Filistin Ulusal Yönetim Başkanı Mahmud Abbas ile Görüşmelerinden Sonra Basına Yaptıkları Açıklama
13.11.2007
Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Sayın Mahmud Abbas'ı ve heyetindeki değerli arkadaşlarını Türkiye'de görmekten büyük bir memnuniyet duyduk ve bugün sabahtan beri birçok kez beraber olduk. Biraz önce de yaptığımız görüşmelerde hem ikili ilişkilerimizi hem de yaklaşmakta olan önemli Ortadoğu Barış Konferansı ile ilgili meseleleri ele aldık.
Bu görüşmelerimizde şunu bir kez daha ifade ettim ki, Türkiye Ortadoğu probleminin çözümünde bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasını ve bu Filistin Devleti'nin başşehrinin Doğu Kudüs olmasını ve bu Filistin Devleti'nin barış ve huzur içerisinde, güvenlik altında yaşayabilmesini arzu etmektedir ve bununla ilgili her türlü girişimi de yakından desteklemektedir.
Bu çerçevede Birleşmiş Milletler kararları, Arap Barış Planı ve Quartet Planları Türkiye'nin benimsediği görüşlerdir.
Türkiye ayrıca Filistin'in ekonomik ve sosyal kalkınmasına da çok önem vermektedir ve bu çerçevede birçok somut girişimlerin içerisindedir. Bunların birisi, Ankara Forumu'nda bugün geniş bir şekilde konuşuldu ki bu, Filistin'de sanayi bölgelerinin oluşturulmasıdır. İkinci bir önemli proje de Filistin ve İsrail arasında kurulacak üniversite ve hastanedir.
Türkiye bütün bunları Filistinli kardeşlerinin ekonomik ve sosyal problemlerine çözüm yolunda atılmış somut adımlar olarak görmektedir.
Bu ziyaretin Annapolis'te yapılması beklenen toplantıdan önce yapılmış olması da ayrıca önem kazanmaktadır ve bu toplantının başarılı olmasını, barışa katkı sağlamasını ve barışın sağlanmasında önemli bir dönüm noktası olmasını arzulamaktayız. Bu konuda da görüş alış-verişinde bulunduk.
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in de burada olması vesilesiyle, onunla da bu konuları geniş bir şekilde zaten konuşmuştum. Ayrıca üçlü olarak da bu konuları değerlendirme ve geniş bir şekilde konuşma imkânı bulduk.
Dost ve kardeş Filistin halkının lideri Sayın Abbas'ı ve beraberindeki heyeti Türkiye'de görmekten duyduğumuz memnuniyet, davetime icabet ederek Türkiye'ye geldikleri için kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkiye, Filistin davasının başarılı bir şekilde neticelenmesi için elinden gelen her şeyi yapmaya devam edecektir. Kendilerine tekrar Türkiye'ye hoş geldiniz, diyorum.
Bu görüşmelerimizde şunu bir kez daha ifade ettim ki, Türkiye Ortadoğu probleminin çözümünde bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasını ve bu Filistin Devleti'nin başşehrinin Doğu Kudüs olmasını ve bu Filistin Devleti'nin barış ve huzur içerisinde, güvenlik altında yaşayabilmesini arzu etmektedir ve bununla ilgili her türlü girişimi de yakından desteklemektedir.
Bu çerçevede Birleşmiş Milletler kararları, Arap Barış Planı ve Quartet Planları Türkiye'nin benimsediği görüşlerdir.
Türkiye ayrıca Filistin'in ekonomik ve sosyal kalkınmasına da çok önem vermektedir ve bu çerçevede birçok somut girişimlerin içerisindedir. Bunların birisi, Ankara Forumu'nda bugün geniş bir şekilde konuşuldu ki bu, Filistin'de sanayi bölgelerinin oluşturulmasıdır. İkinci bir önemli proje de Filistin ve İsrail arasında kurulacak üniversite ve hastanedir.
Türkiye bütün bunları Filistinli kardeşlerinin ekonomik ve sosyal problemlerine çözüm yolunda atılmış somut adımlar olarak görmektedir.
Bu ziyaretin Annapolis'te yapılması beklenen toplantıdan önce yapılmış olması da ayrıca önem kazanmaktadır ve bu toplantının başarılı olmasını, barışa katkı sağlamasını ve barışın sağlanmasında önemli bir dönüm noktası olmasını arzulamaktayız. Bu konuda da görüş alış-verişinde bulunduk.
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in de burada olması vesilesiyle, onunla da bu konuları geniş bir şekilde zaten konuşmuştum. Ayrıca üçlü olarak da bu konuları değerlendirme ve geniş bir şekilde konuşma imkânı bulduk.
Dost ve kardeş Filistin halkının lideri Sayın Abbas'ı ve beraberindeki heyeti Türkiye'de görmekten duyduğumuz memnuniyet, davetime icabet ederek Türkiye'ye geldikleri için kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkiye, Filistin davasının başarılı bir şekilde neticelenmesi için elinden gelen her şeyi yapmaya devam edecektir. Kendilerine tekrar Türkiye'ye hoş geldiniz, diyorum.
