benzeri bir organize sanayi bölgesi kurulması yönünde çalışmalar yapmaktadır.
Türkiye ile Sudan halkları arasındaki yakınlık tarihe dayalı güçlü bir geçmişe sahiptir. Sudan halkının karşı karşıya bulunduğu sıkıntılara olan ilgimiz bu tarihi birikimden kaynaklanmaktadır.
Sudan halkının karşı karşıya bulunduğu sorunların, Sudan'ın egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğü çerçevesinde ve barışçı yollardan, diyalogla çözümlenmesini samimiyetle arzu etmekteyiz ve bunun için gerekli katkı ve desteği vermeye devam edeceğiz.
Darfur'da onbinlerce sivilin ölümüne yol açmış olan bir insanlık dramı yaşanmaktadır.
Darfur krizinin temelinde siyasî meselelerin yanı sıra, bölgedeki kıt kaynakların kullanımı, yoksulluk ve çevre sorunları yatmaktadır.
Herkesin gözü önünde cereyan eden bu dram çok acı vericidir. Dolayısıyla, herkesi bu insanî acıları durdurmak için aktif çaba göstermeye davet ediyorum.
Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin bu konudaki kararlarını ve uygulamalarını desteklemektedir.
Darfur halkının içinde bulunduğu bu durumdan dolayı biz de büyük üzüntü duyuyoruz, onların sıkıntılarının çözümüne aktif ve çok yönlü katkıda bulunmaya çalışıyoruz.
Güney Darfur Eyaleti'nin başkenti Nyala'da Türkiye tarafından kurulan 50 yataklı bir sahra hastanesi de hizmet sunmaktadır.
Bu hastanenin yıllık işletim bedeli 14 milyon dolar civarındadır.
Bu hastanede, Sağlık Bakanlığımızdan doktor, hemşire ve teknik personel olmak üzere 21, Kızılay'dan ise 12 personel hizmet vermektedir.
Anılan hastanenin en kısa zamanda kalıcı bir hastaneye dönüştürülmesi için faaliyetlerimiz sürmektedir.
Öte yandan, Kızılay 2007'de 4 milyon dolar civarında ilâç ve tıbbî malzemeden oluşan insanî yardımı Darfur halkına ulaştırmıştır.
Bazı sivil toplum kuruluşlarımız da yine Darfur halkına model köy inşa etmek gibi çeşitli insanî faaliyetlerde bulunmaktadır.
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Hartum Program Koordinasyon Ofisi, Sudan makamlarıyla yakın işbirliği içerisinde birçok teknik faaliyette bulunmaktadır ve teknik işbirliğine önem vermektedir.
Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir'in ziyaretinin, Türkiye ile Sudan arasındaki ilişkilerin ulaştığı düzeyi gösterdiğine ve iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik olmak üzere her alandaki işbirliğinin güçlenmesine katkıda bulunduğuna inanıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı'na ve Sayın bakanlara bir kez daha Türkiye'ye hoş geldiniz diyorum.
SORU : Türkiye bugün Ortadoğu'daki bölge için neler yapmaktadır, ne gibi katkılarda bulunmaktadır? Bunun Arap ve İslâm âlemine yansımaları ne olabilir? Aynı zamanda Gazze bölgesinde son 48 saat içerisinde cereyan eden olaylar hakkındaki fikriniz nedir efendim?
CEVAP : Türkiye Ortadoğu'da kalıcı barışın sağlanması için çok yoğun bir çaba göstermektedir. Her iki tarafla da ilişkisini bu yönde değerlendirmekte, bunu her iki taraf da büyük bir memnuniyetle karşılamaktadır. Ayrıca Annapolis'te yapılan son toplantı önemli bir konferans olmuştur, bunun uygulanmasına da çok titizlik göstermektedir. Aynı Darfur meselesinde anlattığım gibi Filistinlilere karşı da Türkiye birçok ekonomik ve sosyal programlar uygulamaktadır. Maalesef son günlerde Gazze'de tekrar olayların gelişme göstermesi çok kaygı vericidir. Bunlar barış sürecini hep tehdit eden gelişmelerdir. Bunların bir an önce durması gerekir, aynı yerleşim merkezlerinin durması gerektiği gibi. "
Yazdır Paylaş Yukarı