Pakistan'da Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama
03.12.2007
Pakistan'da bir kez daha bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.
Burada her zaman sıcak bir konukseverlikle karşılandım. Kendimi her zaman evimde, kardeşlerimin arasında hissetim.
Türkiye ile Pakistan arasında köklü ve benzersiz ilişkiler bulunmaktadır. Bu ilişkilerin en belirgin özelliği, yalnızca hükümetlere değil, aynı zamanda halklara da mal olmuş olmalarıdır.
Bu ziyaretim, Pakistan'ın 60. kuruluş yıldönümünü kutlamak amacını taşıyor. Pakistan'ın 60 yılı, aynı zamanda Türkiye ile Pakistan arasındaki benzersiz kardeşliğin ve dayanışmanın da 60 yılı anlamına gelmektedir.
Değerli kardeşim, Ekselansları Pervez Müşerref'le ikili siyasi, ekonomik, ticari, kültürel ve eğitim konularını ele aldığımız çok verimli görüşmeler gerçekleştirdik.
Ayrıca, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele gibi hayati öncelik taşıyan konularda da görüş alışverişinde bulunduk.
Kendisini, Pakistan Cumhurbaşkanlığı görevini ikinci bir dönem için ve bu kez sivil bir lider olarak yemin ederek üstlenmesinden dolayı kutladım.
İstişarelerimizde, mükemmel düzeyde seyreden ilişkilerimizden istifade ederek, potansiyellerimizi nasıl sonuna dek kullanabileceğimiz konusunu da ele aldık.
Bu istişarelerin sürdürülmesini fevkalade önemli buluyorum.
Görüşmelerimizde mutabık kaldığımız hususları takip etmeleri için, ilgili makamlarımıza talimat vermeyi kararlaştırdık.
Cumhurbaşkanı Müşerref'in yapıcı görüş ve düşünceleri yalnızca ikili ilişkilerimiz değil, aynı zamanda bölgemizdeki barış, güvenlik ve refahın sürdürülmesi bakımından da yararlı unsurlar içermektedir.
Ülkelerimiz bölgesel ve küresel meselelerde benzer görüşlere sahiptir.
Bu durum, birbirimizi bölgesel ve uluslararası platformlarda desteklememizi olanaklı kılmaktadır.
İKÖ Keşmir Temas Grubu'nun bir üyesi olarak, Keşmir sorununa uluslararası meşruiyet temelinde çözüm bulunmasına yönelik çabaları yakından takip ediyoruz.
Türkiye ve Pakistan BM ve İKÖ reformu gibi konularda da benzer görüşleri savunmaktadır.
Bu konular uluslararası gündemde önemli yer tutmaktadır. Aynı zamanda, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve D-8 çerçevesinde de yoğun bir işbirliği içindeyiz.
Bölgelerimizde ve ötesinde barış, istikrar ve güvenliğin sağlanması için birlikte çalışıyoruz.
Coğrafyamızdaki öndegelen aktörler olarak, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek inşa etme konusunda da önemli bir rol oynuyoruz.
Görüşmelerimizde, Afganistan'daki durum konusunda da fikir teatisinde bulunduk.
Türkiye-Pakistan-Afganistan Üçlü Zirve Toplantıları, İstanbul Forumu ve Pakistan-Afganistan Jirgası konularını gözden geçirdik.
Irak'taki durumu, Ortadoğu'daki son gelişmeleri ve bu bağlamda Annapolis Toplantısı'nı da birlikte değerlendirdik.
Pakistan terörizm ve aşırıcılıkla mücadele etmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı, bu konudaki önderliğiniz gerçekten etkileyicidir. Çok kararlı bir tutum sergilemektesiniz.
Her zaman olduğu gibi, bundan sonra da bu sorunlarla mücadelenizde yanınızda olmaya devam edeceğiz.
Terörizm gerçekten de tüm ulusların güvenliğini tehdit etmektedir. Dünyanın herhangi bir köşesinde gerçekleştirilen bir terör eylemi aslında hepimizi hedef almaktadır. Terörizm aynı zamanda insanlığa karşı da bir suçtur.
Bu belayı ortadan kaldırmak için hükümetler ve halkları tek bir cephe halinde mücadele etmelidir.
İşleyen demokratik kurumlar, aşırıcılıkla mücadelesinde Pakistan'ın elini güçlendirecektir.
Pakistan'ın, karşı karşıya bulunduğu zorluklara rağmen, demokrasiye sarsıntısız geçiş kararlılığını takdirle karşılıyoruz.
Pakistan'da arazideki gerçekleri görüyor ve anlıyoruz.
Türk ve Pakistan halkları ülkelerinde ve bölgelerinde barış, istikrar, kalkınma ve refahı hem arzu hem de hak etmektedir.
Bu çerçevede, dış politikalarımızın temel hedefine bağlı kalmaya devam edeceğiz.
Bu hedef, barışın, istikrarın, refahın ve işbirliğinin hakim olduğu bölgesel ve uluslararası bir ortam yaratılmasına yardımcı olmaktadır.
Pakistan'ın istikrarına ve refahına atfettiğimiz büyük önem, çıkar hesaplarından değil, tamamen kalbi kardeşlik duygularımızdan kaynaklanmaktadır.
İlişkilerimizi tarihin sınavlarından her zaman başarıyla çıkacak derecede güçlü kılan işte bu olmuştur.
Sizi bir kez daha temin etmek isterim ki, Pakistan, en zor zamanlarında bile Türkiye'yi hep yanında görecektir.
Burada her zaman sıcak bir konukseverlikle karşılandım. Kendimi her zaman evimde, kardeşlerimin arasında hissetim.
Türkiye ile Pakistan arasında köklü ve benzersiz ilişkiler bulunmaktadır. Bu ilişkilerin en belirgin özelliği, yalnızca hükümetlere değil, aynı zamanda halklara da mal olmuş olmalarıdır.
Bu ziyaretim, Pakistan'ın 60. kuruluş yıldönümünü kutlamak amacını taşıyor. Pakistan'ın 60 yılı, aynı zamanda Türkiye ile Pakistan arasındaki benzersiz kardeşliğin ve dayanışmanın da 60 yılı anlamına gelmektedir.
Değerli kardeşim, Ekselansları Pervez Müşerref'le ikili siyasi, ekonomik, ticari, kültürel ve eğitim konularını ele aldığımız çok verimli görüşmeler gerçekleştirdik.
Ayrıca, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele gibi hayati öncelik taşıyan konularda da görüş alışverişinde bulunduk.
Kendisini, Pakistan Cumhurbaşkanlığı görevini ikinci bir dönem için ve bu kez sivil bir lider olarak yemin ederek üstlenmesinden dolayı kutladım.
İstişarelerimizde, mükemmel düzeyde seyreden ilişkilerimizden istifade ederek, potansiyellerimizi nasıl sonuna dek kullanabileceğimiz konusunu da ele aldık.
Bu istişarelerin sürdürülmesini fevkalade önemli buluyorum.
Görüşmelerimizde mutabık kaldığımız hususları takip etmeleri için, ilgili makamlarımıza talimat vermeyi kararlaştırdık.
Cumhurbaşkanı Müşerref'in yapıcı görüş ve düşünceleri yalnızca ikili ilişkilerimiz değil, aynı zamanda bölgemizdeki barış, güvenlik ve refahın sürdürülmesi bakımından da yararlı unsurlar içermektedir.
Ülkelerimiz bölgesel ve küresel meselelerde benzer görüşlere sahiptir.
Bu durum, birbirimizi bölgesel ve uluslararası platformlarda desteklememizi olanaklı kılmaktadır.
İKÖ Keşmir Temas Grubu'nun bir üyesi olarak, Keşmir sorununa uluslararası meşruiyet temelinde çözüm bulunmasına yönelik çabaları yakından takip ediyoruz.
Türkiye ve Pakistan BM ve İKÖ reformu gibi konularda da benzer görüşleri savunmaktadır.
Bu konular uluslararası gündemde önemli yer tutmaktadır. Aynı zamanda, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve D-8 çerçevesinde de yoğun bir işbirliği içindeyiz.
Bölgelerimizde ve ötesinde barış, istikrar ve güvenliğin sağlanması için birlikte çalışıyoruz.
Coğrafyamızdaki öndegelen aktörler olarak, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek inşa etme konusunda da önemli bir rol oynuyoruz.
Görüşmelerimizde, Afganistan'daki durum konusunda da fikir teatisinde bulunduk.
Türkiye-Pakistan-Afganistan Üçlü Zirve Toplantıları, İstanbul Forumu ve Pakistan-Afganistan Jirgası konularını gözden geçirdik.
Irak'taki durumu, Ortadoğu'daki son gelişmeleri ve bu bağlamda Annapolis Toplantısı'nı da birlikte değerlendirdik.
Pakistan terörizm ve aşırıcılıkla mücadele etmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı, bu konudaki önderliğiniz gerçekten etkileyicidir. Çok kararlı bir tutum sergilemektesiniz.
Her zaman olduğu gibi, bundan sonra da bu sorunlarla mücadelenizde yanınızda olmaya devam edeceğiz.
Terörizm gerçekten de tüm ulusların güvenliğini tehdit etmektedir. Dünyanın herhangi bir köşesinde gerçekleştirilen bir terör eylemi aslında hepimizi hedef almaktadır. Terörizm aynı zamanda insanlığa karşı da bir suçtur.
Bu belayı ortadan kaldırmak için hükümetler ve halkları tek bir cephe halinde mücadele etmelidir.
İşleyen demokratik kurumlar, aşırıcılıkla mücadelesinde Pakistan'ın elini güçlendirecektir.
Pakistan'ın, karşı karşıya bulunduğu zorluklara rağmen, demokrasiye sarsıntısız geçiş kararlılığını takdirle karşılıyoruz.
Pakistan'da arazideki gerçekleri görüyor ve anlıyoruz.
Türk ve Pakistan halkları ülkelerinde ve bölgelerinde barış, istikrar, kalkınma ve refahı hem arzu hem de hak etmektedir.
Bu çerçevede, dış politikalarımızın temel hedefine bağlı kalmaya devam edeceğiz.
Bu hedef, barışın, istikrarın, refahın ve işbirliğinin hakim olduğu bölgesel ve uluslararası bir ortam yaratılmasına yardımcı olmaktadır.
Pakistan'ın istikrarına ve refahına atfettiğimiz büyük önem, çıkar hesaplarından değil, tamamen kalbi kardeşlik duygularımızdan kaynaklanmaktadır.
İlişkilerimizi tarihin sınavlarından her zaman başarıyla çıkacak derecede güçlü kılan işte bu olmuştur.
Sizi bir kez daha temin etmek isterim ki, Pakistan, en zor zamanlarında bile Türkiye'yi hep yanında görecektir.
