Azerbaycan'a Hareketlerinden Önce Yaptıkları Açıklama

06.11.2007
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanımızın Azerbaycan'a hareketlerinden önce Esenboğa Havaalanı'nda yaptıkları açıklama aşağıda sunulmaktadır:

"Değerli Basın Mensupları,
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in davetlisi olarak dost ve kardeş Azerbaycan'ı ziyaret etmek üzere biraz sonra Ankara'dan ayrılacağız. Bu ziyaret, KKTC'den sonra gerçekleştireceğim ilk resmi ikili ziyareti teşkil etmektedir.
Ziyaretim sırasında bana Devlet Bakanları Sayın Kürşad Tüzmen ve Sayın Nimet Çubukçu ile Türk işadamlarından oluşan bir heyet eşlik etmektedir.
Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev ile yapacağımız görüşmelerde, ilişkilerimizi ve işbirliğimizi ilgilendiren konuları tüm yönleriyle ele alacağız. Aynı şekilde, bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunacağız.
Görüşmelerimizde, Türkiye ile dost ve kardeş Azerbaycan arasında her alanda zaten ileri ve gelişmiş düzeyde bulunan ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi imkanlarını karşılıklı olarak araştıracağız.
Azerbaycan'la diplomatik ilişkilerimizin 15. kuruluş yıldönümünü kutladığımız bir dönemde gerçekleşecek bu ziyaretin, iki kardeş ülke arasındaki işbirliğinin, geçmişten edindiğimiz tecrübeler ışığında, geleceğe yönelik bir vizyonla değerlendirilmesi imkanını vereceğine inanıyorum.
Hazar havzası ile Avrupa arasındaki enerji ve ulaşım koridorlarının kavşağında yer alan Güney Kafkasya, uluslararası planda stratejik önemi artan bir bölge olarak temayüz etmektedir.

Çoğulcu siyasi demokrasinin, serbest piyasa ekonomisinin kök salmasının ve hukuku üstün tutan, insan haklarına saygılı bir anlayışın yerleşmesinin, bu bölgede kalıcı bir istikrar, işbirliği ve refah ortamının oluşması bakımından gerekli olduğu görüşündeyiz.
Bölgede barış, istikrar ve refah ortamının egemen kılınması dış politika hedeflerimizin arasında öncelikli yer almaktadır. Bu itibarla, gerçekleştireceğimiz görüşmelerde başta Yukarı Karabağ sorunu olmak üzere, bölgesel barış ve istikrarın tesisi ile işbirliğinin geliştirilmesinin önündeki engelleri de kapsamlı bir şekilde değerlendirecek, bunların bir an önce çözüme kavuşturulması yönünde atılabilecek adımları görüşeceğiz.
Ülkemiz, bölgenin barış ve istikrarına katkıda bulunacak etkili bir ikili ve bölgesel işbirliği ağı oluşturma gayreti içerisinde olmuştur. Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum gibi global önemi haiz enerji projelerinin yanı sıra, 7 Şubat 2007 tarihinde üç ülkenin katılımıyla Tiflis'te, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin hayata geçirilmesi yönünde önemli bir aşama kaydedilmiştir.
Vizyonumuz, söz konusu üçlü işbirliğinin daha da ileriye taşınmasıdır. Tabiatıyla, bu tür bölgesel işbirliği mekanizmaları, barış, iyi komşuluk ve uzlaşı kültürünü benimseyen diğer bölge ülkelerinin de katılımına açık olacaktır. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.
Ziyaretim sırasında Meclis Başkanı Sayın Oktay Asadov ve Başbakan Sayın Artur Rasizade ile görüşecek, yine Azerbaycan Milli Meclisi Genel Kurulu'na hitap etme fırsatını bulacağım.
İki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin ve işbirliğinin çeşitli alanlardaki hukuki-ahdi zemini esasen bugüne kadar oluşturulmuştur. Bununla birlikte ziyaretim sırasında, mevcut zemine katkı sağlayacak ve zenginleştirecek mahiyette Anlaşma ve İşbirliği Protokollerini de imzalamayı öngörmekteyiz.
[Uzun Vadeli Ekonomik İşbirliği Anlaşması İcra Planı, Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması, Eğitim ve Bilim Alanlarında İşbirliği Protokolü, Gençlik ve Spor Alanlarında İşbirliği Anlaşması, Azerbaycan Cumhuriyeti Aile, Kadın ve Çocuk Sorunlarından Sorumlu Devlet Komitesi ile Türkiye Cumhuriyeti Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı Arasında İşbirliği Protokolü]
Ayrıca, Azerbaycan'ın Gence kentini de ziyaret edecek ve bu bölgedeki yerel yönetici ve Azeri kardeşlerimizle biraraya geleceğim.
Ziyaretimin, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki mevcut yakın dostluk ve kardeşlik ilişkilerini daha da kuvvetlendireceğine, ortaklığımızı ilerleteceğine ve bölgemizdeki istikrar arayışlarına katkı sağlayacağına inanıyorum."

SORU : ABD'de Sayın Başbakan çok önemli bir görüşme yaptı. İlk olarak kendisiyle görüşme fırsatı bulabildiniz mi? İki ülke arasındaki ilişkilerin istihbarat paylaşımı noktasında olacağı açıklandı. Siz Türkiye açısından yeterli buluyor musunuz, tatminkar buluyor musunuz?
CEVAP : Değerli arkadaşlar, Sayın Başbakan gitmeden önce de zaten Türkiye kendisini hazırlamış ve bu konuyla ilgili ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini iyice belirlemiştir. Ama ortada bir gerçek var ki, Irak'ın resmi işgal gücü ABD'dir. Dolayısıyla onlarla da terör örgütüyle mücadelede işbirliği, işbirliğinin ötesinde ABD'nin sorumluluğu vardır. Çünkü Irak'ın başka bölgesinde istikrarı bozuyor diye terör örgütleriyle mücadele ederken, Irak'ın kuzeyindeki terör örgütüyle mücadele etmemek mümkün değildir. Dolayısıyla onların sorumluluğudur. Sayın Başbakan Türkiye'nin geldiği noktayı, verdiği kararları son kez, orada gayet açık seçik bir şekilde paylaşmak için gitmiştir. Türkiye'nin hedefi bellidir. Irak'ın toprak bütünlüğüne, siyasî birliğine, Irak'ın istikrarına bu bölgede en çok önem veren ülke Türkiye'dir. Ama Irak'ın istikrarını sadece Bağdat'taki veya başka bölgedeki terör örgütleri bozmuyor, Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü de Irak'ın istikrarını bozuyor. Bu, aynı zamanda Türkiye'de de gördüğünüz gibi, maalesef terörist faaliyetlerde bulunuyor. Irak'ı yurt edinmiş vaziyette. Türkiye'nin hedefi terör örgütünü bitirmektir. Gayet açıktır, bu konuda da ABD'nin işbirliği yapma sorumluluğu vardır. Bunları gayet açık seçik şekilde görüşmüştür.

SORU : Terör örgütünün eline geçen askerlerin serbest bırakılması olayı Türkiye'de konuşuluyor. Orada yaşanan manzara eleştiriliyor; hem muhalefet tarafından, hem diğer sivil toplum örgütleri tarafından. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
YANIT : Tabii ki eleştirilecek bir manzara. Herhalde takdir edilecek bir manzara değil.
Yazdır Paylaş Yukarı