Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Başar Esad ile Görüşmelerinden Sonra Basına Yaptıkları Açıklama
17.10.2007
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Başar Esad ile görüşmelerinden sonra basına yaptıkları açıklama aşağıda sunulmaktadır:
"Basının Değerli Temsilcileri,
Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Başar Esad'la baş başa ve heyetlerimizin katılımıyla yararlı, kapsamlı ve verimli görüşmelerde bulunduk.
Sayın Cumhurbaşkanının 2004 yılında ülkemize yaptığı ve bir Suriye Cumhurbaşkanının Türkiye'ye ilk gelişi olan ziyaret ilişkilerimize ivme kazandırmıştı. Cumhurbaşkanı Sayın Esad'ın bu ziyaretinin de ilişkilerimizin güçlendirilmesine önemli katkı sağlayacağına eminim.
Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi ele aldık. İki ülke arasında her alanda giderek artan işbirliğinden duyduğumuz mutluluğu vurgulayarak, işbirliğimizi ilerletmeye yönelik somut projeleri hayata geçirme konusunda mutabık kaldık.
Cumhurbaşkanı Sayın Esad'ın ziyareti Ortadoğu bölgesi açısından çok hassas bir dönemde gerçekleşmektedir. Sayın Cumhurbaşkanıyla Irak'taki durumu, İsrail-Filistin ihtilâfındaki gelişmeleri, Suriye kanalını ve Lübnan'daki durumu ele aldık.
Komşu iki bölge ülkesi olarak bölgedeki gerginliklerin azaltılmasının, Ortadoğu'da hakça, kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşılmasının bölgemizin istikrarı açısından hayatî önem taşıdığı hususunda görüş birliğine vardık.
Ayrıca, ülkelerimizin bölgemizdeki sorunların çözümüne yapıcı katkı sağlamak amacıyla çabalarını eşgüdüm içinde sürdürmeleri üzerinde de mutabakata vardık.
Suriye ile ilişkilerimizin her alanda daha da ileriye götürülmesi yolundaki görüş birliğimiz ve kararlılığımız çerçevesinde iki ülke arasındaki işbirliği alanlarına dair bir mutabakat zaptı üzerinde anlaştık. Bu zabıt Dışişleri bakanlarımızca imzalanmıştır.
Dost ve kardeş Suriye'nin Sayın Cumhurbaşkanı Başar Esad'ı ve beraberindeki heyeti ülkemizde görmekten duyduğumuz mutluluğu bir kez daha belirtmek istiyorum.
Değerli dost ve kardeşim Sayın Esad'ın ziyaretinin ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesine ve bölgede barış ve istikrarın kurulmasına katkıda bulunacağına olan inancımı yineliyor, hepinizi içten dileklerimle selâmlıyorum."
Soru : Sayın Cumhurbaşkanım Kasım ayı içerisinde Ortadoğu'ya özel bir barış konferansının yapılması düşünülmektedir. Sözkonusu Barış Konferansı ile ilgili değerlendirimelerinizi alabilir miyiz? Diğer taraftan henüz daha gündemi netleştirilmemiş, İsrail tarafının Golan meselesinin bu konferans gündemine alınmasına itirazı bulunmaktadır. Bütün bu gelişmeler ışığında bu toplantı faydalı olabilir mi? Zat-ı devletlerinin değerlendirmelerini alabilir miyiz?
Yanıt : Önce şunu görmek gerekir; Ortadoğu'da, Ortadoğu problemi çözülmeden, Filistin-İsrail arasındaki, İsrail-Suriye arasındaki ve hatta Suriye-Lübnan arasındaki bütün bu problemler çözülmeden bölgede huzur maalesef sözkonusu değildir ve giderek de zaman zaman durum kötüleşmektedir. Bunun için herkesin büyük bir gayret içerisinde olması gerekir, barış sürecini çalıştırmak için. Burada Arap Barış Planı'nın masanın üstünde olması gerekiyor. Arap Barış Planı da zaten kapsamlı bir plan. Bütün bu söylediğim ayaklar da bunun içerisinde var. İyi niyetli olarak gayret sarfedilir ama netice olur veya olmaz, bu ayrı bir konu. Önemli olan herkesin iyi niyetli olarak çözüm için uğraşmasıdır. Bölgede çözüm, sadece bölgedeki taraflara değil bütün bölgenin çıkarınadır. Onun için hepimizin, herkesin üstüne düşeni yapması gerekiyor.
Tabiî Golan konusu da bu problemelerin önemli bir ayağıdır. Biz Türkiye olarak bulunduğumuz platformlarda bu konunun ihmal edilmemesi gerektiğini, meselenin sadece İsrail ve Filistin meselesi olmadığını daima vurguluyoruz ve söylüyoruz.''
"Basının Değerli Temsilcileri,
Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Başar Esad'la baş başa ve heyetlerimizin katılımıyla yararlı, kapsamlı ve verimli görüşmelerde bulunduk.
Sayın Cumhurbaşkanının 2004 yılında ülkemize yaptığı ve bir Suriye Cumhurbaşkanının Türkiye'ye ilk gelişi olan ziyaret ilişkilerimize ivme kazandırmıştı. Cumhurbaşkanı Sayın Esad'ın bu ziyaretinin de ilişkilerimizin güçlendirilmesine önemli katkı sağlayacağına eminim.
Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi ele aldık. İki ülke arasında her alanda giderek artan işbirliğinden duyduğumuz mutluluğu vurgulayarak, işbirliğimizi ilerletmeye yönelik somut projeleri hayata geçirme konusunda mutabık kaldık.
Cumhurbaşkanı Sayın Esad'ın ziyareti Ortadoğu bölgesi açısından çok hassas bir dönemde gerçekleşmektedir. Sayın Cumhurbaşkanıyla Irak'taki durumu, İsrail-Filistin ihtilâfındaki gelişmeleri, Suriye kanalını ve Lübnan'daki durumu ele aldık.
Komşu iki bölge ülkesi olarak bölgedeki gerginliklerin azaltılmasının, Ortadoğu'da hakça, kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşılmasının bölgemizin istikrarı açısından hayatî önem taşıdığı hususunda görüş birliğine vardık.
Ayrıca, ülkelerimizin bölgemizdeki sorunların çözümüne yapıcı katkı sağlamak amacıyla çabalarını eşgüdüm içinde sürdürmeleri üzerinde de mutabakata vardık.
Suriye ile ilişkilerimizin her alanda daha da ileriye götürülmesi yolundaki görüş birliğimiz ve kararlılığımız çerçevesinde iki ülke arasındaki işbirliği alanlarına dair bir mutabakat zaptı üzerinde anlaştık. Bu zabıt Dışişleri bakanlarımızca imzalanmıştır.
Dost ve kardeş Suriye'nin Sayın Cumhurbaşkanı Başar Esad'ı ve beraberindeki heyeti ülkemizde görmekten duyduğumuz mutluluğu bir kez daha belirtmek istiyorum.
Değerli dost ve kardeşim Sayın Esad'ın ziyaretinin ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesine ve bölgede barış ve istikrarın kurulmasına katkıda bulunacağına olan inancımı yineliyor, hepinizi içten dileklerimle selâmlıyorum."
Soru : Sayın Cumhurbaşkanım Kasım ayı içerisinde Ortadoğu'ya özel bir barış konferansının yapılması düşünülmektedir. Sözkonusu Barış Konferansı ile ilgili değerlendirimelerinizi alabilir miyiz? Diğer taraftan henüz daha gündemi netleştirilmemiş, İsrail tarafının Golan meselesinin bu konferans gündemine alınmasına itirazı bulunmaktadır. Bütün bu gelişmeler ışığında bu toplantı faydalı olabilir mi? Zat-ı devletlerinin değerlendirmelerini alabilir miyiz?
Yanıt : Önce şunu görmek gerekir; Ortadoğu'da, Ortadoğu problemi çözülmeden, Filistin-İsrail arasındaki, İsrail-Suriye arasındaki ve hatta Suriye-Lübnan arasındaki bütün bu problemler çözülmeden bölgede huzur maalesef sözkonusu değildir ve giderek de zaman zaman durum kötüleşmektedir. Bunun için herkesin büyük bir gayret içerisinde olması gerekir, barış sürecini çalıştırmak için. Burada Arap Barış Planı'nın masanın üstünde olması gerekiyor. Arap Barış Planı da zaten kapsamlı bir plan. Bütün bu söylediğim ayaklar da bunun içerisinde var. İyi niyetli olarak gayret sarfedilir ama netice olur veya olmaz, bu ayrı bir konu. Önemli olan herkesin iyi niyetli olarak çözüm için uğraşmasıdır. Bölgede çözüm, sadece bölgedeki taraflara değil bütün bölgenin çıkarınadır. Onun için hepimizin, herkesin üstüne düşeni yapması gerekiyor.
Tabiî Golan konusu da bu problemelerin önemli bir ayağıdır. Biz Türkiye olarak bulunduğumuz platformlarda bu konunun ihmal edilmemesi gerektiğini, meselenin sadece İsrail ve Filistin meselesi olmadığını daima vurguluyoruz ve söylüyoruz.''
