Heyetlerarası Görüşmelerden Sonra Basına Yaptıkları Açıklama

11.12.2007
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Değerli Basın Mensupları,
Haşimi Ürdün Kralı Majesteleri II. Abdullah ve beraberlerindeki seçkin heyet üyelerini ülkemizde ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Majesteleri Kral II. Abdullah, yaklaşık iki yıllık bir sürenin ardından ülkemizi tekrar ziyaret etmektedir. Bu ziyaret, birbirine dost olan, yakın olan iki ülke arasındaki iyi ilişkilerin yeni bir ivme kazanmasına fırsat veren bir ziyaret olmuştur.
Kral II. Abdullah'la hem baş başa hem de heyetlerarası yaptığımız görüşmelerde çok geniş bir şekilde ikili ilişkilerimizi gözden geçirdik, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası konulara da değindik.
İkili ilişkilerimizde ekonomik potansiyelin daha da geliştirilebileceğini, siyasî ilişkilerin gayet iyi olduğunu, ama düzenli istişare görüşmelerinin başlatılmasına karar verdik. Bölgesel ve uluslararası konularda aynı yönde düşüncelerimizin olduğunu büyük bir memnuniyetle gördük. Bu çerçeve içerisinde bir Ortak Açıklama kabul ettik.
Majesteleri II. Abdullah'ın ülkemizi ziyareti, Orta Doğu bölgesi açısından önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşmesi sebebiyle de çok önemli bir ziyaret olmuştur. Bu bağlamda, Annapolis Konferansı sonrasında Orta Doğu Barış Süreci'ne ilişkin gelişmeler, Lübnan ve Irak'taki durum başta olmak üzere, bölgesel konuları geniş bir şekilde ele aldık. Barış sürecinin sonuca ulaşması için ortak yapabileceğimiz çalışmaları da gözden geçirdik.
Orta Doğu'da istikrarı, ılımlılığı ve modernleşmeyi temsil eden Türkiye ve Ürdün arasındaki işbirliği, bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına önemli katkıda bulunmaktadır.
Majesteleri II. Abdullah'ın ülkemize gerçekleştirmekte olduğu bu önemli çalışma ziyaretinin, iki ülke ilişkilerinin daha da gelişmesine ve bölgemizde barış ve huzur ortamının tesisine katkıda bulunacağına inanıyorum.
Değerli Kardeşim Kral II. Abdullah'a tekrar Türkiye'ye hoşgeldiniz diyor, kendisini ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade ediyorum.
Teşekkür ederim.


SORU : Sayın Cumhurbaşkanı, Ortadoğu'daki barış sürecine olan inancınızı hâlâ koruyor musunuz? Özellikle Doğu Kudüs'te yeni yapılan yerleşim birimlerini düşündüğünüzde.
CEVAP : Bugün yaptığımız görüşmelerin en önemli konularından birisi de barış süreci ile ilgili gelişmelerdir. Ve bu çerçeve içerisinde Annapolis toplantısının nasıl gerçekleştirildiğini, bu zor oturumun nasıl gerçekleştirildiğini hep beraber gözden geçirdik. Bu vesileyle yapılan açıklamalarda da ortaya bir takvim konmuştur, neticeler beklenmektedir. Herkesin büyük bir sorumluluğu vardır, bu sürecin başarıyla neticelenmesi için. Hiç kimsenin bu süreci tıkamak için, bu süreci engellemek için bir gayret içerisine girmemesi gerekir. Doğu Kudüs'te İsrail'nin yeni yerleşim bölgesi kurma teşebbüsü, bütün dünyayı, herkesi şoke etmiştir. Çünkü bu gayet açık bir şekilde Annapolis'de alınan kararlara aykırıdır. Ben ümit ediyorum ki İsrail liderliğinin, bunu düzeltmesi gerekir ve bu süreci tıkayabilecek başkalarına da, başka şekilde olumsuz davranmalarına fırsat verecek bir hareketin içinde olmaması gerekir. Bugün çok çok olumlu bir hava oluşmuştur, ki böyle bir hava var ben buna inanıyorum. Bu önemli bir süreçtir. Bölgedeki bütün herkes katılmıştır Annapolis'e; Suriye de katılmıştır, Lübnan'da katılmıştır, sadece Filistin ayağı değil, Suriye ve Lübnan ayağı da konu olmuştur. Dolayısıyla kapsamlı bir görüşme yapılmıştır. Büyük bir şans ve fırsat vardır barış için. Eğer bu sefer de bir başarısızlık söz konusu olursa, bundan sonra çok daha büyük olumsuzluklar ortaya çıkabilir. Daha önceki tecrübeler de bunu göstermiştir. O bakımdan herkesin bu sürecin sağlıklı işlemesi için elinden gelen bütün gayreti göstermesi gerekir.
Yazdır Paylaş Yukarı