Cumhurbaşkanı Gül, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da gerçekleştirilen BM İklim Konferansı Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, Türkiye Cumhuriyeti adına, Danimarka hükümeti ve halkına bu tarihî konferansa ev sahipliği yaptıkları için teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Gül, insanlığın, bütün toplumların kaderinin birbiriyle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu bir döneme girildiğinin altını çizerek, “Hiç kimsenin ‘ben yalnızca kendi ülkemde, kendi bölgemde yaşıyorum.’ demeye hakkı yok. Küresel olaylar ve eğilimler uluslararası sınırları tanımaz. Küresel sorunlar küresel çözümler gerektirir. Son iki yılda önemli gelişme sağlanan küresel iş birliğinin ruhunda da bu var” dedi.

Çevre konusunda ileri adımlar atma zamanının geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin konferanstan kapsamlı bir belge çıkmasını beklediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Kopenhag’da, Çerçeve Sözleşmesi’nin “iklim değişikliğiyle mücadelenin ortak ancak farklı sorumluluklar gerektiren bir konu” olduğu yönündeki temel prensiplerden biri üzerine oturan adil ve etkin bir anlaşmaya ulaşılmasının önemini vurguladı.

“Bedel Ödemeyen Kalmamalı”

“Bütün ülkeler olanakları doğrultusunda üstlerine düşen sorumluluğu almalı. Diğer bir deyişle, bedel ödemeyen kalmamalı” diye konuşan Cumhurbaşkanı Gül, konferansın sonunda çıkması beklenen yeni belgenin Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü’nün ana amacını yansıtması gerektiğini belirterek, 2007’de kabul edilen ve azaltım, uyum, teknoloji ve finans üzerine kurulu olan Bali Eylem Planı’nın içinin doldurulması gerektiğine işaret etti. Azaltım ve uyumun küresel maliyetinin arttığının bilimsel olarak görüldüğünü, bu bağlamda gelişmiş ülkelerin tarihî sorumlulukları kapsamında emisyon azaltımına yönelik acil taahhütte bulunması, bununla birlikte gelişmekte olan ülkelerin, modern düşük karbonlu ekonomiye geçiş konusunda hızlanması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bu önemli geçiş sürecinde gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerden teknoloji transferine ve finansal desteğe ihtiyaç duyacağını da belirtti.

“Türkiye, Azaltım ve Uyum Hedefleri için Destek Almalı”

Türkiye’nin, İklim Değişikliği Hükümetlerarası Paneli tarafından, iklim değişikliğinin en olumsuz etkilerine maruz kalabilecek bölgelerden biri olarak nitelendirilen Doğu Akdeniz bölgesinde yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, bu durumun Türkiye’yi kapsamlı uyum planları yapmak durumunda bıraktığını, ülke ekonomisine ek finansal yükler getirdiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Türkiye hızla gelişmekte olan bir ülke. Bizim ekonomik ve sosyal gelişimimiz kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Son 20 yılda yüksek büyüme oranları elde ettik. Ancak kişi başına gelir, kişi başına enerji tüketimi ve sera gazı emisyonları Türkiye’yi orta gelirli gelişmekte olan ülke kategorisinde gösteriyor. Bu da, Ek-1’de (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) yer alan diğer ülkelerden farklı bir konumda olduğumuz anlamına geliyor. Tüm Ek-1 ülkelerini gelişmiş olarak nitelemek yanlış olacaktır. Türkiye, bu bağlamda ulusal azaltım ve uyum hedeflerini gerçekleştirmek için teknolojik ve finansal destek almalıdır.”

Amaç: Türkiye’nin Su, Rüzgar, Güneş ve Jeotermal Güç Kapasitelerinin Tam Kullanımı

Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda önlemler aldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konusunda yasal düzenlemelerin yapıldığını belirterek, “Amacımız Türkiye’nin su, rüzgar, güneş ve jeotermal güç kapasitesini tam olarak kullanımını sağlamaktır” dedi.

Ülkede yürütülen ağaçlandırma çalışmalarıyla da ilgili bilgi veren Cumhurbaşkanı Gül, 2008’den 2013’e kadar olan beş yıllık süreçte 2.3 milyon hektar alanın ağaçlandırılmasını hedefleyen kampanyanın hayata geçirildiğini belirtti.

“Türkiye, Yeni Bir İklim Rejimi İçinde Yer Almaya İstekli”

Dünyanın dört bir yanından gelen 33 bin kişinin katılımıyla 5. Dünya Su Forumu’nun İstanbul’da başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, forum çerçevesinde iklim değişikliği ve uyum planlarının da ele alındığını anlattı. Cumhurbaşkanı Gül, bu konudaki çabaların artırılması ve hızlandırılmasına çalışıldığını, ayrıca Türkiye’nin düşük karbon ekonomisine geçiş için temel altyapıyı tamamlama çalışmalarını sürdürdüğünü de vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, “Ekonomik ve mali kısıtlamalarımızı göz önüne aldığımızda zengin ülkelerin mali ve teknolojik yardımda bulunmasıyla hedefe ulaşılabilir. Türkiye, 2012 sonrası, adil, eşitlikçi, tarafsız, şeffaf ve başarılabilir yeni bir iklim rejimi içinde yer almaya isteklidir” dedi.

Tüm Haberler