Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilmesinin Yıldönümü
05.12.2007
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin yıldönümü dolayısıyla yayınlanmasını istedikleri mesajları aşağıda sunulmaktadır:
"Türk kadını, kişiliği, asaleti, fedakâr tutumu, kahramanlığı ve aile içindeki rolüyle, toplumumuzun en yüksek değeridir.
Anne ve birey olarak her şeyin en iyisini hak eden kadınlarımıza destek vermek, onların hayat şartlarını iyileştirmek, toplumsal statülerini güçlendirmek için çaba göstermek, çocuklarımıza ve gençlerimize, yani geleceğimize sahip çıkmakla eşdeğerdir.
Kurtuluş Savaşı'nda üzerine düşeni layıkıyla yerine getiren Türk kadını, Atatürk'ün ileri görüşlülüğü sayesinde toplum içinde hak ettiği konuma ve saygınlığa kavuşmuştur.
Medenî Kanun'un kabulüyle başlayan süreçte, Türk kadınına dönemin şartlarına göre son derece önemli haklar tanınmış, kadınlarımızın toplumsal hayata katılmalarının önü açılmıştır.
Türk kadınına 1934 yılında seçme ve seçilme hakkının verilmesi de, bu sürecin kilometre taşlarındandır. Kadınlarımız, Batılı birçok ülkenin vatandaşlarından daha önce seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlar, erkeklerle eşit şekilde ülke idaresine katılma imkânını elde etmişlerdir.
1935 yılında yapılan seçimlerde 18 kadın milletvekili Meclis'e girerken, 2007 seçimlerinde bu sayının 50'ye ulaşmış olması, yeterli olmamakla birlikte memnuniyet vericidir. Böylece, Atatürk döneminden bu yana kadın milletvekillerimiz parlamentodaki en yüksek temsil oranına ulaşmış bulunmaktadır. Bu sonucu demokrasimiz açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum.
Türkiye'nin gelişme çabalarında büyük pay sahibi olan kadınlarımızın her alandaki başarıları, iş kadınlarımızın dünya ölçeğinde de üst sıralarda yer almaları hepimiz için gurur kaynağıdır. Türk kadını fedakârlıklarıyla, başarılarıyla kendisine tanınan haklara layık olduğunu en iyi şekilde kanıtlamıştır.
Kadın haklarının daha ileri seviyelere taşınması, hedeflerimize ulaşmamız yönünden önemli bir ihtiyacımızdır.
Kadın-erkek eşitliği ilkesi doğrultusunda kadınlarımızın haklarının korunması ve toplumdaki rollerinin arttırılması, bu bağlamda özellikle eğitim, çalışma, seçilme haklarının yaygınlaştırılması ülkemizin öncelikli amaçları arasındadır. Kadınlarımızın hayatın her alanında daha etkin rol üstlenmelerini, umutla hayata bağlanmalarını sağlamak yolunda atılacak adımların, Atatürk'ün öngördüğü hedeflere Türkiye'yi daha da yakınlaştıracağı şüphesizdir.
Kadınlarımızın ekonomik, sosyal ve siyasal her alanda hak ettikleri yeri almalarının, gücümüze güç katacağına inanıyor, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin yıldönümünde, tüm vatandaşlarımıza sevgi ve selâmlarımı iletiyorum."
"Türk kadını, kişiliği, asaleti, fedakâr tutumu, kahramanlığı ve aile içindeki rolüyle, toplumumuzun en yüksek değeridir.
Anne ve birey olarak her şeyin en iyisini hak eden kadınlarımıza destek vermek, onların hayat şartlarını iyileştirmek, toplumsal statülerini güçlendirmek için çaba göstermek, çocuklarımıza ve gençlerimize, yani geleceğimize sahip çıkmakla eşdeğerdir.
Kurtuluş Savaşı'nda üzerine düşeni layıkıyla yerine getiren Türk kadını, Atatürk'ün ileri görüşlülüğü sayesinde toplum içinde hak ettiği konuma ve saygınlığa kavuşmuştur.
Medenî Kanun'un kabulüyle başlayan süreçte, Türk kadınına dönemin şartlarına göre son derece önemli haklar tanınmış, kadınlarımızın toplumsal hayata katılmalarının önü açılmıştır.
Türk kadınına 1934 yılında seçme ve seçilme hakkının verilmesi de, bu sürecin kilometre taşlarındandır. Kadınlarımız, Batılı birçok ülkenin vatandaşlarından daha önce seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlar, erkeklerle eşit şekilde ülke idaresine katılma imkânını elde etmişlerdir.
1935 yılında yapılan seçimlerde 18 kadın milletvekili Meclis'e girerken, 2007 seçimlerinde bu sayının 50'ye ulaşmış olması, yeterli olmamakla birlikte memnuniyet vericidir. Böylece, Atatürk döneminden bu yana kadın milletvekillerimiz parlamentodaki en yüksek temsil oranına ulaşmış bulunmaktadır. Bu sonucu demokrasimiz açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum.
Türkiye'nin gelişme çabalarında büyük pay sahibi olan kadınlarımızın her alandaki başarıları, iş kadınlarımızın dünya ölçeğinde de üst sıralarda yer almaları hepimiz için gurur kaynağıdır. Türk kadını fedakârlıklarıyla, başarılarıyla kendisine tanınan haklara layık olduğunu en iyi şekilde kanıtlamıştır.
Kadın haklarının daha ileri seviyelere taşınması, hedeflerimize ulaşmamız yönünden önemli bir ihtiyacımızdır.
Kadın-erkek eşitliği ilkesi doğrultusunda kadınlarımızın haklarının korunması ve toplumdaki rollerinin arttırılması, bu bağlamda özellikle eğitim, çalışma, seçilme haklarının yaygınlaştırılması ülkemizin öncelikli amaçları arasındadır. Kadınlarımızın hayatın her alanında daha etkin rol üstlenmelerini, umutla hayata bağlanmalarını sağlamak yolunda atılacak adımların, Atatürk'ün öngördüğü hedeflere Türkiye'yi daha da yakınlaştıracağı şüphesizdir.
Kadınlarımızın ekonomik, sosyal ve siyasal her alanda hak ettikleri yeri almalarının, gücümüze güç katacağına inanıyor, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin yıldönümünde, tüm vatandaşlarımıza sevgi ve selâmlarımı iletiyorum."
