KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

"İSEDAK, Üye Ülkelerin Potansiyellerinin Hayata Geçmesine Öncülük Etti"

09.11.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Ekonomi Zirvesi'nde bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, konukları İstanbul'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu yılın, hem İSEDAK'ın kuruluşunun 25'inci, hem de İslam Konferansı Örgütü'nün kuruluşunun 40'ıncı yılı olduğunu hatırlattı. Cumhurbaşkanı Gül, İKÖ Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun şahsında Genel Sekreterliğe, İKÖ kuruluşlarına, emeği geçen bütün çalışanlara ve kurulduğu günden bu yana İslam Konferansı Örgütü'ne her türlü desteği sağlayan üye ülkelere teşekkür etti.

 

       

 

"İSEDAK'ın Bir Diğer İşlevi de Ekonomik ve Ticari Politika Üretmektir"

İSEDAK'ın amacının, üye ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğini geliştirmek, dayanışmayı arttırmak ve bunun için gerekli altyapıyı oluşturmak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bu amaç doğrultusunda İSEDAK'ın, kuruluşundan bugüne, üye ülkelerin potansiyellerini hayata geçirecek birçok projeye öncülük ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, tercihli ticaret sisteminin kurulması, ticaretin finansmanı, özel sektör kuruluşları arasında iş birliğinin geliştirilmesi ve kapasite artırımına yönelik faaliyetlerin bu projelerden bazıları olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, İSEDAK'ın bir diğer işlevinin, uluslararası alanda yaşanan ekonomik ve ticari gelişmeler karşısında üye ülkelerin gerekli önlemleri almasını sağlayacak politika önerileri geliştirmek olduğunu aktardı.

"Az Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Çözüm Üreten Yaklaşımlara İhtiyaç Var"

Konuşmasında küresel ekonomik krize de değinen Cumhurbaşkanı Gül, küresel ekonomide etkin bir yönetim için gelişmekte olan ülkelerin de büyüyen ekonomileriyle orantılı olarak söz sahibi olması gerektiğini, krizden en çok zarar gören az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sorunlarına da çözüm üreten yaklaşımlara ihtiyaç bulunduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, G-20 platformunda bu yaklaşımları yansıtan istişarelere yer verilmesini sevindirici bir gelişme olarak nitelendirerek, "Bu bağlamda, G-20 platformunda yer alan İKÖ üyesi ülkelerin önemli bir misyon ifa edeceklerine inanıyor ve bu platformda daha çok sayıda İKÖ üyesinin yer almasını temenni ediyoruz" dedi.

Su Kaynaklarının Etkin Kullanımı

Su kaynakları üzerinde ciddi baskılar bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin, su kaynaklarının etkin kullanılmasını ve tasarrufun sağlanmasını hedefleyen politikaları hızla hayata geçirdiğini, bu konudaki tecrübelerini de İSEDAK üyesi ülkelerle paylaşmaya hazır olduğunu ifade etti.

"Türkiye, Uzun Vadede Enerji Merkezine Dönüşmeyi Hedefliyor"

Cumhurbaşkanı Gül, ekonomilerin temel girdisini oluşturan ‘enerji'nin, kesintisiz ve sürekli temininin, ülkelerin ekonomik kalkınması ve toplumların refahı için büyük önem taşıdığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin, çok boyutlu enerji stratejisi çerçevesinde enerji sepetini çeşitlendirmek suretiyle, enerji arz güvenliğini sağlamayı, küresel enerji güvenliğine katkıda bulunmayı, transit rolünü güçlendirmeyi ve uzun vadede bir enerji merkezine dönüşmeyi hedeflediğini söyledi.

"İSEDAK Üyesi Ülkeler Enerji Konusunda İş Birliği İçinde Olmalı"

İSEDAK üyesi ülkelerin enerji arz ve güzergâh çeşitlendirmesi konusunda iş birliğinde bulunmalarının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, ayrıca üretici, tüketici ve transit ülkeler arasındaki diyalogun da üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir husus olduğunu sözlerine ekledi.

"Ekonomilerin En Önemli Unsuru İnsandır"

"İnsan kaynaklarımızın etkin şekilde idare edilmesinin önemine dikkat çekmek istiyorum. Ekonomilerin en önemli unsurunun insan olduğunu akılda tutarak girişimciliği ve yenilikçiliği teşvik eden politikalar izlemeye özen göstermeliyiz" diyen Cumhurbaşkanı Gül, bu bağlamda insanlara iyi eğitim almaları ve dünyada gelişen veya yeni oluşan sektörlere uyum sağlayabilecek bilgilere sahip olmaları için gereken imkânları oluşturulması gerektiğini ifade etti.

2015'te Üye Ülkeler Arasındaki Ticaret Hacmi Hedefi: Yüzde 20

Cumhurbaşkanı Gül, 2005 yılında kabul edilen ‘10 Yıllık Eylem Programı' ile 2015 yılında üye ülkeler arasındaki ticaret hacminin yüzde 20'ye çıkarılmasının hedeflendiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Gül, bu doğrultuda İKÖ üyesi ülkelerin toplam dış ticaret hacminde İKÖ içi ticaretin oranının son yıllarda yüzde 16'lara yükselmesini memnuniyetle karşıladığını, diğer yandan, Türkiye'nin İKÖ ülkeleriyle olan ticaretinin son sekiz yılda beş kat arttığını bildirerek, artışın sürmesi konusundaki kararlılığı yineledi.

Tercihli Tarifeler Protokolünün Yürürlüğe Girmesi

Yürürlüğe girmesi için on ülke tarafından onaylanması gereken ve PRETAS olarak isimlendirilen, Tercihli Tarifeler Protokolünü, Bangladeş ile Katar'ın yürürlüğe koyacakları bilgisinin kendilerini sevindirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, gösterdikleri duyarlılıktan ötürü Cumhurbaşkanı Rahman ve Majesteleri Emir Sheikh Hamad bin Khalifa Al-Thani'ye tekrar teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Gül, halen dört ülke tarafından onaylanan Menşe Kurallarının da en az altı ülke tarafından daha onaylanması gerektiğine dikkat çekerek bu bağlamda, devlet başkanlarının gerekli talimatları vermelerinin önemine işaret etti.

Diğer Bölgesel Kuruluşlarla Eş Güdüm

İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü Tüzüğünün en kısa sürede üye ülkeler tarafından onaylanarak yürürlüğe gireceğine olan inancını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, İKÖ ülkelerinin üyesi bulundukları EİT ve D-8 gibi bölgesel ekonomik kuruluşlarla İSEDAK’ın faaliyetlerinde eş güdüm sağlanmasının yararlı olacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, İKÖ Borsalar Arası İşbirliği Forumu ve İKÖ merkez bankaları başkanları toplantısı, finans alanında İSEDAK ülkelerine önemli iş birliği imkânları sunduğunu ve bu mekanizmaların dinamik yapıda çalışmaya devam etmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Ülkelerin birçoğu için, özellikle fakirliğin azaltılmasında, tarımın hayati önemi olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, İKÖ üyesi ülkelerde çok sayıda insanın açlıkla karşı karşıya olduğunu göz önünde bulundurularak, tarımsal iş birliği ve gıda güvenliği alanında, başta acil önlemler olmak üzere, orta ve uzun vadeli programlar geliştirmek ve uygulamak gerektiğine işaret etti.

Balkan Ülkelerindeki Müslüman Toplulukların Önemi

İKÖ’nün ve İSEDAK’ın çalışmalarının meyvalarını tam anlamıyla toplayabilmek için uluslararası meselelerin çözülmesinin taşıdığı öneme dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Bu anlayışla oluşturulacak dayanışma ortamında İKÖ üyesi ülkelerin yanı sıra, üye olmayan ülkelerdeki Müslüman topluluklarının da dâhil edilmeleri önem taşımaktadır. Bu çerçevede Balkan ülkelerindeki Müslüman toplulukları her zaman göz önünde bulundurmak gerekmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin, Balkan ülkeleriyle ilişkilerine özel önem verdiğini belirterek, geçen ay Ankara’da toplanan İKÖ Bosna-Hersek Temas Grubu’nun bugün İstanbul’da bir kez daha toplanacak olmasından duyulan memnuniyeti ifade etti.

AB Üyelik Süreci ile İSEDAK Çalışmaları, Dış Politikamızın Birbirini Destekleyen Unsurları

Türkiye’nin küresel gelişmeleri ve jeopolitik gereklilikleri bir arada değerlendirmesinin somut bir göstergesi olarak, hem Batı dünyası ile hem İslam ülkeleri ile yoğun ticari ve ekonomik ilişkiler içerisinde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, ülkemizin takip etmekte olduğu AB üyelik süreci ile İSEDAK kapsamındaki çalışmalarının, dış politikamızın birbirini destekleyen unsurlar olduğunu bildirdi.

“Türkiye, Sorunların Çözümüne Yapıcı Katkılarda Bulunuyor”

Cumhurbaşkanı Gül, İSEDAK üyelerini doğrudan veya dolaylı etkileyen sorunların çözümüne, Türkiye’nin, stratejik konumu, tarihî birikimi, coğrafi ve kültürel bağları ile barışı koruma faaliyetlerindeki deneyimleri ile yapıcı katkılarda bulunma gayreti içinde olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, bu anlayışın, başta Filistin meselesi, Arap-İsrail ihtilafı, Irak ve Lübnan’daki durum olmak üzere, Orta Doğu kapsamında olduğu kadar, Afganistan, Sudan, Somali ve diğer kardeş ülkelerimizi derinden etkileyen tüm sorunlar için de geçerli olduğunu aktardı.

Türkiye’nin, bölgesel sorunların, bölge ülkelerince sahiplenilmesi ve çözümlerin de bölge ülkelerince üretilmesi gerektiğine inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede Türkiye’nin bölgesel girişimlere ortak olduğunu, bölgesel örgütlerle ilişkilerini geliştirdiğini söyledi.

Türkiye’nin Komşuları ile İlişkilerine Suriye Örneği

Cumhurbaşkanı Gül, komşularıyla karşılıklı çıkarlara saygı, iyi komşuluk, dostluk, iş birliği ve dayanışmaya dayalı örnek ilişkiler tesis etmenin Türkiye’nin öncelikli hedefleri olduğunu, Suriye ile mükemmel düzeyde gelişmekte olan ilişkilerin de bunun örneklerinden biri olduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, Irak’ta Ocak 2010’da yapılması planlanan parlamento seçimlerinin, istikrar ve demokratikleşme çalışmaları açısından önem taşıdığını belirtti. Türkiye’nin, Irak halkının bu kritik dönemi sorunsuz şekilde atlatabilmesini için, istikrar, güvenlik ve millî uzlaşıyı hâkim kılma çabalarına destek vermeyi sürdürdüğünü, Iraklı tüm siyasi grupların sorunlarını, siyasi diyalog ve millî mutabakat ruhu içerisinde çözmeleri için teşvik ettiğini aktardı.

“Orta Doğu’daki Sorunlar Vizyoner Bir Bakış Açısı ile Çözülebilir”

Cumhurbaşkanı Gül, Orta Doğu bölgesinin iç içe geçmiş sorunlarının çözümünün bu sorunların bölgesel ve uluslararası nedenlerini anlayan vizyoner bakış açısıyla çözülebileceğini bildirerek, yıllar boyunca kronikleşmeye yüz tutmuş bu sorunların tam anlamıyla nihayete erdirilmesinin zaman gerektireceğini kaydetti.

Uluslararası toplumun desteği olmadan Orta Doğu’da kapsamlı, adil ve kalıcı çözüme ulaşılmasının imkânsız olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Ne var ki, bölgede uzun süredir özlenen barış ve huzur ortamının oluşturulabilmesi için bölge ülkeleri olarak bizlere de önemli ve öncelikli sorumluluklar düşmektedir” dedi.

Filistin Sorunu

Cumhurbaşkanı Gül, Filistin sorununun İsrail devletiyle yan yana, güvenli ve tanınmış sınırlar içinde yaşayan ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması temelinde çözüme ulaştırılmadan, bölgede barış ve istikrarın sağlanamayacağını söyleyerek, iki devletli çözümün sorgulanması ve bazı koşullara bağlanmasının bölgede barışa ulaşılmasını güçleştireceğini bildirdi.

Güney Kafkasya

Cumhurbaşkanı Gül Türk dış politikasının temel önceliklerinden birinin de, tarihî, kültürel ve insani temellere dayanan bağlarla irtibatlı olduğumuz Güney Kafkasya bölgesinde kalıcı bir barış ve istikrarın tesis edilmesi olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, bu amaca ulaşılması için, Güney Kafkasya’nın mevcut çatışma ortamından kurtarılması ve bu bölgede diyalog, uzlaşı ve iş birliğinin hâkim kılınacağı bir gündemin oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Dış Politikada Orta Asya’ya Öncelik

Cumhurbaşkanı Gül, tarihî, kültürel ve dil bağlarımız sebebiyle Orta Asya’nın Türk dış politikasının öncelikli bölgeleri arasında olduğunu, bu ülkelerin bağımsızlıklarının pekişmesi, siyasi istikrar ve demokratik değerler içinde sosyo-ekonomik kalkınmalarının sağlanmasının amaçlandığını ve bu yönde destek verildiğini sözlerine ekledi.

Türk Konseyi ülkelerinin, İKÖ çalışmalarına katılımlarını artırdıklarını görmekten memnun olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Orta Asya bölgesinin zengin hidrokarbon kaynaklarının dünya pazarlarına Türkiye üzerinden ulaştırılmasının bölge ülkelerinin ve kardeş halkların ekonomik kalkınma ve bağımsızlıklarının pekişmesini sağlayacağını söyledi.

Afganistan’daki Çabaların Kalıcılığı İçin…

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, Türkiye’nin, Afganistan’da ISAF’ın komutasını iki defa üstlendiğini hatırlatarak, askerlerimizin bu ülkenin güvenliğine her gün katkıda bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Afganistan’da salt askerî yöntemlerle başarı elde edilemeyeceğini, siyasi, diplomatik, ekonomik ve kültürel araçların da etkin biçimde kullanılması, güvenlik, kalkınma ve kamu idaresi alanlarının hepsinde ilerleme sağlanması gerektiğini ancak bu suretle Afganistan’da yürütülmekte olan çabaların kalıcı olabileceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül Ekonomik, sosyal ve siyasi sorunların yanısıra, terörizm ve aşırıcılıkla kapsamlı şekilde mücadele eden Pakistan’ın da güçlü bir şekilde desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Gül ayrıca, İran’la, yaklaşık dört yüzyıllık bir süredir ilişkilerimizde istikrarlı bir ortam sağlandığını, bugün, Türkiye ve İran arasındaki ilişkilerin, içişlerine karışmama, iyi komşuluk ve güvenlik alanında iş birliği şeklindeki ana ilkelere dayandığını ifade etti.

İran’ın Nükleer Programı

Cumhurbaşkanı Gül, “İran’ın nükleer programı hususundaki anlaşmazlığın çözüme kavuşturulması amacıyla, İran’la P5+1 ülkelerinin 1 Ekim 2009 tarihinde gerçekleştirdikleri doğrudan görüşmeyle başlayan diyalog sürecini olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Devam etmesini beklediğimiz bu görüşmelerin somut ve olumlu sonuçlara vesile olmasını diliyoruz. Türkiye, bu soruna diplomatik bir çözüm bulunmasına yönelik süreci kuvvetle desteklemeye ve kolaylaştırıcı bir rol oynamaya devam edecektir” dedi.

Afrika’nın açlık ve yoksulluk gibi milyonlarca insanın hayatını derinden etkileyen ciddi sorunlarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu sorunlarla mücadele edilmesinin öncelikli sorumluluklarımız arasında yer aldığını kaydetti.

“Türkiye, Kıbrıs’ta Yeniden Başlayan Çözüm Sürecine Kuvvetli Biçimde Destek Vermektedir”

Konuşmasında Kıbrıs sorununa da değinen Cumhurbaşkanı Gül, Türk tarafının 2004 yılında BM çözüm planına destek vererek adil bir çözüme taraf olacağını tüm dünyaya açıkça gösterdiğini, karşı tarafın bu planı kabul etmemesi nedeniyle o dönemde bir çözüm sağlanamadığını hatırlatarak, “Türkiye, yeniden başlayan çözüm sürecine bu defa da kuvvetli biçimde destek vermektedir. İKÖ üyesi ülkelerin Kıbrıslı Türk kardeşleri üzerindeki haksız baskıların ve ambargoların ortadan kaldırılması için mümkün olan her türlü desteği vermeleri ricamızı burada bir kere daha ifade etmek istiyorum” dedi.

Türkiye, 2014 İKÖ Devlet ve Hükümet Başkanları Zirve’sine Talip

Türkiye’nin şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da, İSEDAK çerçevesinde yürütülen tüm iş birliği çabalarına gerekli desteği sağlamaya ve ortak sorunları diğer küresel platformlara taşımaya devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda Türkiye’nin, 2014 yılındaki İKÖ Devlet ve Hükümet Başkanları Zirve’sini düzenlemeye talip olduğunu hatırlatarak, üye ülkelerden bu konuda destek istedi.

Oturumun ardından Cumhurbaşkanı Gül, zirveye katılan heyet başkanları ile aile fotoğrafı çektirdi ve onurlarına bir öğle yemeği verdi.

Cumhurbaşkanı Gül yemekte yaptığı konuşmada, İslam dünyasının ortak paydasını teşkil eden barış ve hoşgörü temelinde, adaletin, eşitliğin, refahın ve istikrarın gelişmesi hedeflerine ulaşılmasında İKÖ`nün ve onun daimi komitelerinden biri olan İSEDAK`ın önemli bir rolü olduğunu belirterek, dayanışma ve iş birliğine işaret etti.

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı